“Bizler kendi içerimizde yapamadığımız işleri ve eksiklikleri de görerek, klasik devlet belediyeciliğini merkezi hükümetin bir uzantısı gibi kıyasladığımızda, inanılmaz büyük bir başarımız olduğu ortadadır. Başarımız karşısında duramayanlar saldırı politikalarını devreye sokmuştur" dedi.
Gültan Kışanak DBP'li Belediyelere dönük yapılan 'Kayyum' açıklamalarını JİNHA’dan Beritan Elyakut’a değerlendirdi.
'90’LARDA KÖYLERE SALDIRANLAR BUGÜN YEREL YÖNETİMLERE SALDIRIYOR'
Kışanak, devletin yerel yönetimlerin gerçekleştirdiği çalışmaları ve halkla oluşturduğu bağı gördüğü için saldırılarını yoğunlaştırdığını savundu.
1990'lı yıllarda köylerin yakılıp yıkıldığını söyleyen Kışanak, o dönemlerde "PKK gerillaları köylerden besleniyor" düşüncesiyle köylerin yok edildiğini savundu.
Yeni hedefin kentler ve yerel yönetimler olduğunu ifade eden Kışanak, "Devlet yaptığı en üst düzey saldırılara rağmen verilen halk mücadelesini bitiremediğinden farklı arayışlar içerisine girmiştir. Halkın nefes alabildiği ve kendini ifade edebildiği yerel yönetimlere saldırı politikasını hayata geçirerek halkın kaynağını kurutmak istiyorlar. Kentlerde biriken mücadele dinamiğini ortadan kaldırmak isteyenler operasyon odaklarına yerel yönetimleri koymuştur" dedi.
'TEK ADAM YÖNETİMİ FİİLİ OLARAK YÖNETİMİ ELE GEÇİRMİŞTİR'
Yerel yönetimlerin yerel demokrasinin kaynağı olduğunu ifade eden Kışanak, yerel yönetimlerin doğru şekilde işletildiği an kentlerde insanların ortak ihtiyaçlarını belirledikleri ortak demokrasi ağının gerçekleşeceğini söyledi.
Kışanak, "Türkiye genelinde devlet her şeyi zapt u rapt altına almış durumdadır. Ancak Kürdistan'daki yerel dinamikleri egemenliği altına alamamıştır. Kürdistan'daki yerel dinamikleri ‘nasıl ortadan kaldırırız' düşüncesiyle yerel yönetimlere saldırarak bitirebileceklerini düşünüyorlar.
“Tekçi zihniyetle kurulan devletin Kürtleri Türkleştirme ve özgürlük arayışından vazgeçirmeye dönük planları çok eskiye dayanıyor. Şark planını değiştireceğini iddia eden devlet aynı zihniyetin takipçisi durumundadır. Kentlerimizi neden savaş alanına çevirdiler, biz bunu tartışmak istiyoruz. AKP'nin de tek derdi bizim bunu sorgulamamızdır" dedi.
Belediyelerin çalışmalarına dönük sayısız davalar açıldığını ve soruşturmaların başlatıldığını aktaran Kışanak, "Bizleri her alanda çalışamaz hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
Sur ilçesinde yaşanan sokağa çıkma yasağı ve operasyonlara değinen Kışanak, Nisan ayında uydudan çekilen fotoğraflarda gördükleri yıkımın Nisan ayından sonra da büyük oranda devam ettiğini söyledi.
Valilik tarafından Büyükşehir Belediyesinin Sur'un 5 mahallesine yakınlaştırılmadığını söyleyen Kışanak, "Biz orada tahrip olan alt yapıyı yenilemek için defalarca yazı yazdık ve olumsuz yanıt aldık. Biz de biliyoruz ki Ankara'dan gelen bütün heyetler, müteahhitler, İller bankası yetkilileri ve bakanlık yetkilileri giriyorlar.
“Oradaki tahribatın tespiti için ve tarihi öğelerin ayıklanması için hem belediyenin hem de UNESCO Alan yönetiminin girmesine izin verilmiyor. Dolayısıyla merkezi hükümet fili olarak 5 mahalleye el koymuş durumda. Hepimiz bir an önce el ele vererek Sur'u yeniden ayağa kaldırmalıyız. Kayyum ve kamulaştırma kararları bizim ne çalışmamızı ne de mücadelemizi engelleyemeyecektir" diye konuştu.