Meydana gelen kazanın "cinayet" olduğunu ileri süren 15 Mayıs tarihli twett için Dr. Mengüç, "Başta bu inşaatlar olmak üzere birçok tehlikeli işyeri risk faktörlerinin tümünü taşımaktadır. Bu mesajımız da maalesef bu cinayetlerden sonra büyük yankı doğurdu ve adeta aylar öncesinden bir kehanette bulunmuşuz gibi tartışma yarattı. Risk faktörleri bilimsel düşünce çerçevesinde değerlendirildiğinde bu cinayetlerin kaçınılmaz olduğunu birçok duyarlı kişi, kurum ve meslek odası gibi biz de görüyor, biliyorduk" diye konuştu.
"NE YAZIK Kİ TWEET'İMİZ BUGÜN DE GEÇERLİLİĞİNİ KORUMAKTADIR"
Dr. Samet Mengüç, kazadan sonra yaklaşık 4 ay önce attıkları tweet'in gündeme oturmasına da değinerek, "15 Mayıs tarihli tweet'in öyküsü bir kehanet değil, bir tespittir, bir öngörüdür, bir uyarıdır. Bir kez daha ifade edelim, yaşanan kaza değil, katliamdır. Ortada kehanet değil cinayet vardır. Ne yazık ki tweet'imiz bugün de geçerliliğini korumaktadır" dedi.
İstanbul Tabip Odası olarak iş cinayetlerinde ölmenin kader olmadığını dile getirmeye devam edeceklerini söyleyen Dr. Mengüç, "Takipçi olmayı, uyarmayı, iş cinayetlerinde ölmenin kader olmadığını dile getirmeyi, evrensel ölçütlerin hayata geçirilmesini sağlamak için çalışmayı, yaşam hakkının kutsallığını savunmayı, mücadele etmeyi sürdüreceğimizin bilinmesini isteriz" dedi.
"ÖNGÖRÜMÜZÜN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASINDAN DOLAYI ÜZGÜNÜZ"
Basın toplantısına katılan Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel ise öngörülerinin gerçekleşmesinden dolayı büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Prof. Tükel, basın açıklamasını, bu tür kazaların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması adına yaptıklarını vurguladı.