Diyarbakır Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü tarafından Hasankeyf, Munzurve Karadeniz'in dereleri ile İstanbul kuzey ormanlarına dikkat çekmek amacıyla bisiklet turu düzenlendi.
HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ailesiyle birlikte katıldığı bisiklet turuna, doğa için pedal çevirdi. Doğada yaşanan tahribatlara dikkat çekmek amacıyla ailesiyle birlikte bu etkinliğe katıldığın ifade eden Demirtaş, hükümet ve belediyelerin doğayı koruma konusunda hassas olmaları gerektiğini söyledi.
"HÜKÜMETİN ÇEVRE ANLAYIŞI BETONDAN İBARETTİR"
Demirtaş, "Özellikle sular altına bırakılmak istenilen tarih ve kültür mirasımızHasankeyf, yine barajlarla su altında kalma tehlikesi geçiren ve hali hazırda projesi sürdürülen Munzur Barajı hakeza Karadeniz'de Hes'lerle yok edilmek istenilen dereler ve Karadeniz'in doğası, 3. Köprü ve benzeri projelerle katledilen İstanbul kuzey ormanları, Çanakkale'den, Bergama'ya kadar her yerde Türkiye'nin gelişimi adına doğa katliamları yaşanıyor. Daha önce parlamentoda bu konuda yapılan tartışmalarda ortaya çıktı ki, hükümet adına çevre bakanı dahil olmak üzere, ifade edilen görüşlerde hükümetin çevre anlayışı sadece ve sadece betondan ibarettir. Doğanın, tabiatın, doğal yaşam alanlarının ne anlama geldiğini bilmek istemeyen bir hükümet anlayışı var. Biz de bugün genç arkadaşlarımızla birlikte bir kez daha bu doğa katliamlarına dikkat çekmek istedik. Yaşadığımız doğanın bizim açımızdan ne kadar değerli olduğunu hatırlatmak ve çocuklarımıza bırakabilecek en büyük miras olduğunu bir kez daha vurgulamak istedik. Hem uluslararası sözleşmelerle hem yasalarla korunması gereken doğa bugün en fazla tahrip edilen ve çevre hakları açısından da en fazla ihlal edilen hak alanlarından biri olmaya devam ediyor. Ben de birCumhurbaşkanı adayı olarak, bu konuya duyarlılık gösterilmesi için, hükümet ve yerel yönetimlerin de doğa konusunda çok daha hassas ve dikkatli olması gerekiyor" dedi.
"CUMHURBAŞKANI OLSAM YİNE BÖYLESİ ETKİNLİKLERE KATILACAĞIM"
Demirtaş, Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde doğa için yapılan eylem ve etkinliklere katılacağını ifade ederek, şunları söyledi: "Ben Cumhurbaşkanıseçilsem de bu tarz yaklaşımlarım değişmez. Çevre ve doğayı korumak bizim açımızdan çocuklarımıza miras bırakacağımız en büyük değerdir. BirCumhurbaşkanı adayı olarak da hem yeni yaşam bildirgemiz de hem daha önceki açıklamalarımızda defalarca ifade ettiğimiz gibi, çevreye saygılı bir yaklaşım gelişmediği sürece o ülkede insan hakları açısından, demokrasisi açısından, yeterli derece mesafe kat etmiştir denilemez. Cumhurbaşkanıseçilsem en çok duyarlılık göstereceğim konulardan biri çevre ve doğayı korumak olur. Cumhurbaşkanı'nın projeleri iptal etme yetkisi yok. AmaDevlet Denetleme Kurumu'nu görevlendirilip, hazırlayacağı raporu mahkemeye sevk edebilir. Cumhurbaşkanı halkın çıkarı için davaya müdahil olabilir. Yürütmeyi durdurma yetkisi yoktur. Ben Cumhurbaşkanıolsam hem Hasankeyf hem Munzur'da bir çok yerde gereksiz bir şekilde yapılan ve doğayı tahrip eden Hes'leri durdurmak için girişimleri sürdürürüm."
"EN ÇOK UMUT VEREN BİZİM KAMPANYAMIZ OLDU"
Seçim çalışmaları hakkında da gazetecilere bilgi veren Demirtaş, Cumhurbaşkanları arasında en çok kendi kampanyasından umut bulduğunu belirtti. Seçim çalışmasını yürüttüğü yerde yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını anlatan Demirtaş, "Bizim ortaya koyduğumuz yeni yaşam bildirisine iyi bir ilgi var. Bunlar ne kadar oya dönüşür, bunları sandıkta halkın tercihi ortaya koyulmasından sonra hep birlikte göreceğiz. Bizim yürüttüğümüz kampanya Türkiye'de yeni bir yaşam ve yönetim anlayışını gündeme getirerek, başından beri kazanım elde etmiş bir kampanyadır. En çok umut veren bizim kampanyamız oldu" şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından Demirtaş, Diyarbakır'dan Muş'a hareket etti. / Haberler.com