Zozani, AKP’nin kurucularından ve Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, 2009 yılında İstanbul Küçükçekmece'de halk otobüsüne molotofkokteyli atılması sonucu yanan otobüste yaşamını yitiren lise öğrencisi Serap Eser'in ölümüne neden olan hadisenin MİT elemanı tarafından yapıldığını açıkladığını hatırlattı.
'İTİRAF NİTELİĞİNDE'
"Şu anki Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ın meydanlarda partimize ve siyasi hareketimize yüklemeye çalışarak, partimizi illegalize etme ve hedef haline getirmenin vesilesi olarak kullandığı söz konusu hadisenin, AKP’nin kurucusu ve eski İçişleri Bakanı tarafından belirtilmesi çok açık bir itiraf niteliğindedir" diyen Zozani, Şahin'in, 'KCK operasyonları' adı altında yapılan siyasi soykırım operasyonlarında tutuklanan kişiler arasında yüzlerce kişinin MİT elemanı veya ajanı olduğunun taraflarına iletildiğini aktardığını da kaydetti.
'PROVOKASYONLARI MİT ELEMANLARI MI YAPIYOR?'
HDP'li Zozani, Davutoğlu'na şu soruları yöneltti:
" 'Otobüse molotofkokteyli atarak, otobüsü kundaklayan kişilerin istihbarat elemanı olduğu bilgisini edindim' şeklinde çok açık bir itirafta bulunan Eski İçişleri Bakanı’nın bu bilgisinin Bakanlık döneminde edindiği gerçeğinden hareketle, olayın yaşandığı tarihten bu yana, Serap Eser’in ölümüne neden olan MİT elemanı hakkında herhangi bir soruşturma olmuş mudur? Bu soruşturma sonucunda, tespit edilen MİT elemanı herhangi bir ceza almış mıdır?
Eski İçişleri Bakanı’nın yüzlerce dediği, 'KCK operasyonları' kapsamında tutuklanan, cezaevine gönderilen ve MİT elemanı olarak tespit edilen tam olarak kaç kişi vardır?
'KCK operasyonları' kapsamında tutuklanan ve MİT elemanı olarak tespit edilen bu kişiler cezaevinden tahliye olmuşlar mıdır?
Kürt siyasi hareketinin, legal siyasal faaliyetlerinin siyasi soykırım operasyonlarıyla suç olarak teşkil edilmesine neden olan, demokratik tepkilerin sokak eylemleriyle dile getirildiği zamanlarda yaşanan şiddet ve provokasyon olaylarının sorumlularının, MİT mensupları olduğu iddiası doğru mudur? Doğruysa, böylesi kaç şiddet olayının yaşandığı bilginiz dâhilindedir?
Başbakanlığa bağlı Millî İstihbarat Teşkilatı hakkında, böylesi iddiaların sorumluları hakkında ne gibi soruşturma açılmıştır?
Eğer halen herhangi bir soruşturma açılmamışsa, Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıkça itiraf ettiği devlet eliyle gerçekleşen bu suçları; bilgileri olduğu halde bir soruşturma açmayan ve devletin suça karışmış bu görevlilerini cezasızlık ile koruyan bu itirafları yapan İdris Naim Şahin dâhil, konuyla ilgili bilgisi olan diğer yetkililer hakkında bir soruşturma başlatılacak mıdır?
İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde, bu bilgilerin aktarıldığı İdris Naim Şahin dışında kimler konu hakkında bilgi sahibi olmuşlardır?
Demokratik eylemlerde şiddet olaylarının yaşanmasına neden olup siyasal iktidar ve çeşitli çevrelerce Kürt siyasi hareketinin siyasal taleplerini ve tepkilerini ifade etmesine dönük demokratik eylemlerin, MİT eliyle şiddet olaylarına dönüştürüp, manipülatif bir tutumla, Kürt siyasi hareketini kriminalize etmeye ve hedef göstermeye dönük bu hadiselerin hesabını kim verecektir?
MİT’in bağlı olduğu kurum olan Başbakanlık olarak, bu suçların doğrudan siyasi sorumlusu olarak, bu hesabı verecek taraf siz değil misiniz? Bu husustaki tutumunuz ne olacaktır?"