Amed’e gelen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Hükümet ile cemaat arasında 2004 yılında MGK alınan kararların sızdırılmasıyla ilgili konuşan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş şunları söyledi: “Bu cemaattin ilk defa duyduğu bir şey değil. Herhalde bu kararlar alınırken de cemaatin bundan haberi ve bilgisi vardır. Şimdi çatışma derinleştiği için bu belgeler aradan geçen bunca yıl sonra ilk defa deşifre ediliyor. Bu AKP ile cemaat arasındaki çatışmanın derinleştiğinin bir göstergesidir. Cemaat 2004 yılında MGK’da alınan bu karardan herhalde 3 gün önce haberdar olmadı. Karar alındığında cemaat, bu kararın alındığını biliyordu. Uygulandı mı uygulanmadı mı bu başka bir mesele. Ama şu kesin ki, AKP ve Cemaat uzun süre iş birliği halinde ittifak halinde devlet içerisinde yeni bir devlet kurdular. Biz bunu KCK davalarında gördük” dedi.
'ORTADA İKTİDAR KAVGASI VAR DEMOKRASİ DEĞİL'
Hükümet ve Cemaat arasında paralel devlet örgütlenmesinin olduğunu belirten Demirtaş, “Bugün hangi vali, hangi rektör ve hangi kaymakam, cemaatin yereldeki gizli çekirdek komitesine danışmadan ciddi karar alabilir. Merak ediyorum ve soruyorum. Kendinde bu gücü gören kaç tane vali var. Özel yetkili mahkemelerin birçok savcı ve emniyet müdürleri, bu cemaattin kentlerdeki yarı gizli yapılanmalarına danışmadan karar alabiliyor mu? Bu yarı gizli yapılanmalar aylık peryodik toplantılar yapıp, kimin nereye atanacağı, kiminle ilgili ne yapılacağına, kimin profesör, kimin doçentlik yapılacağına karar veriyor mu, vermiyor mu? Kimin tutuklanıp, kimin tutuklanmayacağı, kime operasyon yapılacağına, toplantıların bazılarına savcılar, emniyet müdürleri ve valiler katılıyor mu? katılmıyor mu? AKP’nin ve MİT’in bu toplantılardan heberi var mı? Bunların hepsi paralel devlet çalışmasıdır. Bunlar AKP’nin bilgisi dahilinde olmuştur. Bunlar AKP’ye karşı bir darbe veya hamle değil. AKP ve cemaat el birliği ile bunlar yapıldı. Bunun en çok zararını gören parti biziz. 10 bin partili arkadaşımız bu paralel devlet yapılanmasıdan dolayı tutuklandı. Bu paralel devlet yapılanması artık gizli saklı yapılan bir faaliyet değil, çok açık ve aleni bir şekilde her yeri ele geçirmiş durumdalar. Şimdi iktidar kavgası başlamış durumda. Yoksa ortada bir demokrasi kavgası yok” diye konuştu.
‘SİYASİ MUHATABIMIZ CEMAAT DEĞİL, HÜKÜMETTİR’
Çözüm sürecinin bozulmaması için hükümetin adım atması gerektiğini belirten Demirtaş şöyle devam etti: “Umut ediyorum ki, siyasi muhatabız olan hükümet, atılması gereken adımlar konusunda cesur davranır. Bu konudaki muhatabımız iktidardır. Çözüm sürecinin muhatabı Cemaat değildir. Cemaat ve diğer cemaatler barış sürecine katkı sunalarsa bu hepimizi memnun eder. Katkı sunan herkes bu ülke için iyi bir şey yapmış olur. Ama bizim siyasi muhatabımız, barış sürecinin tıkanmasındaki sorun cemaatte değil, hükümettedir. Bu gerilimin barış sürecini etkilemesi istenmiyorsa hükümetin somut adım atarak süreci ilerletmesi lazım.”
'BIRAKIN HALK ELEŞTİRİSİNİ YAPSIN'
Şiwan Perwer’in BDP'ye yönelik açıklamalarına da değinen Demirtaş, “Sanatçılar sanatı ile konuşsalar kalıcı olurlar. Herkes bulunduğu alanda en iyisini yapmaya çalışsın. Sanatını halkı için kullanan ve bunu halk için yapan herkese saygı duyarız. Sevgili Şiwan Perwer dahil olmak üzere herkese saygı duyduk. Kendi sanatçı kimliğini zora sokacak açıklamalardan herkes uzak durmalıdır. Bizim kendisine karşı bir tavrımız yok. Ama kendisi takdir etmeli ki, buraya AKP’nin daveti üzerine geldi. Yani BDP kitlesinin AKP davetlisi olarak gelmiş bir şahsiyeti büyük bir coşku ile karşılaması büyük bir haksızlık olur. Bizim tepkimiz kendisinden çok AKP uygulamalarına dönüktür. Eminim ki, kendisi bu yaklaşımlardan doğru sonuç çıkaracaktır. BDP’nin doğrudan bir tepkisi söz konusu değil. Ama bırakın AKP davetlisi olarak geldiğini düşünen halk eleştirisini yapsın” dedi. / anf