BDP ilçe binası önünde bir araya gelen aralarında BDP PM üyesi Abidin Eniş, Yüksekova BDP ilçe Başkanı Fikret Turgut, Belediye Eş Başkanları ve çok sayıda vatandaş cezaevi kavşağına kadar yürüdü. Buradan da Oslo oteli önüne kadar yürüyen kalabalık kitle burada basın açıklamasını yaptı.
Kitle adına açıklama yapan BDP Yüksekova İlçe Başkanı Fikret Turgut, "15 yıldır İmralı’da tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın toplumsal devrim ve barıştaki rolü ve misyonu gereği artık özgürlüğünün sağlanması gerektiğine Gever halkı ve ilçe örgütü olarak burada açıkça belirtiyoruz" dedi.
'KÜRDİSTAN SÖMÜRGEDİR'
Öcalan’ın özgürlüğü Kürdistan ve Ortadoğu halklarının özgürlüğü olduğunun belirten Turgut, 'PKK Lideri Abdullah Öcalan özgürlüğüne kavuşana kadar bu demokratik eylemlerine devam edeceğimize belirtiyoruz. 'Kürdistan sömürgedir', tarihi tespitle yok olma ve imha kıskacında olan Kürt halkının uyanışı ve yeniden direnişini sağlayan Kürt Halkı Önderine bu halk ölümüne sahiplenecek ve arkasında yürüyecektir. Bizler Öcalan’ın özgürlüğünü bireysel ele almıyoruz çünkü Sayın Öcalan toplumsal bir kimlik kazandığı için özgürlüğü de toplumsal özgürlüktür. Kürt halkının özgürlüğü ve Kürdistan’ın statosuna kavuşması olarak değerlendiriyoruz. Ortadoğu önderlikse bir konuma kavuşmuş olan Önder Apo’nun daha fazla ağır cezaevi koşullarında tutulmasını ne evrensel insan hakları sözleşmesine ne de insanı değer ve ahlaka bağdaşmadığını da açıkça belirtiyoruz" dedi.
KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ TOPLUMUN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR
Turgut, şöyle devam etti. "Kadın ve gençliğin kapitalist ve devletçi sistemi içinde öz değerlerinden ve kimliklerinde aşındırılmış ve tamamen uzaklaştırıldığı bir dönemde. Sayın Öcalan’ın yine devrim niteliğindeki kadın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür. Gençlik toplumun değişim dinamiğidir. Bu tanımlamasıyla kadın ve gençliğinin hakikatini ortaya çıkartılmıştır. Bugün Rojava somutunda da yaşandığı gibi toplumsal devrimin öncülüğünü kadın ve gençler yapıyor. Onun için bugünde, yarında toplumun öncü ve dinamiği olan kadın ve gençler önderliğinin özgürlüğü var olma mücadelesi olarak tanımladıkları her fırsatta açıkça ifade etmişlerdir" dedi.
Turgut; "bizlerde halk ve ilçe örgütü olarak Kürt Halk önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün kendi özgürlüğümüz ve var olma mücadelesi olarak baktığımızı açıkça ifade ediyoruz. Devlet ve AKP hükümeti soruna ciddiyetle yaklaşmıyor ya olası sonuçları doğru okumuyor yada savaşı bir rant ve çıkar olarak gördüğü için önünü açmaya çalışıyor. Halen de eski böl-yönet politikasıyla bu halka yaklaşıyor. Yeni parti ve fraksiyon yaratma gibi beyhude arayışları aciz olduklarını gösteriyor. Bunu açıkça belirtiyoruz: hiçbir oluşum, parti, kişi yada kişiler Kürt halkının toplumsal devrimi sekteye uğratmaz ve birliğini bu gibi yaklaşımlarla bozamazlar. Nifak tohumları artık Kürdistan topraklarında yeşeremez çünkü Kürt halkı Sayın Öcalan^’ın demokratik ulus ve demokratik konfedaralizim paradigmasını dışında hiçbir düşünce ve ideoloji özgürlüklerine kavuşturmayacağını artık çok iyi biliyor" dedi.
'Öcalan Kürt halkının hasiyetidir. Kırmızıçizgisidir'
Bundan dolayı Devlet ve AKP Sayın Öcalan’a sıradan bir mahkum gibi yaklaşmamalıdır diyen Turgut; "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın gayreti ve çabalarıyla devam eden demokratik kurtuluş ve onurlu bir barış sürecine de daha ciddi yaklaşmalıdır. Biran önce müzakerelere geçinmeli ve gerekli yasal çerçeve hazırlanmalıdır. Erdoğan ‘ A, B, C’ gibi savaş planlarını yapmayı bıraksın, adım atsın, ondan öncekileri, kendiside A, B, C planı denedi ama başaramadılar. Bu halkı ve hareketinin bu gibi planlara ve tehditlere karnı toktur. Bilsin ki bu halkın tek plan ve programı vardır: Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürdistan’ın statorsu sağlanıncaya kadar direnmesidir. Sayın Öcalan Kürt halkının hasiyetidir. Kırmızıçizgisidir. 2014 yılı Kürt halk önderi Sayın Öcalan’ın özgürlük yılı olması inancı ve kararlılığıyla demokratik mücadelemizi sürdüreceğimizi bütün kamuoyuna buradan belirtiyoruz. / Yüksekova Güncel