Cumhuriyet Halk Partisi (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu ‘siyasi sapıklık’la suçlamış, ardından da, “Bulunduğu makamın adamı değil, çırak bile olamadı” demişti. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın sözlerine ‘hırsızların ustasın” diye yanıt vermişti.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Hırsızlarını korudular mı korumadılar mı?”
“Kendi hırsızlarını korudular mı korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Biliyorum yine kıyameti koparacaklar, Kılıçdaroğlu bunu niye söyledi diye. Kim hırsızların önüne yatarsa karşısında beni bulur.
“Sevgili Peygaberimizin güzel bir sözü vardır ‘Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim’ der. Ahlak bu kadar önemlidir. Adamına göre muamele değil, eşit muamele istiyoruz biz.
“Müslüman yalan söylemez”
“Müslüman yalan söylemez, kul hakkı yemez, israf yapmaz, kibirden sakınır, sözünden sakınır. Çıktılar, camide içki içildi dediler, yalan söylediler. Caminin imamı burada içki içilmedi dedi. Onu sürdüler. Şimdi gel de bunlara Müslüman de.
“Kabataş İskelesi’nde çocuklu bir kadına saldırdılar dediler, ne görüntü ne de başka bir şey var. İslamiyet’te en büyük günah kul hakkı yemektir. Aile boyu yolsuzluk yapmadı mı bunlar? Vatandaşın 5 kuruşuna tenezzül etmedi mi bunlar?
“Atatürk’ün ve Ecevit’in çırağıyım”
“Bana çırak diyor. Evet, ben Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Bülent Ecevit’in çırağıyım. O zata söyleyin; sen de hırsızların ustasısın. Hırsızlık konusunda kimse eline su dökemez. Gayet açık söylüyorum. Oturduğu saray haram saraydır.
“İnsanlar işsizken, dünyanın parasını verip saray yaptırıyorsun, kaç liraya mal edildi diye sorunca açıklamıyorsun. Hırsızlar çaldıkları parayı açıklamazlar. Bu zat namusu ve şerefi üzerine yemin etti. Hangi gerekçe ile sözünde durmuyorsun?
“Sayın Davutoğlu ‘edep yahu’ demiş. Bana gönderme yapıyor. Kurallara uyuluyorsa edep de vardır ahlak da. İstanbul’da bu gökdelenler nerden çıktı diyor. Bu adam gerçekten başbakan mı? İstanbul’u 20 küsür yıldır siz yönetiyorsunuz.”
Karaman’daki cinsel istismar
“Bu çocukların haklarını biz korumak zorundayız. Bütün AKP camiası, koro halinde çocukları değil, Ensar Vakfı’nı savunmaya kalktılar. Çocukların haklarını kim savunacak. Bu çocukların haklarını sonuna kadar biz savunacağız.
“O kadar ileri gittiler ki, Aileden Sorumlu Bakan, ‘buna bir kez rastlanmış olması hizmetleriyle ön plana çıkmış kurumumuzu karalamak için sebep olmamalı’ dedi.
“Ne demek bir kere rastlanmış olması. Kaç kere rastlanmalıydı senin vicdanının rahat olması için. Ensar Vakfı’nın önüne neden yatıyorsunuz dedim. Koro halinde isyan ettiler, siyah çelenk getirdiler. Sen o çelengi Ensar Vakfı’nın önüne koy. Kadını cinsel obje olarak görüyorlar.
“Bu vakıf sicili bozuk bir vakıf”
“Kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim. Bu vakıf ensar sözcüğünü çıkarmalı. Korumak demek Arapça’da. Çocukların hakkını sonuna kadar savunmak benim vicdani ve insani görevim. Bu vakıf sicili bozuk bir vakıf.
“Çocuklara yapılan istismar karşısında sustular. Hani mazlumun hakkını savunmak gerekiyordu. Ensar olunca neden vazgeçiyorsunuz? Siz dilsiz şeytan mısınız? Ensar’a gelince, KAİMDER’e gelince sustular. Ülkede soyulmadık yer kalmadı sustular. Neden gidip siyah çelenk bırakmadınız?
“Bir vakıf kaçak işyeri açar mı?”
“Ensar Vakfı kaçak yurt yapıyor. Bir vakıf kaçak işyeri açar mı? Çocuklar bu kaçak evlerde yaşıyor. Yasadışı faaliyette bulundukları için Ensar Vakfı bu işten sorumludur. Masum çocuklara her türlü istismarı yaptılar, Ensar vakfı bu nedenle sorumludur.
“Yurt açma yetkisi Ensar Vakfı ve KAİMDER’e kim tarfından verildi. Bu kaçak yurtlar için bugüne kadar bir soruşturma açıldı mı?”