İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyeleri, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları haftası günü kapsamında, cezaevindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Şube binasından Galatasaray Meydanı’na yürüdü. Sanatçılar Pınar Aydınlar, Songül Bulur ile Kürt Şair Keremo’nun hazır bulunduğu yürüyüşte, "Hapishanelerde baskı, tecrit, işkence var biliyor musunuz?" yazılı pankart ile 228'i ağır hasta tutsağın isimlerinin bulunduğu dev pankartın taşındı. Ellerinde hasta tutsakların fotoğraflarıyla, “ Tecritti kaldırın ölümleri durdurun”, “ İnsan haklarıyla insandır”, "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın", “Tedavi hakkı engellenemez” , "Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır" , sloganlarıyla Galatasaray Meydanı’na gelen insan hakları savunucuları adına ilk sözü İHD İstanbul Şubesi Başkanı Abdulbaki Boğa aldı.
İDAM BİR CEZA DEĞİL İMHA SİSTEMİDİR !
Konuşmasını Kürtçe yapan Boğa, tecridin bir işkence olduğunu ve öldürdüğünü vurguladı. İletişim yasaklarıyla, baskı ve disiplin cezalarıyla tutsaklara zindan içinde zindan yaşatıldığına dikkat çeken Boğa, cezaevlerinde hüküm süren hak ihlallerinin derhal sonlandırılmasını istedi. İran’daki Kürt siyasi tutsakların idamlarına da değinen Boğa, idamın bir ceza değil bir imha sistemi olduğunu kaydetti.
Abdulbaki Boğa’dan sonra cezaevi komisyonu adına açıklamayı Zeynep Yıldız okudu. Türkiye'de özellikle, 19 Aralık katliamı sonrası yaşama geçirilen F Tipi cezaevlerinde her türlü hak ihlali, işkence ve onur kırıcı muamelenin sürekli hale geldiğini belirten Yıldız, "Devlet, F Tipi Hapishanelerde kendi hukukunu bile uygulamıyor. Keyfi disiplin cezalarıyla, süngerli hücreyle; görüş, iletişim, sohbet, telefon, sosyal alan faaliyetlerinden yoksun bırakma gibi uygulamalarla mahpusları cezalandırıyor" dedi.
Açıklamanın ardından şair Keremo, tutsaklar için yazdığı şiirini Kürtçe okurken, sanatçılar Songül Bulur, Grup İsyan Ateşi ve Pınar Aydınlar da siyasi tutsaklar için türküler seslendirdi.