Yazılı bir açıklama yapan HDP “Ocak ayı, Türkiye’de demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesini sürdürenler için üzüntü ve acıyla hatırlanan bir aydır. İki yıl önce, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez 9 Ocak’ta, sorumlularının halen ortaya çıkarılmadığı bir katliamda yaşamlarını yitirdiler. Bu saldırı Türkiye halklarının barış, eşitlik ve özgürlük özlemine yönelikti ve demokrasi mücadelesini sürdüren herkese bir gözdağı idi” dedi.
Ne tetiği çektirmiş olanların, ne de işbirlikçileri ve azmettirenlerin açığa çıkarılmadığına dikkat çeken HDP Türkiye ve Fransa devletlerinin istihbaratından yargısına kadar ilgili tüm kurumları ile bu konuda üstlerine düşeni yapmadığını ifade etti.
“Bu katliamın ardındaki siyasi ve istihbarat odaklarının üstü örtüldü. Susanlar ve görevlerini yapmayanlar suç işlediklerini de kabullenmiş oldular” denilen açıklamada, aradan iki yıl geçti ve bu kez yine Paris’te Charlie Hebdo mizah dergisine insanlık dışı bir saldırı yapıldığını, 12 kişinin katledildiğini kaydetti.
Bu saldırıda düşünce ve ifade özgürlüğünün cezalandırılması, yaratma ve yaşam hakkının gasp edilmesi anlamını taşıdığını vurgulayan HDP, “Bu vahşi saldırıya Türkiye’den anlayış ve sempati mesajları gönderen malum kişiler bilmelidir ki, nefret söylemi taşımayan ve ayrımcılık yapmayan her tür eleştiri, sorgulama ve mizah, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır.
Bunun aksi yönündeki her girişim ise hak ve özgürlüklere yönelik bir saldırıdır ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne, evrensel demokratik değerlere karşı işlenmiş suçtur. Hangi gerekçeyle olursa olsun, bir dinin, dilin, inancın, kimliğin, cinsiyetin, cinsel yönelimin farklı olan üzerinde baskı uygulaması, yaratma, üretme ve yaşama hakkını elinden alması kabul edilemez” dedi.
Hem Charlie Hebdo, hem de Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e yönelik saldırılarda farklı halkların, kültürlerin ve inançların kutuplaştırılması, farklı kimliklere ve kültürlere sahip olan insanların birlikte yaşamasını güçleştirmeyi hedeflediği vurgulandı.
Açıklamada son olarak, “Bizler, Paris'te 7 Ocak 2015'te gerçekleştirilen bu saldırıyı lanetliyoruz; aynen 2 yıl önce üç özgürlük mücadelecisi kadının katledilmesini lanetlediğimiz gibi. Fransa devlet yetkililerinden gerek 2 yıl önceki, gerekse geçtiğimiz günlerdeki katliamların tam olarak aydınlatılmasını bekliyoruz” denildi.