ŞemdinliHaber

Musa Anter ödülleri sahiplerine verildi

Güncel

Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin ortak düzenlediği 21. Musa Anter ve Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerinin ortak düzenlediği 21. Musa Anter ve Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi.


21. Musa Anter ve Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, Cegerxwin Gençlik ve Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda yapılan coşkulu törenle sahiplerine verildi. Salon girişine Musa Anter ve "Basın şehitleri"nin fotoğrafları mumlar ve karanfillerle süslenerek konulurken, giriş kapısı ve sahneye katledilen gazetecilerin fotoğraflarının üzerinde bulunduğu "Hun bı xer hatın merasima biranina u xelata şehiden çapemeniya azad u Musa Anter" yazılı dev pankart asıldı. Bini aşkın yurttaşın yanı sıra, katledilen gazetecilerin aileleri ve özgür basın çalışanlarının yer aldığı geceye; BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, gazeteciler Nuray Mert, Ertuğrul Mavioğlu, Prof. Dr. Baskın Oran, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Amed Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tabip Odası eski Başkanı Selçuk Mızraklı, BDP Amed İl yönetimi, İHD yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri, Tüm Bel-Sen üyeleri, belediye başkanları ve Musa Anter'in çocukları katıldı. 

Tören Musa Anter'in sesinden "Nevala Kasaba" şiiri ve saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu sırasında katılımcılar hep bir ağızdan "Çerxa Şoreşe" marşını okuyarak "Şehit namirin" sloganı attı. Gecede ilk olarak sanatçı Farqin sahne alarak, Kürtçe eserler seslendirdi. Farqin'in ardından Dicle Fırat Kültür Merkezi erbane grubu sahne aldı ve seslendirdikleri ezgileri Apê Musa'ya atfetti. Daha sonra özgür basın çalışanları adına Dicle Haber Ajansı'nın Kürtçe editörü Çetin Altun kısa bir konuşma yaptı. Tüm baskılara rağmen çalışmalarından taviz vermediklerini ifade eden Altun, "Apê Musa ve basın şehitlerinin yolunda devam ediyoruz. Biz şehit düşen arkadaşlarımıza söz verdik, biz onların yolundan vazgeçmeyeceğiz. Onların yere düşen kalemlerini ömrümüzün sonuna kadar taşıyacağız. Biz bu yolda bugüne kadar çok fazla bedel ödedik. Birçok arkadaşımız şehit düştü ve onlarca arkadaşımız tutuklandı. Son olarak da Uludere muhabirimiz Cüneyt Hacıoğlu tutuklandı. Şuan süreç farklı bir renkte yürüse de basın üstündeki baskılar devam ediyor" dedi.

ÖDÜL ALAN HABERLER KATLİAMLARI ANLATIYOR

Düzenlenen ödül töreninde ödül alanların haberlerine bakıldığında yaşanan katliamları anlattığını ifade eden Altun, şunları söyledi: "Rojava'da ANHA açıldı. Arkadaşlarımız savaş koşullarında işlerini yapıp, oradaki gelişmeleri halkla paylaşıyorlar. ANHA'nın yaptığı haber Kürt folklörü üzerine bir haber, Kürt kültürünün katledilmesine ilişkin bir haber. Bir diğer haber de Diyarbakır'da bir eylemde yaşamını yitiren Şahin Öner'in ölümünü anlatan bir haber ve yine bir İranlı gerillanın mezarının bulunuş hikayesini anlatıyor. Bu haberlerin esasına baktığımızda yapılan baskı ve katliamları anlatan haberler olduğunu görüyoruz." Altun, son olarak 25 Eylül'de İstanbul'da duruşmaları görülecek gazetecilerin davasına katılım çağrısında bulundu. 

DİLDAR ARYEN'İN ÖDÜLÜ BAYDEMİR TARAFINDAN VERİLDİ

Altun'un konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. İlk olarak Kürtçe haber dalında birincilik ödülünü alan ANHA muhabiri Dildar Aryen'in ödülü, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir tarafından verildi. Aryen'in Rojava'da olması nedeniyle ödülünü Sabriye Duman'ın "Biji berxwedana Rojava, biji bexwedana YPG" sloganı ile alması salonda dakikalarca alkışlandı. Ödülü takdim eden Baydemir ise, bu sahnede yapılan törenin gerçekleri yazmak uğruna yaşamlarını yitirenler sayesinde olduğuna dikkat çekti. Baydemir, "Ölümü bizim payımıza verdiler. Bunlar başımıza geldi. Ama siz bir milleti öldürmek istiyorsanız her şeyden önce onun dilini ve kültürünü yasaklamanız gerekir. Bu halkın gözlerinin kör, kulaklarını sağır ederek onları öldürebilirsiniz. Ama Kürt milleti kendi kökünden yeşerdi, özgür basın bugün var diye bu halk kökünden yeşerdi. Rojava eğer özgür olursa Allah yanımızdadır. Gün Kürtlerin günüdür. 21'nci yüz yıl Kürtlerin özgürlük yılı olacaktır. Bize tek şey lazımdır, o da ittifak ve sevgi" diye konuştu. 

JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ GÜN TV HABERİNE

Jüri özel ödülleri ise Gün Tv'den "El Qaide+ Hizbullah+ El Nusra: Komkujiya Kurdan" başlıklı haber ile Ömer Tur ve Enwer Şin'e Kayapınar Belediye Başkan Vekili Mahmut Dağ tarafından verildi. İkinci jüri özel ödülü ise, "Jina ku cerdevan tecawizê wê kir dawî li jiyana xwe anî" haberi ile DİHA muhabiri Erdoğan Altan'a verildi. Altan, Federal Kürdistan Bölgesi'nde görev yaptığı için kendisi adına DİHA Kürtçe servisi Editörü Mehmet Ali Ertaş ödülü Milletvekili Demir Çelik'ten aldı. Türkçe haber dalında birincilik ödülü, Dicle Haber Ajansı'ndan (DİHA) Hayri Demir ve Hasan Yoldaş'ın "İşte ambulansın Şahin Öner'i karakoldan aldığının kanıtı" haberi ile Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin "Samimiyetine güvenilmez' Kürtler" haberlerine verildi. Benli'nin ödülü BDP Eş genel Başkanı Kışanak tarafından verildi. Benli, aldığı ödüle layık olmaya çalışacağını ifade ederek, 61 gazetecinin cezaevinde olduğunu ve bunların çoğunun Kürt gazeteciler olduğunu dile getirdi. 

KIŞANAK: ÖZGÜR BASIN GELENEĞİ OLMASAYDI BU ÜLKE KARANLIKTA KALACAKTI

Kışanak ise, bugün burada bir halkın gözü, kulağı ve sesi olmanın ne kadar önemli olduğunu hatırladıklarını belirterek, "Eğer özgür basın geleneği olmasaydı, bu ülke karanlıkta kalacak, bu ülke Kürt sorununu duymayacaktı. Kürt halkının direnişi tarihe doğru bir şekilde yazılamayacaktı" dedi. Türkiye'nin birçok probleminin yanı sıra kusurlu bir medyaya sahip olduğunu dile getiren Kışanak, Türkiye'nin sorunlarının burada bu ödülü alan gazeteciler gibi mesleklerini layıkıyla yapmalarıyla çözüleceğini söyledi. Kışanak, herkesi özgür basına sahip çıkmaya çağırdı. DİHA muhabirleri Hayri Demir ve Hasan Yoldaş'a ödüllerini Prof. Dr. Baskın Oran verdi. Oran, gecede Kürtçe konuşulmasına dikkat çekerek, Kürtlerin Lozan Antlaşması'nın gereğini yerine getirdiklerini dile getirdi. Hayri Demir ise, bir gencin ölümü üzerinden ödül almanın kendileri için bir burukluk olduğunu belirterek ödülü, Şahin Öner, Medeni Yıldırım ve Gezi direnişinde yaşamını yitirenlere adadı.

TÜRKÇE DALIDNA JÜRİ ÖZEL ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Türkçe haber dalında Jüri Özel Ödülleri ise, Dicle Haber Ajansı'ndan Hülya Emeç ve Güler Can'ın "Bir fotoğrafın tanıklığı" haberine verildi. Emeç ve Can'ın ödülü yaşamını yitiren DİHA muhabiri Volkan Eryiğit'in annesi Bedia Eryiğit tarafından verildi. Ayrıca "Yazılamayan haberleri" için tüm tutuklu ve hükümlü gazeteciler adına en son tahliye olan Evrensel gazetesinden Sadiye Eser'e de Jüri Özel Ödülü verildi. Gurbetelli Ersöz Özel Ödülü de, Türkiye'de tek kadın haber ajansı olan JINHA layık görüldü. JINHA adına ödülü alan Zehra Doğan'a ödülü Musa Anter'in çocukları tarafından verildi. Rahşan Anter, "Babamın öldürülmesinin 21'inci yılında biraradayız. Keşke bugün hayatta olsaydı ve bu güzellikleri görseydi. Siz babamın dallarısınız, babam da çınar ağacıydı" dedi. Zehra Doğan ise aldığı ödülü Paris'te katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'e atfetti. 

EMEK ÖDÜLÜ HÜSEYİN AYKOL'A

Geleneksel Emek Ödülü ise, uzun yıllardır Kürt basınına verdiği emeklerden dolayı Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın yönetmenlerden Hüseyin Aykol'a verildi. Aykol'a ödülünü yazar Salih Sezgin taktim etti. Sezgin, "Bizim şehitlerimiz bizim yaşam gerekçemizdir. Hayri Durmuş, 'mezar taşıma borçlu yazın' demíşti. Onlar adına bu ödülü Hüseyin abiye vermekten gurur duyuyorum. Cezaevlerindeki arkadaşlarımızın kalemine sahip çıktığı için de onur duyuyor ve bu ödülü vererek en büyük ödülü almış sayıyorum" dedi. Aykol ise, PKK lideri Öcalan'la gazeteci olarak gittiği Bekaa Kampı'nda yaşadığı bir anısını anlatarak, "Ben o gün de Başkan'ın solunda yürüyordum, bugün de aynı şekilde solunda yürüyorum" dedi. 

Karikatür Birincilik Ödülü, "Göğün Rengi" eseriyle katılan Musa Keklik'e verildi. Karikatür dalında Jüri Özel Ödülü'ne, "Adalet" isimli eseri ile Berivan Ayral, "Göç" isimli eseriyle Mahmut Ulusan ve "Üç- Beş Ağaç-Üç- Beş İnsan" eseriyle Mürteza Dağ'a verildi. 

Ödül töreninin ardından özgür basın çalışanları Apê Musa ödül törenlerinde gelenekselleşen hatıra fotoğrafını çekti ve tören verilen kokteylle sona erdi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.