Partinin genel merkezinde düzenlenen toplantıda okunan basın açıklamasında, "Türkiye son beş yıl içinde özellikle Suriye'deki iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan kitlesel mülteci göçüne uğramıştır. Suriye'den gelen mültecilerin yaklaşık 300.000'i, 11 il ve 22 merkezde devletin denetimi altındaki kamplarda, üç milyondan fazlası ise kayıt dışı ve dağınık olarak Türkiye'nin farklı illerinde kendi imkanlarıyla yaşamaktadır" denildi.
TALEPLER
Mülteciliğin bir seçim değil, sonuç olduğunun vurgulandığı açıklamada, "IŞİD gibi tecavüzcü barbar çetelere askeri, maddi ve lojistik destek temin eden Türkiye ve AKP hükümetleri de birinci derecede sorumludur" diye belirtildi.
Mülteci politikaları dolayısıyla AKP ile birlikte uluslararası güçlerin de eleştirildiği açıklamada, şu talepler sıralandı:
- Türkiye’nin ‘Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi’ne koyduğu sınırlamanın kaldırılması,
- Ortadoğu, Suriye, Rojava, Şengal ve çatışmalı tüm bölgelerden gelen mültecilerin sağlık, barınma, anadilinde eğitim, çalışma haklarına dair ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel yönetimlerle, demokratik kitle örgütleriyle birlikte çalışmalar yürütülmesi,
- Mülteci kadınların yaşadığı istismar, tecavüz, şiddet ve cinsiyetçiliğe karşı politikalar geliştirilmesi,
- Mültecilere yönelik gittikçe artan nefret söylemi, ayrımcı dil ve sömürüye karşı çalışmalar yürütülmesi."
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
"Türkiye’de mültecilere uygulanan Geçici Koruma Rejimi hem insan hakları hukukuna hem de Anayasa’ya aykırıdır" denilen açıklamada, şu mesajlar da verildi:
"II. Suriye'den gelen mültecilerin büyük bir kısmının gelecekte geri dönmeyeceği ve bu ülkede kalıcı olacağına dair araştırmalar ve verilere ilişkin kapsamlı bir değerlendirme ihtiyacı vardır. Bugünden eşit vatandaşlık hukuku çerçevesinde konuya yaklaşmalı ve bu çerçevede mültecilerle ilişkiye geçerek eşit yurttaşlar olarak ortak sorunlarımıza ortak çözüm üretme temelinde birlikte siyaset yapabilmeyi olanaklı kılmalıyız. Devletin statüsüz bıraktığı ve kullanılacak bir araç olarak gördüğü yeni vatandaşlarımıza yönelik politik yaklaşımımız, mücadele alanını genişleterek ve Suriye'den gelen mültecileri bu mücadeleye davet ederek, özgür eşit bir toplumu birlikte inşa edebilecek olanakları hayata geçirme çabası olacaktır.
"Ülkelerine geri dönmek isteyen mülteciler için ise Kızılhaç vb. uluslararası örgütler ve sivil toplum kuruluşlarıyla güvenli geçiş koridorları oluşturularak geri dönüşler sağlanmalıdır.
"Partimiz, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü’nde, seçimlerini ülkemizde kalmak yönünde kullanan mültecilerin koşullarını, bu ülkenin asli unsuru olmak üzere çok kimlikli, çok kültürlü özellikleriyle ve barış içinde eşit olarak bir arada yaşamak şeklinde düzenleme siyasi hedefini önüne koymuştur.
"İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının anlamına uygun olarak, Suriye'den gelen mültecileri iftar sofralarından kovan AKP iktidarının aksine, iftar sofralarımızı, aşımızı, azığımızı mültecilerle paylaşmak insanlık görevimizdir."