Mezopotamya Kültür Deneği (MKM), Med Kültür Merkezi ve Arzela Kürtür Merkezi üyesi sanatçılar, Nusaybin-Qamişlo arasında örülen utanç duvarını ve İran’daki idamları Galatasaray Meydanı’nda protesto eti. Galatasaray Meydanı’na getirdikleri sembolik maket duvarını yıkan Kürt sanatçılar, AKP hükümeti ve Türk devletine “Bir an önce bu kirli savaş politikalarından vazgeç” diye seslendi. Kürt sanatçılar başta sol, sosyalist, aydın, sanatçı ve tüm demokrasi güçlerini süreç karşısında duyarlı olmaya çağırdı.
Kürt sanatçılar ölümü ve yası simgeleyen silah kefenlerle Ortadoğu’da Kürt halkına karşı uygulanan kirli politikalara tepki gösterdi. Çevik kuvvet ekipleri ve sivil polislerin ablukaya aldığı Galatasaray Meydanı’na sembolik maket duvarı getiren Kürt sanatçılar, “Dê Dîwarê Şermê Bi Sere we ve Xera Bibe Xebatkarên çand û Hunerê” pankartını ve “Kürdistan’da utanç duvarına geçit yok”, “İdam vahşetine sessiz kalmayın”, “ Jîyan bi şoreşê xweşe”, “ “Rojava’da devrim var” dövizlerini açtılar. Erbane ile davul ritimleri eşliğinde, “Dirok” ve “Hernepeş” marşlarını seslendiren sanatçılar, “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana Rojava”, “Bijî berxwedana YPG”, “YPG di meşe erd û esman diheje” sloganlarını attı.
‘BİR KIZ ÇOCUĞU ÜLKESİNİ SAVUNMAK İÇİN SİLAHA SARILDIĞI NOKTADA...'
Protestoda ilk sözü Med Kültür Derneği Ses Sanatçısı Mesut Med aldı. Med, dünyanın neresinde bir direniş varsa orada egemenlerin katliamları ve zulmünün baş gösterdiğini söyledi. Rojava’da bu katliamları AKP’nin devreye koyduğu çetelerle sürdürdüğünü de sözlerine ekledi. Gördüğü manzara karşısında savaşın ve direnişin ne anlama geldiğine bir kez daha tanıklık ettiğini kaydeden Med, “10 yaşında bir kız çocuğu silah alıp ülkesini savunuyorsa bunu kimse terörize edemez. İşte AKP hükümeti de devreye soktuğu El Nusra çeteleriyle ve Kürt halkı arasında ördüğü duvarlarla tam da bunu yapmak istiyor” diyerek sözlerini sürdürdü.
‘KAPİTALİST MODERNİTE KÜRTLER YOK ETMEK İÇİN YİNE DEVREDE’
Mesut Med’in ardından Kürt sanatçılar adına ortak açıklamayı Med Kültür Sanatçısı Erol Berxwedan yaptı. Tarih boyunca hegemonik emperyalist işgalci güçlerin, genelde Ortadoğu’yu, özel de Kürdistan’ın tarihi ve coğrafik zenginlerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak için ellerinden gelen bütün gayri insanı tüm argümanları kullandıklarını hatırlattı. Kürtlerin, en temel hakları olan dil, kültür ve kimliğine müdahale edildiğini belirten Berxwedan , insanları köleleştirmek için önce coğrafyalarının parçalandığını, güçten dürüşürüldüğünü ve marjinal bir formla denetimde tutmaya çalıştıklarını söyledi.
Bu kirli politikaların İngilizlerin, böl, parçala ve yönet gerici zihniyetinde somutluk kazandığını da sözlerine ekledi.
Ancak, 21. yüzyılda Ortadoğu’nun stratejik olarak yeniden şekillendiğini, kapitalist modernite zihniyetinin yine Kürt halkını, kirli politikaların içine itmek istediğine de dikkat çeken Berxwedan, “Son otuz yıldır Kürt halkının verdiği onurlu mücadele karşısında bu faşist diktatör sistemler son nefeslerini vermektedirler” diye konuştu.
Güney Kürdistan’ın kazanımları ve Batı Kürdistan’da halk devriminin gerçekleşmesinin faşist Türk devletini ve İran teokratik molla İslam rejimini daha da çok endişelendirdiğini hatırlatan Berxwedan “Bu endişe ve korkuyla T.C. devleti Kürt siyasi tutsakları baskı altına almaya çalışırken, katil İran rejimi ise onlara yönelik idam politikasını tekrar devreye sokmuştur. Son bir ayda onlarca tutsak asılmış ve bir o kadarı da zindan koridorlarında idam edilmeyi beklemektedir. İran bir an önce bu idamları durdurmalı ve idamı kaldırmalı” dedi.
‘AKP SAVAŞIN DEĞİL BARIŞIN ÖNÜNÜ AÇSIN’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözüm girişimlerinin AKP hükümeti tarafından sabote edilmeye çalışıldığını vurgulayan Berxwedan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Öcalan’ın ‘birinci aşama bitti, ben üstüme düşeni yaptım, sıra ikinci aşamada diyerek artık adımı AKP hükümetinin atması gerektiğinin altını çizmesine rağmen AKP hükümeti hala bu talebe samimi ve ciddi yaklaşmamakta. Tersine savaş anlamına gelen içi boş paketlerle oyalama taktiklerine girişmesi yetmiyormuş gibi bir yandan Kürt halkını parçalamaya dönük utanç duvarları inşa ediyor, diğer bir yandan ise Rojava direnişini boğmaya dönük El Nusra çetelerini destekliyor. AKP hükümeti ve devleti bir an önce bu kirli politikalarından vazgeçmeli ve barışçıl sürecin önünü açmalıdır.”
Açıklamanın ardından Med Kültür Derneği sanatçılarında Hamdiye Akıncı’nın savaşın yıkıcı yüzü ile ilgili sergilediği tiyatro performansı herkesi duygulandırırken, Kürt sanatçılar etkinliği maket utanç duvarını yıkarak bitirdi. / anf