Başbakan Ahmet Davutoğlu, NTV’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi konusunda, “Muhtemel bir hükümet ortaklığı protokolü görüşmesinde biz bunu teklif edeceğiz” dedi.
Davutoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘Biz olmadan hükümet kurulamaz’
“Resmi doğru okumak lazım. 7 Haziran seçimlerini okuma konusunda farklı tavırlar gördük. Doğru okunmadı veya yüzeysel olarak hissi tepkiler oldu. AK Parti’yi hezimete uğrattık, AK Parti döneminin sonu geldi, cumhurbaşkanını yenilgiye uğrattık gibi. Bu doğru değil siyasetin mantığına göre. O andan bugüne kadar AK Parti’nin net iktidarı, az iktidarı veya tek başına iktidar olamaması vardı ihtimaller arasında. En sonuncusuna doğru gittiğini görünce ihtimalleri canlandırdım kafamda.
“Şu ana karda AK Parti kadar derli toplu duran olmadı. İç muhasebe yapmakla birlikte parti disiplinini korumak önemliydi. Yüzde 41’lik bir parti hezimet yaşadı diyip diğerleri toplu halde zafer edasında girmesi yanlıştı. Karşı tarafta bir tek taraf yok. Topluca bir söylem kullandılar seçim kampanyasında ama seçim bitti. Şu anda tablo netleşiyor herkes yapılacak ve yapılmayacak şeyleri netleştiriyor. Biz birinci partiyiz biz olmadan hükümet kurulamaz, meclis başkanlığı kurulamaz ama bizde tek başımıza yapamayız.
Başkanlık sistemi
“Ben ne söylediğimi çok iyi biliyorum. Başkanlık sistemi bitti demedim. Bu seçim neticeleri ile başkanlık sisteminin mümkün olmadığı aşikar dedim. Halk bunu vermemişse bunu empoze etmemiz imkanımız yok. Yapılması gereken 10 Haziran itibariyle var olan sistemi en iyi şekilde işletmek dedim. Şu andaki sistemin gerçek bir parlamenter sistem olmadığını söylüyorum her zaman.
“Bir sistemi beğenmeyebilirsiniz ve siyasi tablo bunu değiştirme şansı vermemişse bu sistemi en iyi şekilde işletip krizi yol aşmamaktır size düşen. Bizde bu sistemi en iyi şekilde işlettik bir kriz olmadı. Türkiye’de 7 Haziran’dan bu yana hükümet eksikliği gibi bir şey hissedildi mi? Türkiye’de dolar dün bizim Cumhuriyet Halk Partisi ile ilk temasımız sonrasında en düşük seviyesine indi.
“Eğer Türkiye’de seçimlerden itibaren ben bu seçimler bitmemiştir halk yanlış bir tercihte bulundu yeni bir seçime gidilmesi gerekir deseydik acaba istikrar olur muydu? Biz bunu hissettirmedik. Eğer blok dediğinde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bizde karşı bloğuz demiş olsaydık nasıl bir çalkalanma olurdu.
“Türkiye’nin sükunete, uzlaşma diline ihtiyacı var. Şu anda Türkiye’de bizim AK Parti olarak hiç kimsede moral bozukluğu yok. Bir bunalım olmayacağını biz gösterdik. Yani sistemin işleyeceğini gösterdik. Meclis başkanlık divanı oluşmasında 17 mi 18 mi krizi bir şekilde aşıldı ve meclis başkanı seçildi. Orada da bizim hesabımız tuttu. Matematiksel değil psikolojik bir hesap yaptım orada. Elimizde şu anda sadece AK Parti’nin başarısı değil sadece bütün partilere teşekkür ediyorum ziyaret ettiğim parti liderlerine.
‘CHP ile daha uygun durumdayız’
“Tur öncesi sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile aramızda ki ve ekiplerimiz arasındaki uçurum azalmış durumda. Sayın Bahçeli ile de aynı durumda. HDP içinde böyle olduğu kanaatindeyim. Yöntemde ise netleştik. İki lider daha selamlaşıp oturduktan sonra bir anda koalisyona karar verirlerse hatta ben son dönemde daha çok hükümet ortaklığı diyorum daha olumlu bir algı diye düşünüyorum.
“Eğer biz deseydik sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na biz hükümet ortaklığı yapmaya karar verdik deseydik sağlam bir başlangıç olmazdı. Yöntemde anlaştık. Ekiplerimiz çalışacak detaya inecekler. Arkadaşlarımız daha sonra iki lidere ayrı ayrı veya birlikte oturup dinleyeceğiz. Bu aşamada Cumhuriyet Halk Partisi ile daha uygun durumdayız. Bu Milliyetçi Hareket Partisi’ne uzağız anlamına gelmez HDP ile de gelmez.
“Milliyetçi Hareket Partisi kapıyı kapattı başlıkları doğru değil. Sayın Bahçeli 7 Haziran akşamı söylediklerinin aynısı söyledi. Ben kendime muhalefet rolü verildiğini düşünüyorum ve hükümet ortağı olmak istemiyorum dedi. Artık konuşacak bir şey kalmadı demedi. Tekrar bir araya gelmemizde fayda olur mu dedik memnuniyetle dedi. Ben açık şekilde her iki lidere de teşekkür ediyorum.
HDP
“HDP’ye gelince sayın Demirtaş AK Parti ile içerden veya dışarıdan bir işbirliği içinde olmayacağız dedi. Kendisine gelen oyların büyük çoğunluğu AK Parti karşıtlığından geldi diye düşündüğü için böyle konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP’nin en büyük hatası AK Parti karşıtlığı üzerinden bir blok oluşturmak istedi. Milliyetçi Hareket Partisi ise kendi çizgisini sürdürdü meclis başkanlığı seçimlerinde.
“Elimizde 258 var dedik biz. Karşı taraf kendi eline bakmadı hep birlikte 292 yapıyoruz dedi Cumhuriyet Halk Partisi. HDP’ye tabandan gelen bir şey olmadı. Buna rağmen HDP’ye veya hiçbir partiye dönük açıklama yapmadık biz her şeyi söylemelerine rağmen.
“HDP ile ilgili bugün gördüğüm değişen tutumda ise dünkü açıklamasından farklı bir tutum vardı. Tabloyu yeni yeni yüzde 41’in ne anlama geldiğini yeni fark ediyor bazı arkadaşlar. HDP ile konuştuk şiddetle terörle aralarına net bir tavır koyma ihtiyacı var. Net olarak biz parti olarak Türkiye’de halktan meşruiyetini almış hükümetin elinde olan silahlı güçlerden başka silahlı güç kabul edilemez demeleri lazım.
“Bayramda bir şey olmaz şimdi temas olmayacak. Bayramlaşma temasları olacak ama görüşme tarzı bir şey olmayacak. Bayramdan sonra sayın Ömer Çelik ve sayın Haluk Koç temaslarını yapacaklar. Milliyetçi Hareket Partisi ile temaslarda sürecek. HDP’nin bence alacağı karar stratejik bir karardır bizim ve diğer partilerin alacağı karar siyasi bir karardır. Ben şunu sordum sayın Demirtaş’a samimi olarak, ama bunu kaleşnikoflarla kutlamak gerekir mi dedim. Havai fişekle veya şenlikle kutlanamaz mıydı? Net bir tavır alın kimin evinde silah varsa teslim etsin dedik.
Seçim barajı
“Muhtemele bir hükümet ortaklığı görüşmesinde AK Parti olarak biz bunu teklif edeceğiz. Biz düşürülmesinden yanayız.
“Sayın cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde tamamen kaldırılmasını da teklif ettik biz daraltışmış olarak. Hukuk komisyonundaki arkadaşlara verdiğim görevlerden biri seçim kanunundaki değişiklikler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan
“Cumhurbaşkanlığı her şeyin üstünde bir makamdır. Erdoğan ismini bir kenara bırakalım. Böyle bir psikoloji ile tavır alanlar anayasal çizginin dışına çıkıyorlar. Var olan sistemde cumhurbaşkanlığının meşruiyetini tartışmaya açmam ben. Böyle bir konu açılsaydı burada sizi ziyaretim cumhurbaşkanımızın bana verdiği yetkiyledir. Görevi o veriyor.
“O makamı yok sayarak yürüyebilir misiniz? Ben o zaman kendi içinde çelişkiye düşerim. O andan itibaren sohbet çay sohbetine döner. Anayasal sınırlar meselesi ise Türkiye’de parlamenter sistem tam uygulanmadığı için Türkiye’de altı tam değiştirilmemiş uygulamaya geçildi. Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Sorumluluk tümüyle başbakanda. Bu çarpıklığın bütün faturasını sayın cumhurbaşkanımıza kesmekte doğru değil.” / İMC