Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 112 ekibinde görevli İsmail Öztürk, izinli olarak geldiği memleketi Çanakkale'nin Çan ilçesinde, hafta sonunda geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetmişti. Öztürk'ün, mayıs ayında düğün yapmaya hazırlandığı eşiyle çektirdiği gelinlik-damatlıklı fotoğrafları ise hafızalara kazınmıştı. Öztürk'ün, görev yaptığı Şemdinli'de bir de kahramanlık öyküsü olduğu ortaya çıktı.
Öztürk'ün, ölümünden sadece birkaç gün önce gittiği bir vakada başına gelen olayla Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği'nin 'Altın Ambulans Sağlık Ödülleri Yarışması'na katıldığı ortaya çıktı. 13 Şubat'ta yaşadığı olayla yarışmaya katılan Öztürk, karla kapalı yolda ambulansta dünyaya gelen bir bebeği başka örtü olmadığı için kendi 112 yeleğine sararak hayatta tutmaya çalışmasını anlattı. Derneğin sitesinde oylamaya açılan yarışmada, arkadaşları ve Çan halkı ödülü Öztürk'e kazandırmak için kampanya başlattı.
www.altinambulans.org adresli sitede yarışmaya katılan Öztürk'ün, kendi anlatımıyla kahramanlık öyküsü ise şöyle:
"Zorlu doğa şartları altında ve yoksulluğun etkisi altında gelen bebek. Sabah gün ağarır ve saat 6 civarında çalan bir telefon, Hakkari Şemdinli'ye bağlı Aktütün köyünden gelen bir telefon ve doğum vakası. Acil olarak ambulansla çıkış yapıyoruz. Yoğun kardan dolayı köy yolları kapalı olduğu için hasta ya da hasta yakınlarına telefon ile ulaşmaya çalıştık. Hasta yakınlarına telefonla ulaştıktan sonra bir araçlarının olup olmadığını sorduk. 'Çok zor durumdayız hocam, arabamız nereden olsun?" cevabını alınca yıkıldık resmen. Bunun üzerine köy muhtarını arayarak bizlere yardımcı olmalarını istedik. Köyden bir araçla hastayı bize doğru yola çıkarmalarını sağladık. Amaç bir an önce hastaya ulaşmaktı. Yaklaşık 2 saat sonra hastaya ulaştık ve ilk yaptığım hasta muayenesinde doğumun gerçekleşebileceğini gördüm. Hemen ambulansa alarak hızlıca geri dönmeye başladık. Bir saatlik yolumuz kalmışken annenin sancıları arttı ve doğum eylemi başladı. Ambulansı durdurarak bebeği sağ salim dünyaya getirmiştim fakat hastanın maddi durumu kötü olduğu için çocuğu sarabileceğim bir örtü dahi yoktu. Bunun üzerine üzerimdeki 112 yeleğimi çıkararak bebeği ona sarmak zorunda kaldım. Gerekli müdahaleyi anne ve bebeğe yaptıktan sonra yola devam ettik. Bir an önce hastaneye varıp anne ve bebeği uzman hekimlere kontrol ettirmek istiyordum çünkü önemli olan ve ciddi olan bir sorun vardı. Bebeğin anne ve babası birinci derece akrabaydı. 1 saat sonra hastaneye vardığımızda yapılan ilk muayene ve tetkikler sonucu anne ve bebeğin sağlığının iyi olduğunu öğrendik. Mutlu, huzurlu ve içimiz buruk bir halde istasyona geri dönüş yaptık."