ŞemdinliHaber

Kürt siyasetçiler mahkemeyi reddetti

Güncel

KCK ana davasının 10. duruşmasının ilk oturumunda konuşan tutuklu Kürt siyasetçi Nihat Oğraş, Özel Yetkili Mahkemelerin(ÖYM) kaldırılmasını da içeren yargı tartışmalarına dikkat çekerek, “Biz kendi öz irademizle ÖYM’de yargılanmayı kabul etmediğimizi deklare ediyoruz” dedi.

KCK ana davasının 10. duruşmasının ilk oturumunda konuşan tutuklu Kürt siyasetçi Nihat Oğraş, Özel Yetkili Mahkemelerin(ÖYM) kaldırılmasını da içeren yargı tartışmalarına dikkat çekerek, “Biz kendi öz irademizle ÖYM’de yargılanmayı kabul etmediğimizi deklare ediyoruz” dedi.  Avukat Ercan Kanar da, mahkemenin  ÖYM’lere ilişkin yasal düzenleme tartışmalarını dikkate alarak yargılama faaliyetini durdurmasını ve tüm tutukluları serbest bırakmasını talep etti. Mahkeme ara karar vererek, yargılamanın durdurulması ve heyetin davadan çekilmesi taleplerini anayasa ve yasalara aykırı olduğu ve  bu taleplerin yargılamayı uzatacağı gerekçesiyle reddetti.


77’si tutuklu 204 Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucusunun yargılandığı davanın 10. duruşmasının ilk oturumu, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nde bulunan  İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün, görüldü. Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, s,yasetçi Akın Birdal, sanatçı Ferhat Tunç ve çok sayıda BDP’li katıldı. Duruşmada ilk sözü alan tutuklu siyasetçi Nihat Oğraş, “Başbakanın çetelerin, paralel yapılar var dediği ve ÖYM’lerin bu yapıların çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini söyleyerek oğlunu bile göndermediği bu mahkemelerde Kürt çocukları, bizler neden yargılanıyoruz” diye sordu.

‘KİMİN YARGISISINIZ?’ SORUSU KIZDIRDI

Başından beri KCK yargılamalarının siyasi olduğunu dile getirdiklerini vurgulayan Oğraş, “Ortada suç unsuru olmamasına rağmen iktidar güçleri KCK tutuklamalarının emrini verdi. Bu güçlerin biri cemaat diğeri AKP’dir. Bu nedenle AKP de cemaat kadar bu süreçten sorumludur” diye konuştu. Konuşmasında başbakanın yargı içindeki paralel devlet açıklamalarını hatırlatan Oğraş,  mahkemeye, “Biz bu durumdan şüpheleniyoruz ve size sormak istiyoruz. Siz devletin resmi yargısı mısınız yoksa başbakanın dediği gibi paralel örgütün yargısı mısınız?” diye sordu. Bunun üzerine mahkeme başkanı Kazım Kahyaoğlu, “Burası şov yeri değil. Ama belli ki siz şov yapmaya gelmişsiniz” diye tepki göstererek duruşmaya izleyicisiz devam edileceğini söyleyerek on beş dakika ara verdi. İzleyiciler Kahyaoğlu’nu alkışlarla protesto etti. Mahkeme Başkanı duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Oğraş’ın yarım kalan savunmasına devam ettirmeyerek taleplerini söylemesini istedi.

‘FOTOĞRAFI İYİ ANALİZ EDİN’

Duruşmanın izleyicisiz devam eden ikinci oturumunda söz alan avukat Ercan Kanar da, mahkemenin yargı tartışmalarında oluşan fotoğrafı iyi analiz etmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu mahkemelerde kilise hukuku uygulandı. Fiilden önce ceza uygulandı. Bu davaya yaklaşım da bu oldu. Madem ÖYM’ler tarihin hukuk mezarlığına gömülüyor. O zaman ısrarda bir fayda yok” dedi. Kanar’ın ardından avukat Baran Doğan söz aldı. Doğan, konuşmasına, “Her kurul bir mahkeme değildir” sözleriyle başlayınca, mahkeme başkanı Kahyaoğlu sinirlenerek, “Bunu dinlemek zorunda değiliz. Bu mahkeme devam eden yasalara göre kurulmuş bir mahkemedir. Düzenlemeleri tartışabilirsiniz ama mahkemeye itham da bulunamazsınız. Biz ‘Mahkemeyiz’ dedik haydi. Bunu kabul etmediniz ne oldu” diye karşılık verdi. Doğan da mahkemeyi rencide edecek bir şey söylemediğini, mahkeme heyetinden kendilerini sakince dinlemesini istedi. Konuşmasına devam eden Doğan, ÖYM’lerin  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin mahkemelere ilişkin yasayla kurulmuş olmaları, tarafsızlık, bağımsızlık ve yargılama usulü güvencesine sahip olma kriterlerine uymadığını söyledi.

AVUKATLAR SALONU TERKETTİ

Avukatların savunmaları boyunca Mahkeme Başkanı Kahyaoğlu sık sık polemiğe girerek avukatların savunmalarına müdahale etti. Son olarak avukat Fırat Epözdemir’in savunmasının ardından avukatların mikrofonlarını kapattırarak savunma hakkı vermeyeceğini söyleyen Kahyaoğlu, ''Burayı itham etmeye gelmişssiniz” dedi. Avukatların mikrofonlarını kapattıran Kahyaoğlu, savcıdan mütalaa vermesini istedi. Bunun üzerine avukatlar ve sanıklar, mahkeme heyetinin tavrını alkışlarla protesto ederek duruşma salonunu terk etti. Avukatların mahkemeyi boykot etmesine rağmen, Kahyaoğlu’nun ara karar açıklandığı sırada  sanık ve avukatların salona alınmaması yönünde talimat vermesi dikkat çekti. Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme başkanı duruşma sırasında söz alan tutuklu sanık Nihat Oğraş, avukatlar Baran Doğan, Sinan Zincir ve Fırat Epözdemir hakkında savunma sınırlarını aştıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasına ve tutukluluk haline ilişkin değerlendirmenin 14 Şubat 2014 yapılmasına karar verdi. Duruşma 3 Nisana ertelendi. 

'ARTIK BOYKOT TAVRI GÖSTERİLMELİ’

Mahkemenin tavrına tepki gösteren avukatlar ve BDP’liler adliye önünde açıklama yaptı. Sık sık, “Biji berxxwedana zindana” sloganlarının atıldığı açıklamada ilk olarak avukat Ercan Kanar konuştu. Tüm gün yaşananları özetleyen Kanar, “ÖYM’lerin kurulduğu günden bu yana bizim nezdimizde bu mahkemelerin meşru olmadığınıi bir takım unsurların operasyonel faaliyetlerini yapan organlar olduğunu söylemiştik” dedi. Mahkemedeki boykot tavrını bundan sonra tüm ÖYM görülen duruşmalarda hem avukatlar hem de yargılananların göstermesi gerektiğini vurgulayan Kanar, TMK ve ÖYM gibi barış ve demokrasinin önünde engel oluşturan yasaların ve düzenlemelerin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de, KCK davalarının başladığı günden bu yana bu davaların siyasi niteliğinin olduğunu dile getirdiklerini belirterek, “10 binden fazla arkadaşımız bu mahkemelerin sorgularından geçti. Buna itirazı ifade ettik. Bunlar hukuki değil. Bir merkezden yönetiliyor ve karar alınıyor” dedi. Başbakanın ve muhalefet partilerinin bile artık yargı sisteminin çöktüğü yönünde açıklamalar yaptığını da söyleyen Tuncel, “Daha önce Kürtler için savundukları bu mahkemeler kendilerine dönünce savunamaz hale geldiler. Yargıçlar ve avukatlar açısından da böyle. Bugğn burada kimin yargısı sorusuna cevap verilemiyor” dedi. Tutuklu Kürt siyasetçi Nihat Oğraş’ın hakim tarafından kesilen savunmasından, “Biz bu ülkenin siyahlarıyız. Ve beyaz adamların mahkemelerinde yargılanmak istemiyoruz” bölümünü okuyan Tuncel,  demokrasiden ve bağımsız bir yargıdan bahsedilebilmesi için hükümetin yargıyı yürütmenin himayesine alacak düzenlemelerden vazgeçmesi gerektiğini dile getirdi.  / Evrensel

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.