DAİŞ çetelerinin Kobanê Kantonunu işgal etmek amacıyla 15 Eylül’de başlattığı saldırılara karşı YPG ve YPJ savaşçılarının tarihi direnişi 2014 yılının son günlerinde de tüm görkemiyle devam ediyor. Direnenlerin, DAİŞ’in ve işbirlikçilerinin hayallerini suya düşürdüğü Kobanê, 2014 yılına adını insanlık direnişinin kalesi olarak yazdırırken, demokratik özgür yaşam modeli ve toprağı için savaşan YPG ve YPJ savaşçıları da 2014 yılında tüm dünya da direniş sembolü haline gelip dünyanın gündemine oturdu. Çetelerden kenti tamamen temizlemek için YPG ve YPJ savaşçılarının eylemlerinin sürdüğü Kobanê’de, Kobanê Kantonu Başbakanı Enver Müslim 2014 yılında yaşanan gelişmeleri ve 2015 yılından beklentilerini ajansımıza değerlendirdi.
‘HEDEF DEMOKRATİK ÖZERKLİK SİSTEMİMİZİ BOĞMAK’
Müslim, 2014 yılının Ortadoğu ve Suriye halkları açısından zor bir yıl olduğunu, halkların Ortadoğu’da demokratik bir sistem içinde yaşamasını istemeyen güçlerin DAİŞ çeteleri eliyle özelde Rojava’da genelde Ortadoğu’da halklara dönük katliam politikaları geliştirmeye çalıştığını söyledi. Bu temel de demokratik özerlik projesinin hayata geçirilmeye başlandığı ve kanton yönetiminin ilan edildiği Kobanê’nin de hedef seçildiğini vurgulayan Müslim, Kobanê’nin bu kapsamda 3 taraftan kuşatma altına alındığını söyledi. Muslim, DAİŞ çetelerinin 2014 yılında Kobanê’ye dönük geliştirdiği bu saldırıların temel amacının ise demokratik Suriye’nin inşasında model olabilecek, öncülük edebilecek özerklik sisteminin inşasını boğmak olduğunu söyledi.
‘AMAÇ İRADESİZLEŞTİRMEK KÖLELİĞİ DAYATMAK’
DAİŞ’in yerel bir güç olmadığını, aksine dünyada bazı kesimler tarafından desteklenen bir terör örgütü olduğunu kaydeden Müslim, bu sebeple DAİŞ’in 2014 yılında Kobanê’ye yönelik geliştirdiği işgal planının da sadece kendi tasarrufu olmayıp, kendisini destekleyen ülkelerin de planları çerçevesinde geliştiğini söyledi. Muslim, “DAİŞ destekçilerinin yardımıyla Kobanê ve Şengal’e yöneldi. DAİŞ teröristleri Kobanê ve Şengal’de yaşayan Kürtleri, silahsız sivil insanları hedef alarak katliamdan geçirmek istedi. Kısmen Şengal’de bunu gerçekleştirdi. Ama Kobanê’de daha önce alınan tedbirler sonucu DAİŞ’in bu hedefi boşa çıktı. DAİŞ’in bu saldırılarında kadınlar, çocuklar yaşamını yitirdi. On binler yerinden yurdundan oldu. Bu da bize şunu gösterdi: Amaç sadece katletmek değil, aynı zamanda iradesizleştirmek, teslim almak ve köleliği kabul ettirmeye çalışmak” diye konuştu.
‘KOBANÊ DİRENİŞİN SEMBOLÜ OLDU’
Müslim, Kobanê Kantonu’na yönelik kapsamlı bir saldırıya rağmen Kobanê’nin direnişin sembolü haline geldiğini, Kobanê’nin gençlerinin Kürdistan’ın 3 parçasından gelen gençlerle birlikte DAİŞ çetelerine karşı “fedaice direnerek” topraklarını savunduğunu belirtti. Çetelerin ve destekçilerinin planlarını boşa çıktığını söyleyen Muslim, “Direnen gençler sadece Kobanê’yi desteklemedi, Kobanê’ye sahip çıktı. Kanlarını Kobanê topraklarında dökerek Kobanêli oldular. 3 parçadan gelen gençler demokratik ulusu, Kobanê topraklarını, Kobanêli bir kadını, bir çocuğu korumak için hiç düşünmeden kanını döktü burada. Yüzyıllardır katliam ve inkar politikalarına maruz kalan Kürt ulusunun özgür geleceği için kuzeyden, güneyden ve doğudan onlarca genç burada fedaice savaştı” şeklinde konuştu. Kobanê’de sergilenen insanlık ve özgürlük direnişinin dünyanın gündemine de oturduğunu ve bu açıdan mazlum halkların da yüzünü çevirdiği bir merkez olduğuna dikkat çeken Muslim, dünyanın birçok yerinden direnen Kobanêlilerle dayanışmak amacıyla insanların Kobanê’ye gelmeye çalıştığını dile getirdi. Muslim, “Kadınlar özellikle toprağını savunan kadınlarla dayanışma içinde oldu. DAİŞ köyleri işgal etti, şehirleri yaktı, on binlerce insanı topraklarından göç etmeye zorladı. Bu anlamıyla zor bir yıl oldu. Ama katliamdan geçirilmek istenilen Kobanêliler tarihi bir direniş sergileyerek, inkarı ve katliamları kabul etmeyeceklerini dünyaya gösterdiler” diye konuştu.
‘ULUSA BİRLİĞİN ÖNEMİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI’
2014 yılında gelişen DAİŞ çetelerinin saldırılarının aynı zamanda ulusal birliğin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getiren Muslim, “Yıllardır ulusal kongre tartışmaları yürütülüyor. Ancak bu kez bunun hayati önemi daha ciddi bir şekilde ele alınmalı ve ortak bir irade ile ortak bir savunma gücünü oluşturulması gerekiyor. Aksi halde Kürdistan’da yaşayan Kürtlerin, Asurilerin, Arapların, Keldanilerin ve tüm halkların kazanımları kültürleri, kimlikleri benzer tehlikelerle karşı karşıya kalacaktır. Ancak bu kazanımlar ortak bir savunma gücüyle savunulabilir. Her şeyden önce ulusal kongrenin inşasının hızlanması gerekiyor” dedi.
‘EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAMIN OLDUĞU BİR ORTADOĞU’
Muslim tüm saldırılara rağmen geliştirilen direnişle 2015 yılının özgürlük yılı olacağını belirterek, yeni yıla ilişkin temennilerini şu şekilde dile getirdi : “2015 yılının tüm Ortadoğu’da barış ortamının tahsis edildiği halkların eşit ve özgür yaşadığı bir Ortadoğu olmasını diliyoruz. Kobanê’nin yeniden inşası, eğitimden, sağlığa bütün alanlarda uluslar arası kuruluşların desteğine ihtiyaç duyuyoruz. 2015 yılında Ortadoğu’daki halkların katliam ve inkar politikasından kurtulması kendi dili ve kültürüyle yaşadığı bir ortama kavuşmasını diliyoruz. 2015 yılının tüm dünyada savaşların son bulduğu demokrasi ve insan haklarının hakim olduğu bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
‘KUZEY KÜRDİSTAN’DA DA DEMOKRATİK ÇÖZÜMÜN İNŞASINI TEMENNİ EDİYORUZ’
Kuzey Kürdistan’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yıllardır çabasını verdiği demokratik çözümün büyük bir ciddiyetle incelenmesi ve cevaplanması gerektiğini kaydeden Muslim, “Kuzey Kürdistan’da barış bir tarafın çabası ile tek başına olmaz. Her iki tarafın da kalıcı bir barış için gerekli çabayı göstermesi gerekiyor. Kürt tarafı üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdi ancak ne yazık ki karşı taraf gerekli hassasiyeti tam anlamıyla göstermiş değil. Oldukça önemli bir süreç o nedenle 2015 yılı içerisinde bu sürecin de sonuca gidip çözümün sağlanması temennimizdir” dedi.
‘2015 DİRENENLERİN SÖZÜNÜN GERÇEKLEŞTİRECEĞİ YIL OLACAK’
Muslim, sadece Rojava’da değil, Kürdistan’ın tüm parçalarında Kürtlerin özgürlük taleplerini en üst noktaya taşıyarak demokratik özgür bir Ortadoğu’nun inşası için çaba içerisinde olduğunu söyledi. Kobanê’de direnenlerin sadece Kürt halkı için değil demokratik ve özgür bir yaşam için kahramanca direndiğini ve ezilen tüm halkları özgürleştirme ve demokratik bir sistem inşa etme sözü verdiğini belirten Muslim, 2015 yılında verilecek mücadele ile de bu sözün karşılık bulacağını söyledi. Muslim, “Kobanê direnişinde Kürt gençleri ve kadınları DAİŞ terörizminin karşısında silah kuşanarak tankları durdurdu. Tabi bu normal bir durum değil. Bu duruş bir iradeden geliyor. Bu iradenin sahipleri gücünü Apocu felsefeden alıyor. Burada direnenler yalnızca Kürt halkı için değil ezilen, köleleştirilmek istenilen kadınlar, çocuklar için kanının son damlasına kadar büyük bir kararlılıkla savaşıyor. Verdikleri söz ezilen tüm halkları özgürleştirme ve demokratik bir sistem inşa etme sözüdür. Verdikleri söz uğruna canlarını verenlerin çabası, başta Kürt halkı olmak üzere bu topraklarda yaşayan tüm halkların kendi kimliği, kendi kültürüyle, demokrasinin ve insan haklarının hakim olduğu bir yaşamın inşasını sağlayacaktır” dedi.