İki çocuk annesi Turan’ın en büyük oğlu ise yüzde 100 görme engelli. Hemşirelikten ihraç edildikten sonra tarlada çalışmaya başlayan Turan, tarlaya giderken iki oğlunu da beraberinde tarlaya götürmek zorunda kalıyor. Turan, geçtiğimiz günlerde yaşadığı bir olayı ise şöyle anlatıyor: “Görme engelli oğlumu evde yalnız kalmasın diye tarlaya götürdüm. Birkaç saat sonra kendisini kontrole geldiğimde oğlum bir yılanın üzerine oturacaktı.”
EŞİYLE BİRLİKTE GÖZALTINA ALINDILAR
Turan, eşiyle birlikte Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) üyesi, ayrıca Malatya’da KHK ile kapatılan Suriyeli mültecilerin ihtiyaçlarının karşılandığı Çadır Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde yöneticilik yaptılar. İstanbul Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’ndan mezun olduktan sonra Turan, Türkiye’nin çeşitli illerinde 21 yıl hemşirelik yaptı. OHAL kararnamesiyle birlikte Turan eşi ile birlikte ihraç edildi. Ev baskınları sırasında ise Turan ve eşi gözaltına alındılar. 11 günlük gözaltı sonrasında Turan serbest bırakıldı, eşi ise tutuklandı.
HEMŞİRELİKTEN TARLAYA…
Hemşirelik yıllarında birçok insana elinden geldiği kadar yardım etmeye çalıştığını belirten Turan, “21 yıllık memurdum ama şimdi değilim” diyor. Aynı zamanda Malatya İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi olan Turan’ın, Rojhat ve Baver Jiyan isminde iki oğlu var. Büyük oğlu Baver ise yüzde 100 görme engelli.
İhraç edildikten sonra Turan, annesinin bulunduğu Malatya’ya bağlı Doğanşehir ilçesine taşındı. Burada tütün tarlasında çalışmaya başlayan Turan, geçimini tarladan sağlıyor: “Tütün ekip geçimimi buradan sağlıyorum. Görme engelli oğlumu geçen gün bahçeye götürdüm, yılanın üzerine oturacaktı. Son an fark ettim. Görmeseydim belki de ısırırdı. Çocuklarımı tarlaya götürmemek için babaannelerinin yanına, Erzurum’a göndermek zorunda kaldım.” / DUVAR