Fincancı, 22-24 Haziran tarihlerinde tuttuğu günlüklerde cezaevi koşulları ve hak ihlallerini içeriden tanıklığıyla anlattı.
Fincancı, günlüğünde tutuklanmasına ilişkin şunları belirtti:
“İnadına gülmek, inadına iyi olmak gerek”
“Tümüyle kendim için buradayım ben. Aynada suretime bakma cesaretini yitirmemek için kendimle barışık yaşamıma devam edebilmek için hem de. Yoksa ahlaksız ve vicdansız bir insan olarak yaşamaya tahammül edemezdim.
“Tümüyle özel hatta bencilce bir nedenim var. İnsanlık mücadelesinde kendim için istediğim haklar ve daha iyi bir yaşamı diğer insanlarla paylaşmayacaksam eğer o hakkı kullanmaya utanırım. Onun yerine mücadeleyi yeğlerim.
“Cezaevinde bulunmaktan onur duyarım”
“Dostlar hiç üzülmemeli o nedenle cezaevinde bulunmaktan onur duyarım bu dönemde. İnsanlar ölürken, evlerinden topraklarından sürülürken, evleri moloz yığınına dönüp o molozların arasından beden parçaları bulunurken, en ufak haber eleştiri şiddetle karşılık bulurken diğer tarafta insanlar nefretle doldurulup nefret suçları işlemeye teşvik edilip en olmadık biçimde öldürme yöntemlerine alkış tutularak sakat bırakılırken, toplum hızla kirletilirken, sessiz kalmak önce kendime, insanlığıma ihanet olur.”