Öcalan'a yönelik 15 Şubat 1999 komplosunun 15'inci yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınlayan DTK, AKP hükümetini "kandırma" politikalarından vazgeçmeye çağırarak, demokratik bir anayasa hazırlanmasını istedi.
DTK'nın mesajı şöyle: "Ortadoğu coğrafyası kimlikler, diller, kültürler ve inançlar mozaiği olmasına rağmen tekçi, merkeziyetçi ulus devlet yapılanmasından kaynaklı sürekli savaşların ve çatışmaların coğrafyası haline gelmiştir.
İnkar ve imhaya karşılık isyan ve direnişlerin sürekli hale geldiği Ortadoğu’da demokratik model olabilme kapasitesi taşıyan Türkiye diğer ülkeler gibi çoğulcu yapısına rağmen tekçi, güvenlikçi ve inkarcı politikalarındaki ısrarlardan kaynaklı farklı bir durum yaşamadı.
Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar bu politikalardan kaynaklı Kürt sorunu Türkiye’nin en temel sorunu haline geldi. Bu da beraberinde büyük acıların siyasal, sosyal ve ekonomik krizlerin yaşanmasına neden oldu.
Türkiye’nin egemen güçleri cumhuriyetin kurulmasında en etkili halklardan biri olan Kürt halkının evrensel demokratik haklarını tanımamak için uluslar arası güçlere karşı her türlü tavizkar bir politika sergilemiş bu da Kürt sorununun çözümü yerine sorunu daha da çözümsüz hale getirmiştir. Böylelikle Türkiye kendini hem dışa bağımlı hem de kendi sorunu olan Kürt sorununu uluslar arası sorun haline getirmiştir.
Kürt sorununun demokratik çözümünü istemeyen, Kürt Türk stratejik ortaklığından rahatsızlık duyan uluslar arası güçler 9 Ekim’de komployu başlatmak için devreye girmiş ve 15 Şubatta İmralı ile sonuçlanacak uluslararası komployu gerçekleştirmişlerdir.
Uluslar arası hukuka, demokratik evrensel değerlere ve insan haklarına aykırı bir şekilde Kürt Halk Önderi Sayın ÖCALAN’ın şahsında gerçekleştirilen uluslararası komplo,Kürt halkının demokratik ve özgür yaşam umutlarını bitirme Türkiye’yi ve Ortadoğu'yu uzun yıllar sürecek bir savaşın ve kaosun içine sürüklemeyi hedeflemişlerdir.
Kürt halkı ve demokrasi güçleri tarafından kara bir gün olarak ilan edilen 15 Şubat uluslar ası komplo hem Türkiye hem de Ortadoğu halkları için savaş ve yıkım projesidir.
Ancak Kürt halkının mücadelesi, güneşimizi karartamazsınız eylemsellikleri ve Sayın Öcalan’ın 1993’ten beri başlattığı demokratik barış projesindeki ısrarlı İmralı direnişi, Türkiye ve Ortadoğu halkları için savaş ve yıkım projesi olan uluslararası komployu boşa çıkarmıştır. Komplocular şunu iyi bilmelidirler ki hiçbir güç Kürt halkına komplolarla geçmişteki tarihi yeniden tekerrür ettiremeyecektir. Kürt halkı dün olduğu gibi bugün de inkâr, imha ve komploları boşa çıkarabilecek bilince, örgütlülüğe, inanca ve kararlılığa sahiptir.
Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm gerçekleşmedikçe Türkiye’nin hem içinde hem de dışındaki komplocu güçler sürekli komplo arayışı içinde olmaya devam edeceklerdir.
Barışçıl ve demokratik çözüm fırsatını yakaladığımız tarihi bu süreçte AKP iktidarı oyalama, kandırma politikalarından vazgeçmelidir. Zaman geçirmeden Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için gerekli adımları atmalıdır. Sayın Öcalan ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğünün önü açılmalı, antidemokratik yasalar değiştirilmeli, darbeci anayasa yerine Çoğulcu, Eşitlikçi, Özgürlükçü, Demokratik, yerelden ve yerinden yönetimleri esas alan bir anayasa hazırlamalıdır.
Uluslar arası komplonun 15. Yılına girerken PKK lideri Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komployu lanetliyor halkımızın, demokrasi güçlerinin, özgür yaşam mücadelesini yükseltip demokratik çözüm sürecini geliştirmesi, Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması komploya en büyük cevap olacağı gibi komplocuların tarihin çöp sepetinde yer almasını sağlayacaktır." / anf