Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmalarının bölge ayağına Batman'da yüzlerce STK temsilcisinin katıldığı toplantıyla başladı. Batman girişinde bulunan Bardakçılar Dinlenme Tesisi'nde partililer tarafından karşılanan Demirtaş, toplantının gerçekleştirileceği Siirt yolu üzerindeki Beyaz Şato Düğün Salonu'na geçti. Batman'dan 500, Diyarbakır'dan 200, Siirt'ten 100 ve Mardin'den 100 olmak üzere toplam 900 STK temsilcisinin hazır bulunduğu toplantıda, HDP milletvekilleri ve yöneticileri de bulundu. Toplantıya bütün Êzidi, Süryani ve Alevi dernek ve kuruluş temsilcileri ile Roboskili anneler de katıldı.
Rojava ve Filistin'de yaşanan katliamları kınayarak konuşmasına başlayan Demirtaş, "Mazlumdan yana tutum almak insani değerlere saygı gösteren herkesin boynunun borcudur. Ezilenden yana tutum almak onurlu toplum ve devletlerinin görevidir. Elbette ki İsrail'in karşısında duracağız. İnşallah en kısa zamanda yapılan ateşkes çağrıları karşılık bulacaktır. Buradan bir kez daha Filistin halkının yanında olduğumuzu bildirmek istiyorum. Son iki yıldır direnen Rojava halkı ve son 2 aydır IŞİD çeteleri karşısında direnen Kobanê halkının yanındayız. Mazlumlar, zalimlere karşı bir arada olmalıdırlar. Bir buçuk aydır ne Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ne de Dışişleri Bakanı Kobanê ile ilgili tek cümle kurmuş değil. Elbette ki başbakanın Filistin'de yaşanan vahşeti kınaması normaldir. Anormal olan Kobanê'ye dönük tek kelime etmemeleridir. İki gündür Rojava sınırında IŞİD'i protesto eden insanlara barbarca saldırılıyor, araçlar güvenlik güçleri tarafından tarumar ediliyor. Demek ki kelle kesip top oynayan IŞİD'i Türkiye'de protesto etmek yasak. Gazze'ye ağlayıp Kobanê'ye ve Lazkiye'ye ağlamazsanız samimiyetinizi herkes sorgular" ifadelerini kullandı.
Kobanê'de yaşanan saldırıların tüm insanlığa yönelik olduğunu belirten Demirtaş, "Kobanê'de direnenler, İzmirlilerin adına, Hewler adına, İstanbul adına, Trabzon adına, Bağdat adına direniyor" dedi. Kobanê direnişi devam ederken Ceylanpınar'da yaşanan çatışmaya da değinen Demirtaş, "Konu henüz tam aydınlatılmamasına rağmen TSK'nın yaptığı açıklamada olayı PYD'ye yüklemesi ilginçtir. Üstelik PYD olayla ilgileri olmadığını açıklamışken devlet yetkililerinden böyle açıklamaların yapılması barışa hizmet etmemektedir" diye konuştu.
"Bugün burada STK temsilcilerimizle konuşacağımız her şey defalarca konuşuldu" diyen Demirtaş, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı kampanya sürecim başlarken de söyledik. Biz aslında yeni bir şey söylemiyoruz. Yıllardır söylediklerimizi Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle Türkiye halklarının önüne sunuyoruz. Çağrımız şu; tekçi, mezhepçi, ırkı anlayışlara karşı bu ülkede yeni bir devlet ve yeni bir toplum modeli teklif ediyoruz. Bunların hepsi yeni yaşam çağrımızın, yeni yaşam sözleşmemizin kodları ve ana esaslarıdır" diye konuştu.
AKP adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim çalışmalarında "ileri demokrasi", "kardeşlik" ve "özgürlük" kavramlarını kullanarak içini boşalttığını ifade eden Demirtaş, "Bu kavramların altını biz dolduracağız. İleri demokrasi deyip kardeşlerini sayarken sadece Sünni Müslüman ve muhafazakarları saymayacaksın. İnsan olan herkes kardeşimdir deme cesaretini göstereceksin. Benim Ermeni, Süryani, Alevi kardeşim diyemezsen alevinin sorununu anlayamaz, çözemezsin. Sadece sana oy veren Sünnileri kardeş olarak görüyorsan burada problem vardır. 'Ben başkan olacağım, başkanlık sistemini getireceğim, her şey benim istediğim gibi olacak' diyorsan bunun adı demokrasi değil, kurnazlıktır. Kurnazca kendi otoriter rejimini inşa etmeye çalışıyorsun demektir. Biz yetkileri halkla paylaşmak için aday olduk" diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı seçilirsem ilk kısıtlayacağımız yetki Cumhurbaşkanının yetkileri olacak" diye belirten Demirtaş, "Öyle bir yetki var ki tek bir sözle halkın seçtiği meclisi feshedebiliyor. Bu bize Ortaçağ'ı hatırlatıyor. Bu Kenan Evren'in getirdiği anayasada var. Cumhurbaşkanının herkesi atama yetkisi var. Ben cumhurbaşkanı olursam bu yetkileri kullanmayacağım bu yetkileri kısıtlayacağım. Üniversite rektörünü öğrenciler ve öğretim görevlileri seçecek. Ama o 'Eski cumhurbaşkanları yetkilerini tam kullanmadı ben kullanacağım' diyor. Darbe anayasasıyla gelen baskıcı yetkileri mi kullanacaksın" diye konuştu.
Bugüne kadar halkı "halkçı görünen taklitçilerin" yönettiğini ifade eden Demirtaş, artık halkın yönetmesini istediklerini dile getirdi. Eski yöntemlerin, devletçi, egemenlikçi siyaset biçimlerinin sorgulanması gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Bu yüzden diyoruz ki; Türkiye'de gerçek demokrasinin teminatı biz olacağız. Toplumun ezilen tüm kesimlerinin içini ferahlatacak çalışma ve mücadeleyi biz yapacağız. Diğer iki aday aynı zihniyeti temsil ediyor. Biri Türkiye toplumunu Hitler Almanyası sonrası tekçiliği geliştirmek için yarattığı kavramların sürdürücüsüdür. Bizim birlik içindeki çokluk anlayışımızın tam tersini söylüyor. Bir diğerinin zaten bu toplumu tanımadığı, cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandığından beri toplumla tanışmaya çalıştığı her halinden belli. Topluma ne kadar yabancı olduğu aşikar. Devleti yönetecek bireylere ihtiyaç yoktur. Devleti halkın yönetmesini sağlayacak mekanizmalara ihtiyaç vardır. 'Ben seçilirsem Türkiye'yi kurtarırım' diyen adaya kanmayın. Kim öyle söylüyorsa yalan söylüyordur. Halkı yönetime katmayan hiçbir yetki gerçeği yansıtmayacaktır" dedi.
Demirtaş, konuşmasının ardından toplantıya katılan STK temsilcileriyle birlikte iftar yemeğine geçti. / Firatnews