HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, gazetecilere yönelik halen hapis, sansür ve şiddetin devam etmesi hakkında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a soru önergesi verdi.
'BİR GAZETE DAĞITIMCISI ÖLDÜRÜLDÜ'
Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Medya Gözlem Raporu’na göre; Ekim-Kasım-Aralık 2014 döneminde; 22 gazeteci, 10 dağıtımcının 2015 yılına hapiste girdiğini vurgulayan Kürkçü, "Ekim-Aralık döneminde 33 medya temsilcisi, 2 site, 1 Twitter hesabı saldırıya uğramış, 43 gazeteci gözaltına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’nin, 28 bin 800 avro tazminat ödemesine hükmetmiştir. Ayrıca Gazete dağıtımcısı Kadri Bağdu Adana’da faili meçhul şekilde öldürülmüştür" bilgilerini verdi.
'2 AYDA 13 SANSÜR OLAYI YAŞANDI'
Yine aynı rapora göre: Ekim-Aralık 2014 döneminde 13 sansür olayının meydana geldiğini belirten Kürkçü, "6 gazeteci, 2 site, 2 Facebook sayfası, 1 kitap, 1 film, 1 piyano eseri sansüre uğramıştır. TBMM yolsuzluk soruşturma komisyonu işlemlerine, Yüksekova’da üç askerin öldürülmesine, Bingöl’de iki polisin öldürülmesine yönelik yayın yasakları çıkarılmıştır. Mahkemeler bu dönemde 2’si gazeteci ve bir öğrenciyi toplam 3 bin 480 TL (1.740 TL’si ertelemeli) adli para cezası ve 23 bin TL de tazminata mahkum etmiş, 13 gazeteci, 1 köşe yazarı, 1 çizer halen yargılanmaktadır" diye ekledi.
YARGILAMA VE PARA CEZALARI
Kürkçü, ayrıca, eski Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettikleri veya kişilik haklarına saldırdıkları gerekçesiyle 9 gazetecinin yargılandığını; birinin 7 bin TL tazminata mahkum olduğunu, bir öğrencinin 6 bin 80 TL’ye, bir akademisyen de ertelemeli 11 ay 20 gün hapse mahkum edildiğine dikkat çekti.
Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK), aynı dönemde, haber ve program yayınlarından dolayı televizyon kuruluşlarına 8 uyarı, 46 para cezası; radyo kuruluşlarına 1 uyarı, 2 para cezası verdiğini belirten Kürkçü, radyo ve televizyonlara toplam 2.400.015 TL idari para cezası verildiğini kaydetti.
'MEVCUT DURUM POLİTİKANIZI MI YANSITIYOR?'
HDP'li Kürkçü, Bakan Bozdağ'a şu soruları yöneltti:
"Hükümetiniz, savcılıkların medya temsilcilerine yönelik olarak açtığı keyfi davaları ve medyaya yönelik şiddetin cezasızlığını bir sorun olarak görmekte midir? Bakanlığınız politikasıyla mevcut durum uyum halinde midir?
Son beş yılda kaç gazeteci veya medya temsilcisi gözaltına alınmıştır? Kaç gazeteci veya medya temsilcisi görev başındayken güvenlik kuvvetlerinin şiddetine maruz kalmıştır?
Haziran ve Temmuz 2013 döneminde 'Gezi süreci'nde gazetecilere karşı şiddete başvurdukları gerekçesiyle güvenlik kuvvetleri hakkında kaç suç duyurusu yapılmıştır? Şikayetlerden kaçı kamu davasına dönüşmüştür? Kaçı takipsizlikle sonuçlanmıştır? Kaçı derdesttir? Sürmekte olan soruşturmaların sonuçlandırılamamasının nedeni nedir?
Son beş yılda Ceza Kanunu’nun 216. maddesinin üçüncü fıkrasında tanımlanan 'Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama'ya dair düzenleme uyarınca kaç kişi hakkında ceza davası açılmıştır? Bu davalarda yargılanan gazeteci sayısı kaçtır?"