CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği "TİGRİS Diyalogları" toplantısı için Amed’e geldi. Bölgede Kürt sorunu konusunda sesiz kaldığı gerekçesi ile eleştirilen Kılıçdaroğlu, bu defa çok farklı bir dil kullandı. Çözüm süreci, Diyarbakır Cezaevi, Faili Meçhuller, Seçim Barajı ve temel hak ve özgürlükler konusuna değinen Kılıçdaroğlu, bölgede 1930’ların CHP’si algısı olduğu için destek görmediklerini söyledi. Bu algının değişmesi gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, değişim gösteren CHP’yi verdiği kanun teklifleri ve çözüm için öne sürdüğü önerilerle anlattı.
Bu sorunun çözümünde ne düşündüklerini anlatmak için Amed’e geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yeni bir sürecin içindeyiz. Dayatmacı olmayan bir cumhurbaşkanı adayından yana tavır almanızı çok isterim” dedi.
‘SÜREÇ SAYDAM OLMALI’
Diyarbakır’daki konuşmasına çözüm sürecine değinen Kılıçdaroğlu, “2012’de Erdoğan’la bir görüşme yaptık. Kendisine ‘Parlamentoda Uzlaşma Komisyonu kuralım’ önerisinde bulundum. Kapalı kapılar ardında demokratik çözüm olmaz. Süreç yasal bir zemine oturtulmak zorundadır. Süreç saydam olmalıdır. Elbette birileri karşı çıkabilir. Ama samimi olarak tartışırsak bu sorunu aşabiliriz. Türkiye’nin bu sorunu çözme birikimi var” dedi.
AMEDLİ SEÇMENİ SUÇLADI
Diyarbakır Cezaevi’ne de değinen Kılıçdaroğlu, “Orayı müze yapmak istedik. Kanun teklifini verdik. Geçmişin acılarından ders alarak geleceği inşa etmek zorundayız. Erdoğan dedi ki ‘Bu cezaevini yıkacağım, daha modern cezaevi yapacağım.’ Özür dilerim ama Diyarbakırlılar da koşa koşa gidip AKP’ye oy verdiler. Hapishane vaat edip oy alan bir tek Erdoğan var. Ben bunu içime sindiremiyorum. Sorumlusu sokaktaki yurttaş değil, sorumlu bölgedeki aydınlar” dedi.
'KORUCULUK KALDIRILSIN'
Newroz’un bayram olarak kutlanması için kanun teklifi verdiklerini, bunun kabul edilmediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Halepçe katliamının tanınması ile ilgili verdikleri kanun teklifinin de kabul edilmediği söyledi. Mayınlı arazilerin temizlenmesi, köye dönüşlerin sağlanması konusunda kanun tekliflerini verdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, koruculuk sisteminin de lağvedilerek bu insanların başka işlerde çalıştırılması gerektiğini söyledi.
‘KÜRT SORUNU TEK KİŞİ İLE ÇÖZÜLMEZ’
Bölgede hala 1930’ların CHP’si gibi görülüğünü bundan dolayı kendilerine destek gelmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz. Söylemlerimize karşı bölge kulağını kapatmış. Birbirimizden habersiziz ve kulak vermiyoruz. Madem ortada bir sorun var bunu el birliği ile çözelim. Tek kişi ile sorun çözülmez. 12 yılda Türkiye’de ne çözüldü. Beylerin sadece para sorunu çözüldü. Arkadaşlarım bana bölgeyi bırak diyorlar, ya siz beni anlayacaksınız, ya da ben sizi anlayacağım. Tek bir kişi bile CHP’ye oy verse ben anlatmaya devam edeceğim. Ben bu bölgenin insanıyım, barıştan ve huzurdan yanayım” dedi.
KATLİAMLAR HATA MI?
Kürt sorununu tarihsel kökleri olan bir sorun olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, “Yeri ve zamanı geldiğinde biz kendi tarihimizle de yüzleşmeliyiz. Hata olur, eksik olur. Kurumların da hatası olur. Önemli olan hatadan ders alıp onu tekrar etmemektir” diye konuştu.
Geçmişle yüzleşme konusunda faili meçhullerinde aydınlatılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Faili meçhul insanlık suçudur. Analar ağlamasın diyeceksiniz, öldürülen çocukların faillerini ortaya çıkarmayacaksınız. Bu konuda adım atılması lazım. Devlet vatandaşına hizmet eden sosyal bir devlet olmalı. Faili meçhulleri aydınlatmayan devlet, sosyal devlet değildir. Cinayetlerin aydınlatılması gerek. İşkence ve işkencecilerin araştırılıp ortaya çıkarmasını istedik. Ancak adım atılmadı” dedi.
‘BEN SİZİN HAKKINIZI SAVUNUYORUM, CHP’YE OY ÇIKMIYOR’ DİYE YAKINDI
Konuşmasında Roboski katliamına değinen Kılıçdaroğlu, bu olayı net CHP’nin takip ettiğini söyledi. Bu konuda hazırladıkları raporların incelenmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Her olayı sonuna kadar izledik. Hesabı verildi mi? Verilmedi. Talimatı kim verdi? Hükümet. Bu açık gerçek ortada dururken biz bölgeden beklediğimiz desteği alamadık. Hesabı sormak isteyen CHP’ye bölgeden oy çıkmadı. O zaman aramızda sorun var. Ben sizin hakkınızı savunuyorum, siz sizi savunmayana oy veriyorsunuz. Buraya sitem etmeye ve sitemlerinizi dinlemeye geldik. Süreçle ilgili yüksek beklenti yaratıldı. Yüksek beklenti karşılanmazsa sonu felaket olur. Sorunun çözümünde birinci nokta karşılıklı güvendir. Yalan söylemeyen, güvensizlik eksenine oturtulmuş bir sorun çözülmez. Biz ne söylüyorsak beğenir ya da beğenmezsiniz çıkıp kamuoyu önüne çok açık ve net söylüyoruz” dedi.
‘ÖZERKLİK ŞARTINI SAVUNDUĞUMDA KİMSE HELAL OLSUN DEMEDİ’
Yerel yönetim özerk şartını savundukları için kıyamet koparıldığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bunu söylediğimde bölgeden biri çıkıp ‘helal olsun Kılıçdaroğlu’ demedi. Hiç kimse tık çıkarmadı, oylar koşa koşa AKP’ye gitti. Bugün yetki belediyelerde olsa kentsel dönüşüm şimdi bitmişti. Başbakan kendi menfaati için bu değişikliği istemiyor. Yolsuzluklarını sürdürmek için böyle kalmasını istiyor. Biz tüm bunlara karşı çıkarken bölgeden yine ses yok. Oylar yine AKP’ye veriliyor. Söylediklerim eksik olabilir ama ben sizi dinlemeye hazırım. Birileri Kürt sorununun çözümünün Diyarbakır’dan geçtiğini söylüyordu. Sorunun çözümü Diyarbakır’dan değil, demokrasiden geçer. 30 yıldır sorun çözülmüyorsa bunun sorumlusu siyaset kurumudur. Bu sorunu beraber çözebiliriz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından program basına kapalı olarak devam etti. Program sonrası Kılıçdaroğlu önce Valilik ardından Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarını ziyaret edecek. / anf