Yasadaki boşluk nedeniyle öldürülme riski yüksek olan kadın bile aslında korunmasız. Çünkü ilgili yasa, çocuk konusunda kadının kocasına adresini verme zorunluluğu getiriyor. Vatan’dan İlker Akgüngör’e konuşan bu durumdaki bir mağdurun anlattıkları dehşet verici!
Kadına yönelik şiddet durmuyor. Önceki gün üç kadın öldürüldü. Üç günde cinayete kurban giden sayısı 9. Bu yılın ilk ayında tam 138 kadın hayatını kaybetti. Kendisinden X.X adıyla söz edeceğimiz kadın da öldürülme riski olanlardan biri. X.X birçok benzeri gibi boşanmaya çalıştığı eşinden şiddet gördü, saldırıya uğradı. Tamamen şans eseri hayatta kaldı. 13 yıl önce severek evlendiği kocası kumar gibi kötü alışkanlıklar kazanınca değişti. Önceleri sadece evde bağırıp çağırarak psikolojik şiddet uygularken daha sonra dayak başladı.
Koruma altındayken bıçaklandı
Devlet memuru olduğu için defalarca tayin oldu ve görev yeri değiştirildi. Mahkeme X.X’i tam 3 kez koruma altına aldı. Kocası devamlı arayarak ve çevresinde ortaya çıkarak tehdit ediyordu. Ailesi hep etrafındaydı. Ancak kocası onu yalnız yakaladığı ilk anda yapacağını yaptı. Bıçağı kalbine saplamak istedi. Elbisede bulunan demir aksesuar izin vermeyince bu kez çocuklarının gözü önünde bacakları ve kalçasından 10 kez bıçakladı. İşte X.X’in dehşet verici açıklamaları:
‘Savcının önünde tehdit etti’
“Koruma kararlarında bana, evime, çocuklarımıza, çalıştığım yere, aileme yaklaşamayacağı, beni iletişim araçlarıyla rahatsız edemeyeceği gibi birçok şey yazar. Ama bunlar sadece kâğıt üzerinde bir yaptırımı yok. Tehditleri devam ediyordu. Çalıştığım daireyi bastığında 10 gün hapiste kaldı. O kadar cüretkârdı ki, bıçakladıktan sonra savcının odasının önünde bile beni, ‘işim yarım kaldı, bitireceğim’ diyerek tehdit etti.”
‘Tanık korumadayım ama eve geliyor’
“Tanık koruma programına dahil edilen nadir kadınlardan biriyim. Polisten izinsiz şehir hatta semt değiştirmem bile yasak. İkinci derece akrabalarımla görüşemiyorum. Cenazem olsa gidebilmek için polisten izin alıyorum. Geçmişimden bahsetmem yasak. Adresim yurtdışında gözüktüğü için oy bile kullanamıyorum. Ancak eşim yaşadığım evi biliyor hatta eve gelip gidiyor. Mahkeme izin verdiği için çocukları almaya eve geliyor. Önümüzdeki hafta çocukları tekrar alacak. Mahkeme kararına göre çocukların velayeti bende ama belirli günlerde görebilmek için çocuklarının yaşadığı yeri bilmeye hakkı var. Tanık koruma programı altında olmama rağmen kendisinden gizlendiğim adam adresimi biliyor. Eğer adresi bildirmezsem velayeti kötüye kullanmaktan hakkımda dava açılıyor. Bu çok korkunç bir durum.”
‘Suçlu değilim ama kapatılan benim’
“Psikolog olayı gören çocuğumun çok ucuz atlattığını söyledi. Bir süre hastanede yattım. Aylardır yoğun psikolojik tedavi görüyorum. Artık çocuklarımla ailemin bulunduğu bir sitede yaşıyorum. Bir süre yakın korumayla yaşadım. Bir süre başka bir şehirde yüksek güvenlikli sığınma evlerinden birinde hapis gibi bir hayatım oldu. Suçlu ben değilim ama çocuklarımla birlikte bir yere kapatılan benim. Telefon bile edemiyorduk. 24 saat yakın korumayla yaşamak zor. İlk koruma erkekti. Tuvalete gitsem kapıda bekliyordu. Daha sonra özellikli bir kadın korumayla değiştirildi. Yakın korumaların tüm masrafları, yemesi, içmesi, yatması, ulaşımı korumaya ihtiyacı olan kadına aittir. Ben çok itiraz edince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı KOZA biriminden destek gördüm.”
‘Öldürülmeyeceğimin garantisi yok’
“Eski eşim mahkemede yaralamadan 3 yıl ceza aldı. Dava temyiz aşamasında olduğu için şu anda sokakta geziyor ve tutuksuz yargılanıyor. Yasalarda boşluklar var. Yasa, can güvenliği riske atan bölgede bir darbe yoksa tutuksuz yargılanabilir dediği için savcının talebiyle serbest kaldı. Beni öldürmeyeceğinin hiçbir zaman garantisi yok. Ailemin desteğiyle ayakta duruyorum. Hâlâ tehdit altında yaşıyorum. Her sabah öldürülme korkusuyla uyanıyorum.”
‘Asla kocalarına geri dönmesinler’
“Kadınlara tavsiyem bu adamlarla yaşamak için gösterdikleri mücadeleyi bu adamlardan kurtulmak için de versinler. Vazgeçirilemeyecek adam yoktur. Ama çok güçlü durmak gerekiyor. Biraz ezik olduğunda adamlar çok kötü yükleniyor. Resmi kurumların, karakolların kapılarını aşındırmaktan korkmasınlar. En ufak olayı bile bildirip şikâyetçi olsunlar. STK’lardan hukuki yardım alsınlar. Kurtulurum diye geri dönüp öldürülen çok kadın var. Geri dönmek asla çare değil.”
İstanbul’da 1 haftada eşini döven 41 erkek yakalandı!
İstanbul’da bulunan 39 ilçenin emniyet müdürlükleri tarafından bir hafta içinde yapılan operasyonlarda 569 şahıs hakkında yasal işlem yapıldığı belirtildi. İşlem yapılanlar arasında eşini döven 41 erkek, hırsızlık suçu işleyen 94 şüpheli, cinsel taciz ve saldırı suçundan 15 şüpheli, dolandırıcılık suçundan 31 şüphelinin bulunduğu belirtildi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 39’u tutuklandı. Polis operasyonlar sırasında aralarında uyuşturucu maddeden kaçak sigaraya, sahte kimliklerden, korsan CD’lere çok sayıda suç unsuru ele geçirdi. / T24