Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hakkari’de, Selahaddin Eyyübi Havalimanı’nın açılış töreninde konuştu.
Erdoğan, “Üstünlük, Kürtlük Türklükle değil. Bizde üstünlük, kim Allah’a daha yakınsa öyledir. Ölçü bu. Ama birileri de Zerdüşt’tür. Zerdüştlerle de benim işim yok. Onların kim olduğunu biliyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
‘Zerdüştlerle benim işim yok’
“Bu havalimanı ile asker gelecekmiş. Askerin her türlü aracı var. Bu havalimanı asıl Hakkarili kardeşlerimize lazım. Neden uçağa binmek için 4 saat yol gitsin. Yüksekova’nın ve diğer ilçelerimizin hemen yanında Yüksekova’ya 5, Hakkari’ye 65 kilometre mesafede ve bu havalimanında ülkemizin her yerine gidebilecekler. Hakkari’ye de birkaç saat içinde gelecek ve evine gidecek.
“Yüksekovalı ise 5 dakikada. Benim Hakkarili kardeşimden neden esirgediler? Neden bunu yaptırmamak için sorun çıkardılar? Bunlar benim Kürt kardeşlerimi sevmiyorlar. Biz kardeşlerimizi Kürt oldukları için değil, beni yaradan Allah yarattı diye seviyoruz. Kürdü, Lazı, Çerkezi, Boşnağı ile hepsi bizim için aynı.
“Üstünlük, Kürtlük Türklükle değil. Bizde üstünlük, kim Allah’a daha yakınsa öyledir. Ölçü bu. Ama birileri de Zerdüşt’tür. Zerdüştlerle de benim işim yok. Onların kim olduğunu biliyorsunuz. Bunu engellemek Hakkarililere hakarettir. 150 yataklı hastane yaptık. Açılışlara geldik. Bu açılışlara kimseyi göndermediler. Peki o hastanelerden kim istifade ediyor, benim Kürt kardeşim istifade etmiyor mu? Biz size sevdalıyız. İnsanların en hayırlısı insanlara en çok hayırlı olanlardır. Biz bu oyunu bozduk.
“Burada üniversite var mıydı? Biz yaptık. Okulların üniversitelerin camlarını kırdılar. Yavrularımızın eğitim görmesini neden istemediler? Eğitim için diğer illere gidenler artık 1-2 saatte istediği yere gidecek. İşadamları da buradan istedikleri yere gidecekler. Bu havaalanı 102 trilyonluk yatırımla 1 milyon kapasiteli yolcu kapasitesi var.
Çözüm süreci
“Çözüm süreci örgüt ve güdümündeki parti için değil, milletimiz için başlattık. Çözüm sürecini hedefine ulaştırmaya da kararlıyız. Çözüm sürecini hayata geçirmek için gerçekten çok büyük risk aldık. Bu uğurda atacağımız adımlarla pek çok kişiyle, pek çok kurumla karşı karşıya da kaldık. Ve bütün bu sıkıntıların, maruz kaldığımız darbe girişimlerinin önemli sebeplerinden biri de çözüm sürecidir.
“Gezide, 17-25 Aralık darbe girişimlerinde de karşımıza dikilenlerin hedefinde çözüm süreci vardı. Burada ana muhalefet vardı, yavru muhalefet vardı. Terör örgütü güdümündeki parti vardı. Bunun yanında Pensilvanya, paralel örgütü vardı. Hepsi beraberdi. Ama azimle kararlılıkla sabırla bu saldırıları göğüsledik. Meseleyi çözüm yoluna koyduk. Şehirler köprüler, yaylalar huzura kavuştu. Bu ülkede anneler, evlatlarıyla Kürtçe konuşamıyordu.
“Şimdi propagandayı Kürtçe yapabiliyor mu? Evet yapılıyor. Nasıl oldu bunlar? Kendiliğinden olmadı. Azimle, gayretle oldu. Kürtçe yayın yapan devlet televizyonu var mı? Var. Bunlar bizim attığımız adımlarla oldu.
‘Benim Kürt kardeşlerim Kürtçe Kuran okusun’
“Ahmedi Hani başta olmak üzere Kürt yazarların eserlerini bastırıyoruz. Elimde Kürtçe Kuran-ı Kerim meali var. Bunu Diyanet İşleri Başkanlığı 10 bin adet bastırdı. Malum partinin başında olan zat dedi ki ‘Bundan bir tane bastırıldı o da Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi’ dedi. Bundan 10 bin adet bastırıldı. Bunu Güneydoğu’nun her yerine gönderdik. Nedir bu? Kurana Piroz. Bundan rahatsız oluyor. Benim Kürt kardeşim Kürtçe meali okumasın öğrenmesin dediler.
“Bunlar çok daha ileriye gittiler. ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağız’ dediler. Siz ne diyorsunuz? ‘İmam hatipleri, din derslerini kaldıracağız’ dediler. Ben dindar Kürt kardeşlerimin, bunların karşısında nasıl duracaklarını biliyorum. Biz bu ülkede Müslümanlar olarak bu duruşu sürdüreceğiz. Çok mücadele ve emek verdik. Bölücü örgüt ve onun güdümündekiler ne yaptı? Tehdit, saldırılarıyla ve provokasyonları ile maalesef bütün yatırımların ortaya çıkışını geciktirdiler.
“Bugün doğu ve güneydoğuya yatırım gelmiyorsa tek sebebi terördür. Tehdidin olduğu yere sermaye gelmez. Bunları bilmemiz ve kararı vermemiz gerekir.” Devlet içinde devlete asla izin vermeyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Devlet içinde devlet paralel devlet. Nedir bu? Ne demiştim ‘İnlerine gireceğiz’ demiştik. Girdik. Şimdi kaçıyorlar, nereye Pensilvanya’ya kaçıyorlar. Bunların imamları var, imam mihraptan kaçar mı? Bunlarınki kaçıyor. Biz kovalıyoruz. Sona kadar kovalayacağız. 7 Haziran’da bunları kovalamanın final günüdür. Hep birlikte kardeşçe ülkemizin aydınlık yarınları için gelin hep birlikte usanmadan çekinmeden bu yarışa devam edelim.” / İMC