Demirtaş: Bizim sayemizde şu anda koalisyonu tartışıyorsunuz

Amed Büyükşehir Belediyesi, kentin farklı noktalarına 5 ayrı iftar çadırı kuruldu. Çadırlardan en yoğun olanı ise Şeyh Said Meydanı'nda bulunan çadır oldu. İftar saatinden önce halk orucunu açmak için çadır önünde sıraya girdi. Yüzlerce kişinin girdiği sırada, yemeğini alanlar masalara geçerek, iftar saatini beklemeye başladı. İftara katılanlar arasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Amed milletvekilleri, Amed Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ve HDP ve DBP ile eş başkanları da yer aldı. Halkın yoğun ilgisi altında aldığı tabletle yemeğini alan Demirtaş ve HDP'liler, masalara geçerek, halkla birlikte iftar saatini beklemeye başladı. İftarını açan Demirtaş, iftar çadırından ayrıldığı sırada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, Ramazan ayının herkese huzur ve barış getirmesi temennisinde bulundu. 

Koalisyon tartışmalarına değinen Demirtaş, koalisyonu kurma görevinin seçimlerden birinci çıkan partide olduğunu belirterek, "Teamül gereği Cumhurbaşkanı seçimden birinci çıkmış partinin bir milletvekiline hükümeti kurma görevi verir. Yasal değildir ama uygulama gereği bu böyledir. Bu görevi alan partinin milletvekili de seçimden ikinci çıkmış partiye gider ilk olarak ve koalisyon teklif eder. Bu da teamül gereğidir. Yani bu isimlendirirsek AKP ile CHP, teamüller gereği ilk koalisyon görüşmelerini yapması gereken partilerdir. Bizde diyoruz ki bu iki parti, temel prensiplerde bizim de benimsediğimiz, bizimde savunduğumuz, partimizi de kucaklayabilecek temel ilkelerde anlaşabilirlerse biz böylesi bir koalisyonun çalışabilmesi için, hızlı çalışması için dayanışma içerisinde oluruz, destek sunarız diyoruz" dedi. 

Koalisyonun baz alacağı ilkelerin, kendileri için hassas noktalar olduğunu dile getiren Demirtaş, "Bakanlık, koltuk paylaşımı mevzusu değildir. Örneğin, yeni Anayasa demokratik, çoğulcu, kapsayıcı bir Anayasa yapılacak mı? Bu ilkelerde anlaşma, uzlaşma olacak mı? Çözüm süreci, demokratik barış süreci kesintiye uğramadan müzakereye dönüştürülüp, hızla kalıcı barışa ulaşacak mı? Toplumdaki güvenlikçi yasalar yerine özgürlükçü, demokratik yasalar yapılabilecek mi? Seçim barajı, meclis iç tüzüğü demokratikleştirilecek mi? Bütün bunlar ilkelerdir. İnsan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, çevre, doğa, ekoloji meselesi, bunlar hepsi yaklaşımlardır. AKP, CHP ilkelerde uzlaşacaklarsa, bütün bu ilkelerle ilgili ne diyor? Ortak hükümet programı çıkaracaklarsa, koalisyon protokolü hazırlayacaklarsa duymak istiyoruz. Eğer bizim ilkeleri de kapsar, onu da kucaklayacak genişlikte olursa biz öğle bir hükümet programının başarısı için destek sunar, dayanışma içerisinde oluruz. Bu sorumluluğumuzun gereğidir. HDP'ye oy veren herkes bunlar için oy vermiştir. HDP'ye oy veren herkes bu ilkeler hayata geçsin diye oy vermiştir" diye söyledi. 

Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için ellerinden geleni yapacaklarını kaydeden Demirtaş, "Koalisyondan korkmamak lazım. Koalisyonlar felaket değil, tek başına bir kişinin ülkeyi yönetmesi felakettir. Koalisyon demokrasi kültürünün, birlikte çalışma kültürünün, birlikte yaşama kültürünün, birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesinin fırsatıdır aynı zamanda. Seçim öncesi açıklamalarımız neyse, seçim sonrası da açıklamalarımız, ilkelerimiz aynıdır. Nasıl bir hükümet çıkarsa çıksın, bir savaş hükümeti bu ülkede görev yapamayacaktır. İçerde ve dışarıda savaşı dayatan hükümet parlamentoda çalışamayacaktır. Halk bu seçimlerde diyalogla ülkeyi yönetin diye partilere oy vermiştir. Buradan bir savaş koalisyonu çıkarmaya çalışanlar kesinlikle kaybedeceklerdir. Bu ülke savaş değil, barış istiyor. Toplum çatışma, gerilim değil, uzlaşma, güven, huzur istiyor. Bunun içinde elimizi taşın altına koyacağız" ifadesinde bulundu. 

Demirtaş, bazı parti milletvekillerinin mikrofonu eline aldığı her yerde kendi partilerine hakaret ettiğini belirterek, "Bazı partilerin milletvekilleri özellikle kendilerine her mikrofon uzatıldığında, partimize hakaret ederek, partimizin meşrutiyetini tartışmaya açarak konuşmalarına başlıyorlar. Bunlara şunu söylemek istiyorum. Eğer HDP barajı geçemeseydi, siz şu anda koalisyon falan tartışıyor olmayacaktınız, bizim sayemizde şu anda koalisyonu tartışıyorsunuz. Eğer barajı aşmamış olsaydık şu anda AKP'nin tahakkümü altında eziliyor olacaktınız. Koalisyonu değil, yeni genel başkanı tartışıyor olacaktınız. Muhtemelen genel başkanlarınız istifa sürecini yaşıyor olacaktınız ve siz yeni genel başkanlarını tartışıyor olacaktınız. Şimdi koalisyon tartışılıyorsa sayemizdedir. HDP'ye verilen oyların değerini biraz bilseniz, meşrutiyet kaynağının halk olduğunu idrak edebilseydiniz daha iyi olur" şeklinde konuştu.