Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van il Örgütü tarafından halkla dayanışma yemeği düzenlendi. Yemeğe HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eşi Başak Demirtaş, HDP Van İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, Derya Havya, DBP Van İl Eş Başkanı Hamiyet Şahin, HDP Van milletvekili adayları, HDP Van milletvekilleri Kemal Aktaş, Nazmi Gür, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Bekir Kaya, Hatice Çoban, İlçe Belediye Eş Başkanları, HDP ve DBP il, ilçe örgütleri ve ilçe belediye eşbaşkanları, Sivil Toplum Kuruluşları’nın yanı sıra yaklaşık iki bin kişi katıldı. Yemeğin verildiği salon HDP flamaları ile süslenirken, “Bizler Meclise” yazılı pankart asıldı.
HAYVA: YENİ YAŞAMI İNŞA ETMEK HEPİMİZİN SORUMLULUĞUDUR
Yemekte ilk olarak konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Derya Hayva, “Yanlış hayat doğru yaşanmaz. Dünden bugüne bugünden yarına değerini yitirmeyecek bir sözdür bu. İşte biz bu yüzden yeni yaşam diyoruz. Yeni yaşamı inşa edeceğiz diyoruz. Yeni yaşam artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu otoriter anlayış gelinen aşamada tüm insanlar için zikir fikir eylem birliğini ortadan kaldırmıştır. Bu ihanet bu ikiyüzlülük bu özden uzaklaşma bu toplumu devletsel anlamda hem de insan anlamında son noktaya getirmiştir. Artık bu anlayışın bu sistemin yeni bir yaşam kurması veya insanlığı öze döndürmesi ahlaki bir toplumu kurması bu sistemle mümkün değildir. O yüzden diyoruz. Yeni yaşam bir zorunluluktur. Manevi maddi anlamda insanlığın sonu gelmektedir. Bu sistem doğamızın da sonunu getirmiştir. İşte bu yüzden biz diyoruz ki yeni yaşam inşa edilmelidir. Yeni yaşama çok az bir süre kaldı. 7 Haziran’da artık her şey belli olacak. Yeni yaşamla birlikte bizim istediğimiz bu anlayışta bu fikir zikir eylem ayrılığıyla kesinlikle mümkün olmayacak. Barış artık çok yakınımızda. Eğer biz bütün hücrelerimize kadar hala barışın ne kadar gerekli olduğunu anlamamışsak bizim biraz kendimizi düşünmemiz gerekiyor. Barışı inşa etmek yeni yaşamı inşa etmek sadece HDP’lileri bir sorunu değildir. Yeni yaşamı inşa etmek bizim hepimizin sorumluluğudur” şeklinde konuştu.
DEMİRTAŞ: VAN HALKI ÖZ GÜCÜ İLE DEĞERİNİ KAZANAN BİR HALKTIR
Hayva’nın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, “Van’ın saygın iş değerleri kadınları gençleri ve her daim bu partinin en zor günlerinde bizlerle mücadele eden basın emekçileri sizlerle bir arada olmak büyük bir şereftir. İnşallah bu ve benzeri dayanışma günleri partimizin halka layık bir sonuç ve halkın hak ettiği bir zaferle sonuçlanacak. Sizin hiç birinizin bu partiye kattığı emek hiçbir zaman boşa gitmeyecek. Van halkı kendi öz gücüyle değerini kazanan bir halktır. 7 Haziran seçimlerinde de aynı ruhla hazırlanırsa hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir sonuç ortaya çıkacaktır. HDP olarak Türkiye’nin her yerinde aynı onuru aynı heyecanı yaşayarak secime giriyoruz. Bizimle ilgili yalan yanlış dezenformasyona rağmen artık herkes gerçeği görüyor. Nereye gitseniz aynı gerçeği görebilirsiniz. Eğer imkanlarımız ve fırsatlarımız aynı olsaydı inanın ki biz Türkiye’de büyük bir adaletsizlik eşitsizlik içerisinde seçim yarışmasını sürdürüyoruz. Her mitingde barıştan adaletten bahsediyorsunuz. Size sormak istiyorum. Bir muhalefet lideri olarak halkın parasının nereye harcandığını bilmek bizim görevimizdir. Şu anda yürüttüğünüz bölge mitingleri illere yaptığınız mitinglerin parasını partiniz mi karşılıyor. Yoksa devlet hazinesinden mi ödeniyor. Mesela gittiğiniz şehre THY’nin uçağıyla mı gidiyorsunuz, yoksa devletin uçağıyla mı gidiyorsunuz? Gittiğiniz illerde araçlar devletin mazotunu kullanıyor mu, kullanmıyor mu. Eğer bunlar devlet bütçesinden ödeniyorsa o mitinglerde kullandığınız her şey size haram olsun. Zaten devlet bu partilere seçimde kullansınlar diye 320 trilyon para veriyor. AKP’ye, ama bunu kullanmıyorlar bile çünkü zaten devlet emirlerinde. Cumhurbaşkanı olarak çıkıp mitinglerde halktan 400 vekil istiyor, sonra diyor ki ‘Ben parti ismi vermiyorum ki’ Zannediyor ki halkın aklı da onun ki kadardır. O zaman cumhurbaşkanım o zaman 400 milletvekilini HDP’ye istiyor. İşte bu adaletsizliğe rağmen biz bu seçimden başarılı çıkacağız. HDP artık Türkiye’nin bütün ezilen kesimlerine umut olmuşsa bu dürüstlüğünden kaynaklıdır. Özümüz sözümüz bir olduğu içindir. Bu seçimin belki de HDP’nin barajı geçmesinin yaratacağı sonuçlar açısından yaratacağı en önemli şey barıştır. Kimsenin tırnağının kanamayacağı bir süreci yaratmak zorundayız. HDP üzerine ne düşünüyorsa yaptı yapmaya devam edecektir. Bunlar ‘biz barış için baldıran zehiri bile içeriz’ dediler ama seçim beyannamesine bile çözüm sürecini koymadılar. Çözüm süreci onlar için oy getirmiyorsa değerli değildir. Ağrı’da yaptıklarını gördünüz. Samimiyetimle söylüyorum. Tezgahı Ankara’dan planladırlar Ağrı Valisi ile birlikte büyük provokasyon hazırladılar. Amaçları Türkiye’nin 10 şehrine asker cenazesi göndermekti. Allah korusun Türkiye’nin 10 şehrine cenaze gönderecekler ve her yerde HDP’yi taşlatacaklardı. HDP’yi bu şekilde insanların gözünden düşürmeye çalışacaklardı ama planları tutmadı” dedi.
‘HDP BARIŞIN TEK TEMİNATI’
HDP’nin barışın tek teminatı olduğunu söyleyen Demirtaş, tüm asker annelerinin elleri yüreğinde çocuklarının yolunu beklediklerini belirterek, gerilla annelerinin ise HDP’nin barajı aşması ile birlikte çocuklarına sarılacakları umudu ile gün saydıklarını ifade etti. HDP’nin barajı aşarak bunları yerine getireceğini kaydeden Demirtaş şunları belirtti: “Her birinizin yaşadığı sorunların da formülünü biliyoruz. Beyannamede bunları özetle açıkladık. Dediler ya kaynağı nereden bulacaksınız. Türkiye kaynağı en zengin ülkelerinden biridir. Mesele kaynağı dağıtma meselesidir. Ankara’daki serveti dağıtırken adil olacağız. Sadece dünyaya nereden baktığımızla alakaladır. Onlar dünyaya uluslararası sermayeyle bakıyorlar bizler işçilerin gözünden bakıyoruz. Bu ülke hepimizin ortak malıdır. Dünyada tarım ihracatında birincidir. Verimlilik açısından Urfa kadar değildir. Ama 30 yıldır GAP projesini bitiremiyorlar.”
İktidara geldikleri halde açlığa, yoksulluğa çare olacaklarını kaydeden Demirtaş, her mahallede gıda merkezleri oluşturacaklarını belirterek, “Eğer bir ülkede çocuklar aç yatıyorsa lanet gelsin böyle devlete ve iktidara.
Her bir gencimizin cebinde aylık kartı olacak. Aylık 200 TL yatırılacak. Nasıl kullanmak istiyorsa kullanacak. İşi var mı yok mu öğrencimi değil mi buna bakmayacağız. 15 yaş 25 yaş arası kim olursa olsun ona bu parayı vereceğiz. Ama bu yetmez ona iş bulmamız lazım. Esnafa verilen kredi sonunu çözmemiz lazım. O nedenle 0 faizli kredi vereceğiz. Alışveriş merkezlerini şehir içinde açılmasına izin vermeyeceğiz. Küçük esnafı korumak adına. Biz diyoruz ki alışveriş merkezleri şehir dışında olsun. Ev kadınları evde çalıştığı için çalışan kadın denilmiyor ona. Ev kadınlarının tamamı sosyal sigortalı olacak. Emekli olanlar çalışmış 30 yılını alın teriyle geçirmiş emekli olmuş onun artık onurlu yaşama zamanı gelmiş. Onların da en az asgari 1800 TL alması lazım. Taşeron işçiliğin kalkması lazım. Taşeron işçiliği kaldıracağız. Biz işçiye fazla zam vereceğiz. Patrona değil. Güvenceli güvenli iş yaşamına kavuşsun. Bu mesele bizlerin dünyaya nereden baktığıyla ilgilidir. Ya ezilenden yana bakarsınız ya da uluslararası sermayeden bakarsınız. Birinin adı halkı dayanışmadır birinin adı kapitalizmdir. HDP olarak bizi bunları sağlayabilecek kararlılığa inanca sahibiz” diye konuştu.
Konuşmasında 17 ve 25 Aralık 2013’te ortaya çıkan ses kayıtlarına da değinen Demirtaş, AKP ve cemaatin sürekli birbirine kaset şantajı yaptığını belirterek şöyle devam etti: “Önce birlikte çalıştılar sonra her türlü kirlilikleri ortaya çıkınca birbirlerine şantaj yapmaya başladılar. Şimdi Cumhurbaşkanı paraleli suçluyor. Ya asıl filmi yapan Cumhurbaşkanıydı. Yıllarca herkesin telefonlarını dinleyip açığını yakalamaya çalıştılar. Bunları sadece siyasi rakiplerine karşı değil, kendi çalışma arkadaşlarına da uyguladılar. Bunları yöntemleri işte böylesine kirlidir. Yöntemleri bütün kirli oyun ve provokasyonları kullanarak iktidarda kalmaktır. Uyguladıkları bir diğer yöntemde dindir. Cumhurbaşkanı hala utanmadan sıkılmadan HDP dine karşı diyor. Aramızda seydalar var. Kuranı kerimde ne diyor hırsızlık yapanın elini kesin diyor. Kuranı kerim sadece fakirler hırsızlık yapınca mı kolunu kesin demiş. Her Cuma hutbe gönderiyor diyanet. Bazıları hırsızlıkla ilgilidir. Ya sen bir kere saraya hutbeyi gönderdin mi? Saraya hırsızlık hutbesi gönderebilir misin? Sen Başbakandan, cumhurbaşkanından korktuğun kadar Allahtan korkmuyorsun. Allah mı büyük cumhurbaşkanı mı? O kadar hırsızlık yapıldı. Diyanetin bir açıklaması yoktur. Din adamı devlete bağlı olmasa daha adil olmaz mı. Din adamı devlet memuru olmamalı. Devletin hiyerarşisine tabi olamamalıdır. Din adamı örnek olmalı toplum içinde. Maaşı sigortası olmasın demiyorum devlet memuru sıfatıyla çalışmasın. Din özgür olsun. Kendi anadilimizle bize dinimizi anlatsın. Hangi dili biliyorsa o dilde anlatsın. Allah Kürtçe bilmiyor mu… biliyor. O yaratmış. Hangi dilde Allaha yalvarsanız Allah duyuyor. Ama devlet yasaklamış. Xuda diyemezsin diyor. Böyle bir diyanet din hizmeti sunuyor olabilir mi.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik eleştirilerini sürdüren Demirtaş “Diyanet İşleri Başkanlığı ‘Her yerde radyasyon var. Baz istasyonunu camiye yapmak bu yüzden caizdir’ diye açıklama yapıyor. Bütçeden en yüksek parayı alıyorlar ama ticaret de yapıyorlar. Bir trilyonluk Mercedes araç almış. Arka koltuğuna özel eğlence donanımı yapmışlar. Ben kendisine sesleniyorum. Bir devlet adamı bu vicdansızlığı yapmaz. Sen başbakana bağlısın. Din adamı ve misyonun, rolün yoktur. Senin yerinde olsam bir dakika durmam istifa ederim. Bu söylediklerimi savunan AKP adayları var. İnsan canından vazgeçer ilkelerinden vazgeçmez. Hüseyin Yayman bunları siz de savunuyordunuz niye aday olunca sustunuz. Bu ikiyüzlülüğe son vermek için, bu saltanatı, bu harami düzenini durdurmanın tek bir yolu var. HDP’nin barajı aşmasıdır. HDP barajı aşmazsa ne olacak diye soruyorlar. Bize soranlara ben sormak istiyorum asıl biz barajı aşmazsak siz ne yapacaksınız? Bu yüzden HDP’de bir olalım. Aday arkadaşlarımızın etrafında kenetlenmeye çağırıyorum. Türkiye’nin bütün farklılıklarını temsil eden adayların yanında kenetlenin ki parlamentoda sizlerin dilini kimliğini rahatça savunabilsin. Sizlerin de içi rahat olsun” dedi.
Demirtaş yaptığı konuşmanın ardından Van’dan ayrıldı. / Firatnews