Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Toplum Kongresi (DTK), DAİŞ barbarları ve arkalarındaki kirli destekçilerinin el ele vererek, bugün Suruç’ta Kürt halkına ve dostlarına büyük ve insanlık dışı bir katliam daha gerçekleştirdiğini belirtti.
25 Haziran Kobanê katliamının üzerinden bir ay bile geçmeden Suruç'ta gerçekleştirilen bu vahşi katliamın Rojava devriminin kazandığı büyük başarının yarattığı korku ve paniğin bir sonucu olduğunu belirtti.
Rojava devriminin 3. yıldönümünün hemen ertesi gününde gerçekleştirilen bu büyük ve insanlık dışı vahşi katliamın halkların kazanımlarına karşı saldırıların devam edeceğini gösterdiğini vurgulayan DTK, “Rojava devriminin kazanımlarını sahiplenen ve onunla dayanışma içerisinde olan halkımızın gerçek dostlarının ve sosyalist gençlerin hedef alınmasını iyi okumak gerektiği kanısındayız. Kürdistan halkının ulusal dayanışması ile birlikte uluslararası-enternasyonal bir dayanışmayı da çok güçlü bir biçimde açığa çıkardığı gerçeği karşısında korku ve telaş içerisine giren DAİŞ çeteleri ve destekçilerinin gerçekleştirdiği katliam sonucunda 40'a yakın devrimci-sosyalist genç şehit olmuş, onlarca genç sosyalist ağır yaralanmıştır” dedi.
Bu katliamın DAİŞ çetelerinin Türkiye ve Kürdistan’da cirit atmasına göz yuman, onlara her türlü hareket serbestisi tanıyan ve destek veren AKP’nin ve AKP hükümetinin sorumluluğu altında gerçekleştiğinin açık olduğuna dikkat çeken DTK açıklamasında şunları belirtti: “AKP ve onun hükümeti bu insanlık dışı katliamın sorumluluğundan kaçınamaz. Diyarbakır ve Kobanê katliamlarının ardından Suruç katliamının benzer şekilde gerçekleşmesi de bu sorumluluğun AKP'de olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu katliamı gerçekleştiren barbar DAİŞ çetesini ve ona her türlü desteği veren destekçilerini şiddetle kınıyoruz.
Rojava devrimini sahiplenen ve Rojava'nın yeniden inşası için seferber olan devrimci-sosyalist gençlerin halkımızla dayanışmasına stratejik bir anlam ve önem verdiğimizi ifade ederek, bu saldırıda şehit düşen ve yaralanan devrimcilerin büyük enternasyonal ruhunun ortak devrimimizde daha da güçlenerek yaşadığını belirtmek istiyoruz.
Bu dayanışma ruhu ile katliamı gerçekleştirenlerden ve onlara destek verenlerden halklarımızın mutlaka hesap soracağı gerçeğine vurgu yaparak, Kürdistan ve Türkiye halklarına, şehitlerimizin ailelerine başsağlığı diliyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Halklarımızı ve bütün demokrasi güçlerini, bu katliam karşısında birlik ve dayanışma ruhu ile bir araya gelmeye, seslerini yükseltmeye ve katliamın sorumlularından hesap sormaya çağırıyoruz.”