ŞemdinliHaber

Karayılan: Savaş ve barışın seçimidir

Güncel

AKP'nin bu seçimi de kazınması durumunda Kürt meselesini silahla çözmeye çalışacağını belirten Karayılan, "Seçimden sonra bunlar ezip geçeceğiz diyorlar. Kürt halkı, demokrat ve barış yanlıları bu gerçeği bilmelidir" dedi.

 Sterk TV'nin Özel programına katılan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, AKP'nin bu seçimi de kazınması durumunda Kürt meselesini silahla çözmeye çalışacağını belirterek, "Savaşa hazırlandıkları aşikar. Seçimden sonra bunlar ezip geçeceğiz diyorlar. Kürt halkı, demokrat ve barış yanlıları bu gerçeği bilmelidir" dedi.

Sterk TV'nin özel programına katılan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Rojava'daki gelişmeleri, Türkiye’deki seçim sürecini, AKP'nin politikasını, seçimde HDP'nin önemini değerlendirdi. Karayılan 7 Haziran seçimlerinin savaş ya da barışın seçimi olacağını vurguladı.

‘BÖLGEDEKİ MEVCUT DİZAYN ADALET İLE EŞİTLİK ESASLARINA DAYANMIYOR’

Bölgede yaşana savaşa dikkat çeken Karayılan, "Ortadoğu önemli bir süreçten geçiyor. Bölgede savaş yaşanıyor, bölge kaynıyor ve arayış içerisinde. Mevcut sistemin sürdürülemez olduğu ortaya çıktı. Bölge yeni bir dizayna ihtiyaç duyuyor" dedi.

Bölgede var olan şekillenmendin adalet ile eşitlik esaslarına dayanmadığını belirten Karayılan, "Oluşturulan sistem bölge halklarının iradesine dayanmayan sistemdir. Şimdi yeni bir dizayn ve sistemin gelişmesine ihtiyaç duyuluyor. Bölgede yaşanan savaş bu ihtiyacı ortaya koyuyor. Bölge sorunlarının çözümüne dair ortada açık bir proje görünmüyor. Tek proje sahibi olan biziz" diye konuştu.

Ortadoğu’daki sorunların halkların özgürlüğü ve eşitliği perspektifi ile demokratik ulus çerçevesinde çözüleceğini belirttiklerini vurgulayan Karayılan, hem Kürt sorununun çözümü hem de Ortadoğu sorunlarının çözümü için proje sahibi olduklarını söyledi.

‘OJAVA DİRENİŞİ KÜRDİSTAN DEVRİMİNİ YENİ BİR MERHALEYE TAŞIDI’

Rojava direnişinin özellikle Kuzey Kürdistanı etkilediğini söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Karayılan, "Devrimin gerçekleştiren Kürdistan'ın en küçük parçası olan Rojava, 3 senedir kendisini savunuyor ve statü sahibi oldu. Rojava'daki mücadele ile direniş Kürdistan devrimin yeni bir merhaleye taşıdı. Kürt halkının Rojava, Şengal ve Güney Kürdistan’daki DAİŞ çetelerine karşı sergilediği direniş, özellikle Şengal ile Kobanê direnişi, Kürt Özgürlük Mücadelesini dünya gündemine taşıdı. Kobane'deki direniş tüm dünyanın kalbinde yer edindi" dedi.

"Kürt devriminin rengini, özgür kadının rengini herkese gösterdi. Bu anlamda bölgede meydana gelen gelişmeler, Kürt sorununun çözümünü daha fazla gündemleştiriyor. Artık herkes, Ortadoğu’nun acil çözülmesi gereken temel sorununun Kürt ve Kürdistan sorunu olduğunu biliyor. Bu gerçeklik dünya gündemine girmiş bulunuyor" diyen Karayılan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sıcağı sıcağına gündemde olan Kürt halkı davası, kuşkusuz Kuzey Kürdistan ile Türkiye’de gerçekleşecek olan seçimleri de etkileyeceğini söylüyoruz. Zafere dönüşen Kobanê direnişi Kuzey Kürdistanı özellikle etkiliyor. Bu zafer, Kuzey Kürdistan halkımızın ile tüm Kürdistan’ın emeği ile gerçekleşti. Bundan dolayı etkilenmemesi mümkün değil. Urfa başta olmak üzere tüm Kürdistanı etkiledi. Bunun seçimlere de yansıyacağına inanıyoruz."

‘AKP KÜRT HALKINA DOSTÇA YANAŞMIYOR"

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, AKP hükümetinin Kürt sorununa yaklaşımı konusunda ise şunları belirtti: "Bu konu hakkında öncede bazı açıklamalarımız olmuştu. AKP zihniyetine Kürt sorunun temel çözümü yoktur. Çünkü AKP Kürt toplumuna dostça yaklaşmıyor. Taktik siyasetle Kürt sorunundan faydalanmak istiyor. Yaklaşımı tüccar yaklaşımıdır. Özünde milliyetçidir ancak kendisini dinci gösteriyor."

Karayılan, AKP'nin Kobane konusunda Kürtlere düşmanlığı bir kez daha gösterdiğini belirterek, Kürtlerin irade sahibi olmasını istemediğini söyledi. Her Kürt ve demokratın, Erdoğan'ın Roboski ile Kobane karşı takındığı tavrı göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulayan Karayılan, "Bu kıyas ve ölçüdür. Kürtlerin varlığını ve irade sahibi olmasını istiyorlar. 'Tek ulus' adı altında Kürtleri yumuşak bir şekilde eritmeye çalışıyorlar" dedi.

‘BAŞKAN APO FEDAKARLIK YAPTI’

Türkiye’de var olan istikrarı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan sayesinde olduğunu belirten Karayılan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kürt sorununun silah yerine diyalog ile çözülmesi için Önderliğimiz büyük çaba sarf etti. Var olan barış sürecini sürdürülmesi için bu kadar fedakarlık yapan Önder Apo şu an tecritte tutuluyor. Tehdit ediliyor. Bu kadar nankörler.

Önder Apo'nun Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü için ortaya koyduğu siyaset, Türkiye’deki var olan durumu ortaya çıkardı. 2 yıldan fazladır çözüm süreci Önderliğimiz tarafından tek taraflı yürütülüyor. Bu rağmen en son yaptıkları açıklamalarıyla her şeye tekme attılar. 'Masa yok, taraflar yok, Kürt sorunu yok, gözlemci heyet yok, Dolmabahçe Sarayı açıklaması doğru değil' gibi açıklamalarla her şeyi ret etti. Zihniyetlerini böylece açığa vurdular."

22 Mayıs günü ATV televizyonuna çıkan Erdoğan'ın açıklamasını hatırlatan Karayılan, "Erdoğan her şeyi açıkladı. B ve C planımız var dedi. Anlaşılan A plan çözüm, B planı herhalde savaş, C planı ise inkar ve imha olmalı. Bu stratejik bir plandır. Kendileri, 7 Haziran’ın kırılma noktası olduğunu söylüyorlar. 'Teslim olmaz ise B ve C planımız var, hakim olan devletimiz var, gerekeni yapacaktır, diyorlar" diye konuştu.

2011 seçimlerinden sonra kendilerine karşı savaş ilan edildiğin hatırlatan Karayılan, aynı hazırlığın şimdi de yapıldığını vurgulayarak şunları belirtti: "Kendilerini savaşa hazırladıkları aşikar. Seçimden sonra bunları ezip geçeceğiz diyorlar. Tüccar zihniyetiyle yaklaşarak Kürt sorunundan faydalanmak istiyorlar. 2011 seçimlerinden sonra nasıl ki bize karşı savaş ilan ettiler, şimdide aynı hazırlığın içerisindeler. Zaten açıkça B ve C planlarının olduğunu söylüyorlar, savaşmak sitiyorlar. Tüm Kürtlerin, demokrat Kürtlerin, barış ve kardeşlik yanlılarının bu gerçeği bilmesi gerekiyor.

‘TÜCCAR MANTIĞIYLA DİNİ DE KULLANMAK İSTİYOR’

AKP bu seçimlerden de başarı ile çıkarsa, Kürt meselesini silah ile çözmek isteyecektir. Ateşkes ilan etmemize rağmen zaten şuana kadar DAİŞ yoluyla bize karşı savaştı. DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam ve benzerlerini, Rojava Kürdistanı’na sürdüler.

3 milyon nüfusu olan Rojava Kürtleri insani haklarını arıyor. Şu ana kadar Baas rejimi baskısı altında yaşıyorlardı. Niye bu vahşi çeteleri onların üstüne sürüyorlar? Niye 'Kobane düştü düşecek' deniliyor? Bunların artık görülmesi gerekiyor. Şeref ve onur sahibi olan her Kürt, iman ve vicdan sahibi olan her Kürt artık Kürdün kanına girmemeli, AKP'ye oyunu vermemelidir. Gelinen nokta budur. Tüccar gibi dini de kullanmak istiyor. Dinle alakası yok.

En dindar olan toplum Kürdistan toplumudur. Yeri geldiğinde Kürtler Zerdüşt’tür, yeri geldiğinde iste geldiğinde ise Kürtler kardeşimizdir deniliyor. Herkesin bu ikiyüzlülüğü görmesi gerekir. Türkiye demokratı, sisteme karşı mücadele eden herkes, sistemden zarar gören herkes ve Kürt toplumunun artık bu hakikati görmesi gerekiyor.

Kürdistan’daki savaşın yükünü taşıyan, savaştan zarar gören, Kürt, Arap, Türkmen, Azeri, Tatar, Terekeme kısacası Kürdistani herkesin bu süreçte elini vicdanına koyup seçim sürecine yaklaşmasını istiyorum. Niye? Çünkü önümüzdeki seçimin sıradan bir seçim olmadığı, seçimlerin yol ayırımı olduğu belirtiliyor.

Ya böyle devam edecek ya da başka bir yöne evrilecek. Ya sorunlarını demokratik yollarla çözüm demokratik ülke olmaya doğru gideceğiz, ya da AKP'nin başarısıyla Erdoğan başkanlık sistemini getirecek, tek kişi olacak ve her şey hakim bir şekilde yürüyecek. Ne yapıp yapmayacağı onun insafına kalacak. Diktatoryal sistem oluşacak. Kuşkusuz savaşta çıkacak. Böylesi bir yol ayırımında buluyoruz.

Bundan dolayı kimse şahsi çıkar, ailevi çıkar ile kişi hatırı için kimse oy kullanmamalıdır. Günahtır. Böyle davranılırsa günah işlenmiş olur. Barış, kardeşlik ile özgür ve demokratik geleceğin hatırına oy kullanılmalıdır."

Esenlik için her kesin oyunu kullanması gerektiğini söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan konuşmasının devamında şunlara vurgu yaptı: "Savaş için değil. Savaşa ortak olmayın. Bu çok önemlidir. Yani bu mesele önemlidir. Niye? Çünkü AKP'nin çerçevesi artık çok açıktır. Şunu da belirteyim; bazı AKP'liler ‘Kürdistan’ı gezdik, Kürtçe konuşmasını serbest bıraktık, TRT-6'yı açtık, sorunun çözümüne az kalmış’ diyor. Sanki bunların hepsini onlar yapmış. Gerçek böyle değil.

Kürtçe dili üzerindeki yasak, AKP hükümeti dönemi öncesi Ecevit, MHP ANAP hükümeti döneminde kaldırıldı. Aynı dönemde TV kanallarında birkaç saat Kürtçe yayınının yapılması için karar alındı. Niye? Çünkü artık böyle bir merhale başladı. Bu süreçten sonra iktidara gelen AKP, bu durumdan istifade etmek istedi. Tüccar mantığıyla meseleye yaklaşarak, Kürt meselesinin çözmedi. Kürt sorunu çözümsüzlüğün sebebi AKP'dir. Suçlu AKP'dir. Bunun herkes tarafından iyi bilinmesi gerekiyor. Bu duruma karşı hareketimiz ve Önderliğimiz yoğun çaba sarf etti. Türkiye çözüm noktasına gelmiştir. Buyurun gelin. Ancak yanaşmıyorlar."

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın üstündeki tecride dikkat çeken Karayılan, "50 gündür Önderliğimizden haber alamıyoruz. İyi de bu süreci bu aşamaya getiren, ilerleten Önderliğimiz değil miydi? AKP niye Önderliğimizin aile görüşmesine izin vermiyor? Niye heyetin görüşmeye gitmesini engelliyor? Niye avukat görüşmesi engelleniyor? Bunlar neyi ifade ediyor? Acaba bu Kürtlere hakaret değil midir? Bu bir tavır değil midir? Her şey açıkça görünüyor! Şimdiye kadar süreci kendilerine göre sürüncemede bıraktılar, şimdi de isteklerini hayata geçirmek istiyorlar.

Bundan dolayı hiç kimse Kürtlerin özgürlük davasına engel olmamalıdır. AKP'den aday olan Kürtler, içinde bulunduğu pozisyonuyla şahsi ve ailevi çıkarlarını yerine getiriyor olabilirler, ama Kürdistan halkı özgürlük davasının önünde engel teşkil ettiklerini bilmeliler. Engel olmamalılar. Bu onların hakkı değildir, böylelikle onlar haksızdırlar. Çıkarlarını başka bir yerde hayata geçirsinler. Kürt halkının özgürlük davasının önünde durarak değil. Kürt halkının davası önemli bir aşamaya gelmiş buluyor. Artık çözüm isteniyor. Ve çözüm gelişmese, kan akacaktır. Ya savaş, ya da barış! Önümüzde bunlar duruyor. Bundan dolayı herkes elini vicdanına koyarak, sandığa gitmelidir" diye konuştu.

‘HDP BARIŞI, KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNÜ VE TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİKLEŞMESİNİ ÖNÜNE HEDEF KOYMUŞTUR’

HDP programını yerinde bulan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, "Özgürlük hareketi ve PKK olarak, bu programın tamamen doğru olduğunu söyleyemeyiz. Kuşkusuz eksik bulduğumuz yönleri vardır. Bunları dile getirmeye ihtiyaç yok. Ancak genel çerçeve olarak, Kürt ve Türk sorunlarının çözümüne cevap verebilecek program ve projedir" dedi.

Karayılan bu konudaki görüşünü şöyle dile getirdi: "Türkiye Cumhuriyetinden dışlanan tüm kesimleri, yani Kürleri, sistemden zarar gören tüm halkları, Alevi, Êzîdî, Mesihi, bütün azınlıkları, işçi emekçileri, köylü, yoksul halkı, kadın özgürlükçü hareketleri, eşitlik ile özgürlük için mücadele eden herkesi içeriyor. Barışı, Kürt sorununun çözümünü ve Türkiye'nin demokratikleşmesini önüne hedef koymaktadır.

İçerik olarak, demokratik ulus görüşüne sahiptir. Bundan dolayı bizde HDP'nin bu projesine destek veriyor, tüm Kürt halkının, Türkiye'deki demokratik, özgürlükçü ve barış yanlısı herkesin bu projeye katılması gerektiğini belirtiyoruz. İlk defadır Kürtler ile bazı Türk kesimleri, Türk solu ya da Türkiye sosyalistleri, demokrat ile dindarları birleştiler. Kürt toplumunun büyük bir bölümü şu an birleşmiş durumda. Ayrı düşen ufak gruplar olabilir ancak Kürtlerdeki genel çoğunluk birleşmiş durumdalar.

Bu defa Türkiye’de de sistemden zarar gören çevreler Kürtlerle birleştiler. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar Kürt halkın ile Türkiye’deki demokratik çevrelerin birleşmesini istemiyordu. Buna karşı özellikle savaştı, bazı örgütleri görevlendirmişti. Her iki güç bir araya gelmesin diye."

Hiç kimsenin Kürtlerin irade sahibi olmasını istemediğini vurgulayan Karayılan, "Şu an Önderlik projesi temelinde bir araya gelindi. Bundan dolayı, bu birliktelikten güç doğacaktır. Başarılı olacağı şimdiden görülüyor. Barajı aşacaktır, bunun için güçlü bir şekilde desteklenmesi gerekiyor" diye konuştu.

HDP'nin baraj altında bırakılması için yapılan saldırı ve provokasyonlara dikkat çeken Karayılan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Olay çıkarıyorlar. Bir röportajda da belirtmiştim; olaylardan bizi sorumlu göstermeye çalışmalarına az kaldı. Davutoğlu Adana ve Mersin’deki olaylardan bizi sorumlu tuttu. DHKP-C'nin yaptığını, onlarında bize bağlı olduklarını söyledi. Türk devleti kolay kolay iflah olmaz. Gri eşeği iyi tanıyoruz. Bunlar kolay kolay yola gelmezler. Her zaman ihtilaf yaratmaya çalışacaklardır. Başarılı çıkmak için oyun ve provokasyonlara başvuracaktır."

‘AVRUPA'DAKİ HER KÜRT BİREYİ, AKP'NİN KOBANE İLE ROBOSKİ PRATİĞİNİ UNUTMAMALIDIR’

Programın devamında Avrupa'da yaşayan halka çağrıda bulunan Karayılan, herkesin biran önce sandık başına gidip oy kullanmasını istedi. Karayılan, "Avrupa için bundan öncede çağrıda bulunmuştuk. Avrupa'daki halkımız ve Türkiye demokratları bu seçimde sorumlu davranmalıdır. Türkiye'den uzakta olabilirler, ancak bu seçimin Türkiye için kader seçimi, tarihi seçim olduğunu bilmeliler.

Gerçekleşen seçim 3-4 parti arasında geçen seçim değildir. Demokrasi ve diktatörlük seçimdir. Savaş ve barışın seçimdir. Özgürlük ve kölelik seçimdir. Böyle bir seçime giriyoruz. Burada kimin aday olup olmaması pek önemli değil. Önemli olan projedir. Kim ne diyor ve ne yapacak. Program önemlidir.

Avrupa'da yaşayan her Kürt AKP'nin Kobane ve Roboski pratiğini unutmamalıdır. Hiçbir Kürt bu seçimde tavırsız kalmamalıdır. Mutlaka sesini, rengini belli ettirmelidir. Avrupa'da yaşayan halkımız, sorumlu davranmaya, seçimlere katılmaya, AKP'nin zülüm ve düşmanlığına gerekli cevabı vermeye çağırıyoruz" diye konuştu.

ASİMİLASYONA KARŞI GÜNEYBATI HALKINA ÇAĞRI

Türk devletinin asimilasyon ve eritme politikalarına karşı Güneybatı Kürdistan Antep, Malatya, Adıyaman, Urfa ve Sivas halkına çağrıda bulunan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, "Bu bölgedeki halkımız seçimlere güçlü katılmalıdır. Bu bölgeyi iyi tanıyorum. Çok değerli militanlar bu bölgeden çıktı. Bundan dolayı, örneğin Adıyaman’ın tutumu önemlidir. Orada yaşayanlar Kürttür ancak düşman mezhep çelişkisi yaratarak, ulusal tavırlarını zayıflatmıştır. Bu bölge ulusal tavrını ortaya koymalıdır. Malatya, Maraş, Antep aynı şekilde davranmalıdır."

Kürtlerin artık kendilerine sahip çıkması gerektiğini belirten Karayılan, seçimlere ilişkin Kürtlere "Oyunuzu kendinize, geleceğinize verin. Özgürlüğünüzü para-pul, uşaklığa vermeyin" diye seslendi.

"KORUCULARA KARŞI ARTIK SİLAH KULLANMIYORUZ"

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan son olarak koruculara karşı yaklaşımlarını dile getirerek şunları belirtti: "Tüm ayaklanma ve isyanlarda, Türkiye devleti Kürdü Kürde kırdırtmıştır. Bize karşı da bunu geliştirmek istedi. Başta gerçekten bizde acemiydik ve hatalarımız oldu. İnsanlarımızda bilinçsizdi.

Yoğun baskı uyguladılar ve korucu ortaya çıktı. Olmaması gerekiyordu anca oldu. Korucu olan halkımız şunu bilmelidir. Bu partimizin resmi kararıdır: Biz artık korucuları hedef almıyoruz. Korucu olmak iyi bir şey değil, kötü bir şey. Biz bunu eleştiriyoruz ama korucuları hedef almamız, öldürmemiz gerekmiyor. Bu durumu değiştiriyoruz. Korucu, düşmanın silahını kaldırdığı için eleştirilmelidir. Ancak korucuyu fiziki olarak tasfiye etmek doğru değildir. Koruculara karşı silah kullanmayacağız.

‘BİR AN ÖNCE KORUCULUK TERK EDİLİRSE İYİDİR’

Tüm korucular bunu bilmelidir. Ancak gerillaya karşı çalışan, gerillanın peşine düşen ve kontra faaliyeti yürüten korucu farklıdır, onlara karşı gerilla kendisini savunacaktır. Korucuların arasında böyleleri de vardır. Ancak korucular artık kendilerini düşman görmemeli, korkmamalıdır. Bir an önce koruculuk terk edilirse iyi olur. Terk edemiyorlarsa da gerillaya karşı silah kullanmazlarsa iyi olur. Çünkü gerilla size karşı silah kullanmayacaktır, sizde gerilla karşı silah kullanmayın. Artık bu tarihi oyunu, Türk devletinin bu oyununu böyle boşa çıkaralım. Kararımız budur." / Firatnews

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.