Mart ayından bu yana hızla yayılan ebola virüsü, Liberya, Gine ve Sierra Leone’de 3 bin 500 kadar kişinin yaşamına mal oldu. 1976 yılında ortaya çıkan ve değişik dönemlerde onlarca kez Afrika ülkelerini vuran ebola virüsünden ölenlerin sayısı bu yıl ilk kez bu denli yüksek oldu.
Kesin bir tedavisi olmayan virüse karşı mücadelede yer alan birçok sağlık görevlisi de yaşamını yitirirken, Batı Afrika’daki teknik yetersizlikler nedeniyle ölümlerin önüne geçilebilmiş değil. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, virüsün tümüyle yenilebilmesi için 6 ila 9 ay bir süreye ihtiyaç var ve yeterli önlemler alınmazsa Kasım ayına kadar 7 bin civarında kişiye bulaşan virüsün 20 bin kişinin hayatını tehlike altına alması söz konusu.
Virüsün en çok vurduğu ülke olan Liberya’da tespit edilebilen 3 bin 834 vakadan 2 bin 69’u ölümle sonuçlandı. Gine’de bin 199 kişi virüse yakalanırken, 739 kişi yaşamını yitirdi. Sierra Leone’de ise virüse yakalanan 2 bin 437 kişiden 632’si hayatını kaybetti. Nijerya’da 20 vakadan 8’i ölümle sonuçlanırken, Uganda’da da bir kişi yaşamını yitirdi. Senegal’de ise tespit edilebilen tek ebola hastası virüsü yenmeyi başarmıştı.
Ebola virüsünün yol açtığı salgın, Batı Afrika’dan sonra dünyanın değişik bölgelerine de ulaşmış durumda. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de geçtiğimiz gün Liberya asıllı bir kişinin yaşamını yitirmesinin ardından, 5 kişinin daha virüse yakalandığı bildiriliyor.
Almanya’da bir kişinin yakalandığı virüs İspanya’da 5 vakadan 2’sinin ölümüne yol açtı. Fransa ve Norveç’te ise virüse yakalananların sayısı birer kişi olarak biliniyor.