78 gün sokağa çıkma yasağının uygulandığı Yüksekova'da yasağın kaldırılması ile birlikte tahribatın korkunç boyutları ortaya çıktı.
Yasak kısmen kaldırılsa da yasağın akşam 20.00'de tekrar devreye girmesi nedeniyle ilçeye ulaşmak hem çok zor hem de ilçede kalmak mümkün görünmüyor.
Yasak öncesinde çevre il ve ilçelere göç eden binlerce vatandaş yasağın kalkması ile adeta Yüksekova’ya akın etti.
Sabahın erken saatlerinde ilçenin dört bir yanında kurulan polis ve jandarma kontrol noktalarında çok ciddi yığılmalar yaşanıyor.
Bir çok vatandaş ilçeye girebilmek için geceyi bu noktalara yakın yerlerde geçirmeyi göze alıyor, bazıları da araçlarında sabahlıyor.
"Akşam saat 20.00’de yasak başlayınca geri mi döneceğiz?’ diye soran vatandaşlar neyle karşılaşacağını bilmiyor.
Geri dönmek istemeyen vatandaşlar yasağın tekrar devreye girecek olmasından yakınıyorlar. 'Bu konuda önlem alınmalı' diyen vatandaşlar ilçeye girmek için sabırsızlanıyorlar.
İlçe girişinde ciddi bir tahribat görünmese de özellikle operasyonların yoğunlaştığı, Güngör, Cumhuriyet, Mezarlık, Kışla, Orman Mahalleleri ve Dize mahallelerinde tahribatın izleri gün yüzüne çıkıyor.
Bir çok noktada neredeyse yıkılmadık ev, bina kalmamış. İlçenin sembolü sayılabilecek bir çok yapı tuzla buz edilmiş.
Sıcak çatışma öncesi uzaktan atılan havan topları ile çok sayıda evin çatı kısımları tahrip edilmiş, evlerin çatıları uçurulmuş, bir çok ev de yakından ateş altına alınarak duvarlar delik deşik edilmiş, adeta taş üstün taş kalmamış,
Korkunç tahribat ile karşılaşan vatandaşlar öfkeliler ve her iki tarafa tepkililer.
Ve evlerin içi… Yasağın kalkması ile birlikte evlerine ilk defa giren vatandaşlar gördükleri manzara karşısında büyük bir şok ile karşılaştılar. Mutfakları, oturma odaları hatta yatak odaları dağıtılmış, evlerdeki elektronik eşyalar ile mutfak eşyaları kullanılamaz hale getirilmiş. Koltuk takımlarından halılara, diğer bütün ev eşyaları ise ya yakılmış yada dağıtılmış.
Bazı vatandaşlar evlerinin yıkıntıları arasında geçmişlerine dair hatıraları aradılar, ancak evlerin için tütün gibi ezilmiş, içeride kullanılabilecek hiç birşey bırakılmamış.
Kşılaştıkları manzaranın dışarıdaki tahribattan daha kötü olduğunu vurguluan ev sahipleri ‘Keşke evlerimiz hepten yakılıp kül ols, duvarlara yazılan yazılar ile karşılaşmasak’ diyorlar.
En çok içerlendikleri nokta ise evlerinin duvarlarına yazılan yazılmalar, ‘Biz bunu hak edecek ne yaptık diye soran’ vatandaşlar bu hakaretlerin düşmanca olduğunu vurguluyor.
Geri dönüşler ile birlikte ilçe halkı temel sağlık hizmetleri ile gıda gibi temel ihtiyaç maddelerine ulaşmada sıkıntılar ile karşılaşıyor. Bir çok okulun kullanılamaz hale geldiği ilçede önümüzdeki eğitim sezonunda bile eğitimin yapılması olanaksız gibi görünüyor.
Elektrik trafolarının ve elektrik nakil hatlarının kullanılamaz durumda olduğu 6 mahalleye elektrik verilmesinin aylar süreceğe benziyor.
“Gelenler, sırf evinin durumunu görmek için geliyor. Bu mahallelerde oturup akşamı geçirmek mümkün değil. Evlerini görüp, yakın köylerde ve diğer mahallelerdeki yakınlarının yanına geçmeyi planlıyorlar.