Kürdistan’da yapılan HES ve güvenlik barajlarını ‘suluma barajları’ olarak nitelendiren Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “PKK sulama barajlarını önleyerek halk arazilerini sulayamıyor” iddialarını değerlendiren HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Hakkari ve Şırnak arasında bulunan derin vadilerde yapılan ve yapılması tamamlanan 11 ayrı güvenlik barajının tamamen güvenlik endeksli yapıldığına işaret etti. Sarıyıldız, “Kendim de elektrik teknikeri ve makine mühendisiyim, Kürdistan’da bir iki baraj dışında hiç birisinde tarım arazileri sulanmıyor. Şu an Hakkari ve Şırnak’ta derin vadilerde yapılan 11 barajdan bırakın arazi sulamasını, güvenliğini tutan karakollara enerji üretebilecek kapasiteye dahi sahip değildir” dedi.
Kürdistan’da doğa ve kültür katliamlara neden olan güvenlik barajları ve HES’lere dönük tepkiler artarken, konu ile ilgili baraj projelerini savunan geçici hükümette Enerji Bakanlığını sürdüren Taner Yıldız, yapılan barajların bölge halkının arazilerini sulamak amacıyla inşa ettiğini iddia etti. Duruma tepki gösteren HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Kürdistan’da yapılan barajların büyük bir kısmının barış sürecinde inşa edilerek, yıllara yayılan savaş hazırlığı için inşa edildiğini, hükümeti uyarmalarına rağmen kaosu derinleştirme politikasından vazgeçmediğini belirterek, konu ile ilgili bölgede yapılan baraj projelerini ANF’ye anlattı.
AKP hükümetinin güvenlik barajlarının sulama barajları olarak göstererek, batıda yaşayan toplumu kandırdığını ifade eden Sarıyıldız, “Çözüm sürecinde barış projeleri yerine yıllara yayılacak savaş hazırlıkları içerisine girdi. Silvan ve bir iki baraj daha sulama barajları olabilir. Ancak bölgede yapılan hiç bir baraj sulama amacıyla yapılmamaktadır. Özünde insanların geçiş yolunu kapatma ve bölgeleri birbirinden kopartma amaçlıdır. Mesela Hakkari ve Şırnak barajları güvenlik barajları dahi hükümetin samimi olmadığını gösteriyordu. Özünde AKP’nin geçiş yollarını kapatmak amacıyla çektiği su bentleriyle kaosu tırmandıran barajlar yaptığını kendileri de çoğu kez resmi kurumlarca yazılı olarak itiraflarda bulunmuşlardı. Bölgemizde batıdan doğuya uzanan derin vadilerde yapılan barajlar enerji üretebilecek kapasiteye sahip değildir.
Ayrıca kendim de elektrik teknikeri ve makine mühendisiyim. Söz konusu olan bölgede ne tarım alanı var, ne de sudan yararlanabilen nüfus kalmış. Zaten Roboski ve benzeri birkaç köy dışında yerleşim alanı da bırakılmamış. Diğer köylerde boşaltılmak isteniyor. Şu anda güneyden kuzeye doğru set barajları yapılmaktadır. Samimi olunmadığı oyalanma barajları olduğunu biz çözüm sürecinin yürütüldüğü anda bunu biliyorduk. Onun için defalarca ‘Bunu yapmayın’ dediğimize rağmen ‘Dolmabahçe sürecini genişletin, bölgede tekrardan oluşabilecek kaos ve çatışmalı ortamın önüne geçebilecek projeler üretin’ dememize rağmen, maalesef bunu yapacak basirete bir devlet hükümetini göremedik.
İktidarı uğruna yüzlerce insanı katletmekte veis görmeyen bir anlayışla karşılaştık. Şu anda yapılanlarla kaosu derinleştirmek bu kaosu partimize mal ederek iktidarını tekrardan korumak için ülkeyi an be an çatışmalı ortama sürüklüyorlar. Sayın Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın izah ettiği gibi kim istemez ki bölgede iş istihdamının gelişmesini, ancak amaç yatırım değil, savaşı derinleştirmeye çatışmalı ortamı yıllara yaymaya dönük güvenlik barajları projesiyle bölgeyi hiç görmeyen yurttaşlarımızı kandırabilirler. Şu an milyonlarca liranın harcandığı 11 güvenlik barajının bulunduğu alan zaten derin vadilerdir o vadilerde bir karış tarım arazisi bulunmamaktadır, ayrıca enerji üretmeye kalkıştıkları takdirde orada elde edilen enerjinin sadece barajların korunması için kurulan karakollara dahi elektrik verebilecek kapasiteye sahip değildir” diye konuştu.