ŞemdinliHaber

Demirtaş: 'Şemdinli'de 3 gün önce bir genci infaz ettiler'

Güncel

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, hükümetin metal işçilerinin grevini yasaklamasına tepki göstererek, kararın 'kanun dışı' ve 'korsan' olduğunu belirtti.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, hükümetin metal işçilerinin grevini yasaklamasına tepki göstererek, kararın 'kanun dışı' ve 'korsan' olduğunu belirtti. 'İç Güvenlik Paketi' ile gençlerin daha yoğun şekilde katledileceği uyarısında bulunan Demirtaş, seçimlerin AKP için 'sonun başlangıcı' olacağını ifade etti. "Ülkenin en köklü geleneğinin, en yeni partisi olan HDP'de bir araya gelelim" çağrısında bulunan Demirtaş, Alevilerin miting ve boykot kararını da desteklediklerini bildirdi.


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin haftalık olağan grup toplantısında değerlendirmelerde bulundu. HDP'nin grup toplantısına Birleşik Metal-İş Sendikası üyeleri de katıldı. 

'GREV YASAĞI KANUN DIŞI VE KORSAN BİR KARAR'

Konuşmasına metal işçilerini selamlayarak başlayan Demirtaş, işçilerin grev kararının önemli olduğunu, belirterek, şöyle konuştu: "Grev kararı ertelenmemiş olsa 15 bin işçi greve katılacaktı. Bu kararla, kanun dışı bir şekilde, korsan bir şekilde grev 60 gün ertelendi. Bu fiilen grevi yasaklamaktır. 60 gün sonra grev kararı alsalar hükümet 60 gün daha erteleyebilir. Korsan bir şekilde alındı bu karar. Ne Bakanlar Kurulu toplandı ne de bakanların hepsi Ankara'daydı o tarihte. İşçiler 'milli güvenliği' bozmuşlar! Bu açıkça bir Anayasa ihlalidir. Zaten Anayasa'yı Cumhurbaşkanından Başbakana kadar takan yok... 15 bin işçi grev yapacak, üretimden gelen güçlerini kullanacaklar; 'milli güvenliği bozmak2 olacak. Bu işçiler hangi milletin üyesidir? Milli denilen buradakilerdir. Kimin güvenliğinden bahsediyorsunuz? Milli güvenlik dedikleri, Saray'ın güvenliğidir! Saray'ın güvenliği bozulduğu için Bakanlar Kurulu toplanmadan bir özel kalem tarafından dosya dolaştırılarak karar imzalanmıştır. Bakanlar okumamıştır bile, padişahın emri var diye okumadan imzalamıştır."

'PADİŞAHIN KİMİ KORUDUĞU BELLİ!'

Demirtaş, "Buradaki işçiler Türkiye'deki otomotiv sektörü olmak üzere en ağır metal işini yapan işçilerdir" diyerek, Türkiye'nin metal işçilerine Avrupa'daki işçilerin 4'te biri kadar ücret verdiğini belirtti. "866 TL ücret alanlar var. Bin TL değil, Saray'daki bir bardağın fiyatı bin TL'dir. Bir yılda 10 bin TL kazanmıyorlar. Onların çalıştığı fabrikanın patronu, örneğin Mercedes, bir yılda 42 milyon TL kar etmiş. Bütün işçilere zam yapsalar toplam yıllık 10 milyon TL eder. Karları yine 42 milyon TL'dir. Grev kararının durdurulmasıyla padişahın kimi koruduğu bellidir" diye ekledi.

İşçilerin iş güvencesinden yoksun ve sağlıklarını yitirerek çalıştıklarına dikeken kat Demirtaş, "Eğer Türkiye bugün otomotivde dünya devleri arasındaysa, dünyaya ihracat yapıyorsa, bunların başarısıdır; bu işçiler üretiyorlar. Burada ucuz iş gücü bulmuşlar. O yüzden metal sanayi bu kadar karlıdır. Üstelik işçiler grev kararı alamıyorlar. Kararlarında ısrar etseler kapının önüne konulacaklar, yargıya gitseler yargı bunlardan farklı düşünmüyor. Ne yapacaklar, çaresiz mi kalacaklar? Burada dayanışma ortaya çıkıyor. Bütün her şeyden daha güçlü olan bir şey var, halkların gücüdür" şeklinde konuştu.

PATRONLARA ÇAĞRI

Demirtaş, işçiye 866 TL verilen sistemde, üst düzey yöneticilerin 500 bin TL maaş alabildiğini, maaşlarının yurt dışındaki bankalara yatırıldığını belirtirken, "Evet, ekonomi büyük, para çok, dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz. Ama dünyanın en büyük soygun ekonomisi. Para var ama halka verilmiyor" dedi. Gelir dağılımındaki adaletsizliğe işaret ederek, "Bu bir sistem ve rejim sorunudur, bunu düzeltmek hepimizin boynunun borcudur" diyen Demirtaş, HDP'nin işçilerin yanında olacağını belirterek, patronlara ise şöyle seslendi: "MESS üyelerine sesleniyoruz; AKP'nin değirmenine su taşımak istemiyorsanız, MESS'ten ayrılın, işçinize, emekçinize sahip çıkın. Trilyonları mezarınıza götürmeyeceksiniz. Eğer şu kadar vicdanınız varsa çıkıp 'bu grev durdurma kararını tanımıyoruz' deyin. Bir günlük yemek paranıza işçileriniz bir aylığına çalışıyor. Sizi zengin eden bu işçilerdir; AKP, Başbakan, sultan değildir. Onlar sizi terk ederler ama işçiler iş yerlerine sahip çıkarlar. Bazı işverenler istifa ettiler ama bunların çoğalması lazım."

Grev kararı ile ilgili olarak Çarşamba günü işçilerin Danıştay'a başvuruda bulunacağını hatırlatan Demirtaş, Danıştay'ın doğru bir karar vermesini istedi.

'ERDOĞAN YA İNANCINI YİTİRDİ, YA ÇOK PARA KAZANDI; YA DA İKİSİ BİRDEN...'

Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 yıl önceki "Ülkemizde özellikle 1980 sonrası hükümetler işçilere sahip çıkmamaktadır. Bu zulme karşı çıkmayı inancımızın bir gereği sayarız" sözlerini hatırlatarak, "Ya inancını yitirdi ya da çok para kazandı; ya da ikisi birden" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın Başkanlık sistemi ısrarına da değinen Demirtaş, "İlkokul çocukları vardı ya, 'başkan olacağım başkan olacağım' diyen, işte onlar gibi tutturmuş 'başkan olacağım' diyor. Olmayacaksın, bu ülkede başkan olmana izin vermeyeceğiz. Saray'ı var, her şey ona bağlı, ama yetmiyor, illa 'başkan olacağım' diyor. Bırakın iki adamı, bir buçuk adamı bile kabul etmiyor, illa tek adam olacak! Ne diyecek, anlatamıyor. 'Efendim değişiklik yapmak istedik yapamadık.' Ne yapamadın? Bütün devletin olanakları, parlamentonun olanakları senin emrinde. Neyi yapamadın? Rektör atamak istedin de engel olan mı oldu? Hepsini kendine bağladın, hakimleri, savcıları sen atıyorsun, köşe yazarlarının parasını bile sen ödüyorsun! Parayla köşe yazısı yazdırıyorsun. Halife olmak istiyor. İnanmış birileri, 'sen halifesin demiş', o da ona inanmış. Buna da 'Başkanlık' diyor. Cumhurbaşkanı bu haliyle bütün ülkedeki hukuksuzluğun başı haline gelmiştir. Ülkenin cumhurbaşkanı Anayasayı takmayan bir duruma gelmiş" şeklinde konuştu.

'SEÇİMLER AKP İÇİN SONUN BAŞLANGICI OLACAK'

Demirtaş, Erdoğan'ın seçim mitingi yapacak olmasına da, "Hani yemin ettin tarafsız olacaktın, 77 milyonun cumhurbaşkanı olacaktın" diye tepki gösterirken, "Korkumuz yok, birkaç adam daha atayın, onlar da çıkıp miting yapsın, hiç korkumuz yok. Barajı aşacağız, sizi gerileteceğiz. Fakat cumhurbaşkanlığı makamını lekeliyorsun. Bunu yapma, son derece yanlıştır, bir cumhurbaşkanı çıkıp siyasi parti için kampanya yürütemez. Biliyorum yapacaksın, ama ülkeyi uçuruma atıyorsun" dedi. Demirtaş, şöyle devam etti: "Devletin parasıyla, uçağıyla AKP propagandası yapıyorsun. Başbakan da aynı şeyi yapıyor, AKP'nin tek kuruşunu ödemeden AKP kongrelerine gidiyor. Sayın Davutoğlu hani yetim hakkına duyarlıydın! Sonra da 'teker teker değil hepiniz gelin' diyorlar. Meydan okuyor. Yesinler seni, biz tek başına sana yeteriz. Bütün uğraşlarınıza rağmen bakın HDP'nin yükselişini durduramıyorsunuz. Çünkü biz Türk, Kürt; kadın, erkek hepimiz el ele verdik. HDP'yi durduramazsınız, siz gidicisiniz. Parti olarak seçime girme kararı verdiysek özgücümüze, halkların vicdanına güveniyoruz. Yoksa sizin kadar paramız yok, çünkü sizin kadar soygun düzenini savunmadık. Bu seçim sizin sonunuzun başlangıcı olacak."

'AKP İLE ANLAŞMA' SUÇLAMASINA TEPKİ

HDP'ye yönelik, "AKP ile anlaştılar, başkanlığı hediye edecekler" suçlamalarına tepki gösteren Demirtaş, "Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'teki odalarımız arasında 20 metre var, buyurun gelin. Bu dedikodulara inanacağınıza buyurun gelin, konuşalım. Gelin, kim kiminle neyin anlaşmasını yapmış, hangi faşistlerle kim anlaşma yaptı; konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde gidip MHP ile anlaşma yaptınız. Bunu açık açık yapan bir parti bizi AKP ile anlaşma yapmakla suçluyor. Gidip gericilerle anlaşma yaptınız. Yapmadınız mı? AKP'den kimse çıkıp 'biz böyle bir anlaşma yapmadık' diyor mu? Hayır, çünkü işlerine geliyor. Bu yaptığınız da AKP'nin işine yarıyor" dedi.

CHP'nin de AKP gibi HDP'den korktuğunu vurgulayan Demirtaş, "CHP bizim barajı aşmamızı mı istiyor, barajın altında kalmamızı mı? Karar versin" derken, "Siz korkuyorsunuz, diye barajı aşmayalım mı? Türkiye'de sol nedir, öğreneceksiniz" diye ekledi.

Demirtaş, "HDP tüccar partisi değildir. Kapalı kapılar arkasında kirli pazarlık yapan bir parti değiliz" diyen Demirtaş, "Bizim geleneğimizde böyle bir şey yok. Mazlum Doğan, İbrahim Kaypakkaya, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan'a baksınlar; pazarlık yapmış mı baksınlar. Yapmadıkları için bedel ödediler" ifadelerini kullandı.

Demirtaş, ırkçı parti MHP'nin lideri Devlet Bahçeli'yi kastederek, "Milliyetçi bir lider çıkmış ’Çipras kim, o kim’ diyor. Zannedersin kendisi Che Guevara’ya benziyor. Biz kimseye benzemeyiz, biz bize benzeriz" dedi.

'HDP'DE BİR ARAYA GELELİM' ÇAĞRISI

Mevcut düzenin değiştirilmesi gerektiğine işaret eden Demirtaş, "Radikal bir değişiklik istiyorsak cesur olmak zorundayız. Ülkenin kadınları ve gençler; sizlerin vereceği karar ülkenin yarınıyla ilgilidir. Hep birileri 500 bin TL maaş alıp diğerleri aç mı kalacak? Buna siz karar vereceksiniz. Kimseye heyecan vermeyen bu alışkanlıkları değiştirelim. Ülkenin en köklü geleneğinin, en yeni partisi olan HDP'de bir araya gelelim" çağrısında bulundu.

Demirtaş, 'İç Güvenlik Paketi'ne de tepki göstererek, şöyle dedi: "Tasarı ile esas olarak Saray'ın güvenliği düşünülüyor. O yüzden yasa ile polise 'silahını çekip vurabilirsin' yetkisi veriliyor. AKP'ye oy verenler de kendini güvende sanmasın. Bu düzenleme sizi de vurabilir. Puşi taktı, diye sizin çocuklarınız da vurulabilir. İsyan büyümüştür, bu yüzden getiriyorlar bu yasayı. Bu yasayı şimdiden çıkarıp tedbir almak istiyorlar. Kürtten de korkuyorlar, Türkten de korkuyorlar. En çok işçiden korkuyorlar."

'BAŞÖRTÜLÜ KADIN COPLANDI, ÇITINIZ ÇIKMADI'

Yasayı durdurmak için mücadele edeceklerini belirten Demirtaş, Muradiye Belediyesi Eş Başkanı Safure Güneş'e yapılan polis saldırısının fotoğrafını göstererek, "Daha 'güvenlik yasası' çıkmadan belediye başkanımıza saldırdılar" dedi. Hükümete de seslenen Demirtaş, "Bir polisiniz başörtülü bir kadına coplarla saldırdı, çıtınız çıkmadı. Gezi direnişinde 'benim başörtülü bacıma saldırdılar' diyenler nerede şimdi? Yasa çıkmadan böyle oldu, bir de çıkınca düşünün" diyerek, muhalefet partilerine de, "Gelin el ele verelim bu yasa çıkmasın. Kürsüde aylarca konuşalım, orayı tıkayalım ki, bu yasayı çıkaramasınlar" çağrısında bulundu.

'GENÇLERİMİZİ KATLEDECEKLER'

MİT elemanlarının rolü olduğu anlaşılan Serap Eser Cinayeti'nin de hükümet tarafından Kürt hareketine yönelik kullanıldığını belirten Demirtaş, "Aylarca bunu kullandılar, özür dilediler mi? Yok. Şemdinli'de 3 gün önce bir genci infaz ettiler. Adli bir olayda. Peki özür dilediler mi? Yok. Cizre'de 12 yaşındaki Kazanhan katledildi. İçişleri Bakanlığı çıkıp açıklama yaptı, 'polis müdahalesi yok' dediler. Sonra polis tutuklandı. Özür dilediler mi? Yok. Bütün bunlar düzenleme olmadan yaşandı. Bu düzenleme ile gençlerimizi sokakta katledecekler" uyarısında bulundu.

Konuşmasında, Abdullah Cömert Davası'na da değinen Demirtaş, "Erzincan'da yakalanan bir gence polisin 'devletin Alevisi olmayacağız' pankartını niye açtığını sorduğunu ve bu yüzden tutuklandığını hatırlatarak, "Daha 'güvenlik yasası' çıkmadı bile. Bu yasa çıkarsa böyle binlerce örnek yaşayacağız. Oradaki hakime sesleniyorum: Bu sizin çocuğumuz olsa ne yaparsınız? Şu kadar mı hukuki vicdanınız yok... Bundan dolayı tutuklanır mı insanlar" dedi.

Demirtaş, "polisin yetkisi yok" diyerek tasarının meşrulaştırılmasına da, "Yalan! Her gün her yerde polis istediğini öldürüyor, tutukluyor" diye tepki gösterdi.

ALEVİLERİN MİTİNG VE BOYKOTUNA DESTEK

Alevilerin 13 Şubat tarihinde yapacakları boykota tam destek vereceklerini açıklayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 8 Şubat tarihinde yapılacak Alevi Mitingine de katılım çağrısında bulundu. Demirtaş, "Birlik olursak başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Umut sizdedir. Başka yere bakmayın, birbirinizin gözlerinin içine bakın" dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.