Konuyla ilgili Dicle Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan HDP Genel Başkan YardımcısıSırrı Süreyya Önder, HDP olarak olağanüstü toplantı kararı aldıklarını, bütün bölge vekillerini Suruç'a yönlendirdiklerini ve acil koordinasyon merkezi oluşturmaya çalıştıklarını belirtti.
İşte Önder'in korkunç patlamayla ilgili yaptığı açıklamalardan satırbaşları;
"Başta yaralıların sağlık durumunu olmak üzere durumu organize etmek için arkadaşlarımızı yönlendirdik. Acil gündemimiz yaralıların süratle sağlık kuruluşlarına ulaştırılması ve sağlıklarına kavuşturulmasıdır. Belli ki Urfa hastaneleri yetmeyecek.Sağlık Bakanlığı ile görüşüyoruz. Ambulans yetersizliği söz konusu. Ailelerin haberdar edilmesi, kamuouyunun bilgilendirilmesi, olayın araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması gibi işleri yapmaya çalışıyoruz.
"BU ALÇAKÇA SALDIRILAR..."
Saldırıya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Önder, "Sadece Kobanê zaferi değil, barbar çeteler tarafından tahrip edilen Kobanê ve genel anlamda Rojava'nın yeniden inşa edilmesinde egemenleri en çok rahatsız eden şey enternasyonalist dayanışma pratiğiydi. Kürdü kendi derdiyle baş başa bırakma politikası yıllardan beri ince ince örülen bir egemen yaklaşımdı. Kürt halkı ile onun siyasi mücadelesiyle dayanışma gösteren siyasi yapılara dönük amansız operasyonlar bunun en büyük göstergesiydi. Bugünde Suruç'ta meydana gelen katliam tam olarak bu dayanışma duygusunu hedef almaktadır. Bilmedikleri şudur; dayanışma duygusu bu tarz alçakça korkutma, sindirme ve imha politikalarıyla geriletilebilecek bir şey değildir.
"OLAYI YAPAN DEĞİL YAPTIRAN ÖNEMLİ"
Olayın kimler tarafından gerçekleştirildiği ve DAİŞ'in nasıl Türkiye'de bu kadar rahat hedef odaklı eylem gerçekleştirdiği yönündeki soruları da yanıtlayan Önder, "IŞİD artık homojen bir yapı olmaktan çıkıp çok başlı çok kontrollü bir taşeron yapıya dönüşmüştür durumdadır. Dolayısıyla biz değerlendirme yaparken, bu katliamlardan kullanılan yapıdan çok bununla murat edilen düzlemin ne olduğunu ve bundan hangi siyasal ve uluslararası güçlerin fayda göreceğine bakmak durumundayız. Gerek devlete dönük baskılarımız, gerek kendi kaynaklarımızla yürüttüğümüz çalışmalar bütün hızıyla sürmektedir. Unutulmasın ki gerek Adana ve Mersin bombacısına dönük manipülasyonun, gerekse deDiyarbakır katliamındaki örtü çekme çalışmalarının boşa çıkarılması bizatihi HDP ve diğer kurumlarımızın ısrarlı çalışmaları ve teşhirleri neticesinde olmuştur."