Müdahale sonrası camiden yürüyerek çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı ilk açıklamada “Bugün özellikle şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik. Hamdolsun kısa sürede toparlandı. Şu anda iyi bir konumdayım. Ve programımıza saat 15.00’te Haliç Kongre merkezinde özellikle parti tabanımızla yapacağımız bayramlaşma töreniyle devam edeceğiz” dedi. Erdoğan, bayram namazını kıldığı Mimar Sinan Camisi’nden çıkışında yürüyerek basın mensuplarının bulunduğu alana geldi. Bayram namazında Erdoğan’a, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı eşlik etti.
Erdoğan’ın gazetecilere yaptığı açıklamalar şöyle:
FARKLI BİR UYANIŞA VESİLE OLACAKTIR: Birliğimiz, beraberliğimiz bizim için çok çok önemli. İnşallah dünya barışı, İslam dünyasının dini bayram olarak çok çok önemsediği bu bayramımız, inşallah bir milat olacaktır. Temennimiz, duamız, bununla birlikte alem-i İslam’da yeni bir dönemin başlangıcına vesile olsun istiyoruz. Zira tüm İslam dünyasında adeta bir parçalanma, bir bölünme havası estirmek isteyenler var. Temenni ediyorum ki bunlar, Ramazan Bayramı ile birlikte çok daha farklı bir uyanışa vesile olacaktır.
KATAR’IN TAVRINI TAKDİR EDİYORUZ: (Soru: Katar ile ilgili Türk askerinin çekilmesi yönünde bir ültimatom var. Siz ne dersiniz?) Bir defa konuyla ilgili şu anda Katar’ın 13 maddeye yönelik tavrını Türkiye olarak biz hem takdir ediyoruz hem benimsiyoruz. Takdir ediyoruz, bir defa bu 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka aykırı buluyoruz. Zira devletler arası hukukta ülkelerin egemenlik haklarına bu denli bir saldırı olamaz. Burada adeta bir devletin egemenlik haklarına bir saldırı söz konusu. Ve bir devletin kendi tasarruf alanına girecek kadar bir ileri gidiş söz konusu. Böyle bir şeye kalkıp da onların diliyle bakmak, yaklaşmak bana göre çok çok yanlış. Hele hele Türkiye’nin 2014 itibarıyla savunma iş birliğini yapmış olduğu Katar ile attığı bu adıma müdahil olmak, çok çok çirkin bir yaklaşım.
SUUDİ ARABİSTAN’A DA TEKLİFİMİZ: Katar’a yönelik bu yaklaşımı asla doğru bulmuyoruz. Kaldı ki Katar’a yapılan bu yaklaşım, bizim Suudi Arabistan’a da teklifimizdir. Eğer Katar’a bu teklifimiz, onlarla yaptığımız bu anlaşma noktasında Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan’da da biz buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi ben Kral’ın kendisine de yaptım. ‘Bunu bir değerlendirelim’ dediler ve o günden bugüne böyle bir dönüş de söz konusu olmadı. Şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde Türkiye’nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye’ye karşı da maalesef saygısızlıktır. Yani biz herhangi bir ülkeyle savunma işbirliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alacağız? Yani hiç kusura bakmasınlar, Türkiye öyle sıradan bir ülke, sıradan bir devlet değil. Onun için Türkiye’nin de burada, askerini çekmesi gibi bir yaklaşımı Türkiye’den istemek, bu da Türkiye’ye bir saygısızlıktır.
BASIN ÖRGÜTLERİNE SESLENİYORUM: Bir diğeri hem bir taraftan kalkacağız diyeceğiz ki işte ‘basın özgürlüğü.’ Şimdi ben dünyadaki özellikle basın örgütlerine de sesleniyorum; siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz? Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası bir medya kuruluşunun (El Cezire) bir defa faaliyeti engellenmek isteniyor. Buna karşı ne güne duruyorsunuz? Sesinizin çıkması lazım. Sesleri çıkmıyor. Tüm bunların yanında yine şu anda Katar, bir devlet olarak birçok yaptırımlarla karşı karşıya kaldı ve bu yaptırımlar noktasında da biz Katar’a karşı elimizden gelen desteği vermeye gayret ettik. Bundan sonra da vermeye gayret edeceğiz. Yine açıkça söylüyorum; uluslararası hukuka aykırı bir süreç var. Bu sürecin bir defa ortadan kaldırılması lazım. Bu tür yaptırımların kesinlikle yani devletler arası hukukta böyle bir şeyin yeri olamaz. Bu konularla ilgili olarak da şu anda Kuveyt’in ara buluculuğunu özellikle destekledik, destekliyoruz. Temennim odur ki Körfez’deki bu gelişmeleri Suudi Arabistan kendi büyüklüğüne yakışır şekilde çözsün ve temennim yine de odur ki bu bayram böyle geçmemeliydi.
KILIÇDAROĞLU SORUSU: (Soru: Sayın Kılıçdaroğlu bugüne kadarki yürüyüşünü tamamlayacak. Bayram arası verecek. Performansını nasıl buldunuz?) Onu kendine soracaksınız, bana niye soruyorsunuz? Yürüyen o, bir yorgunluk var herhalde.