Cumartesi Anneleri/İnsanları, Galatasaray Meydanı’nda 544. buluşmalarında Cumartesi Anneleri, barış mücadelesini yükseltme çağrısı yaptı.
Bu haftaki eylemde ilk olarak 1996 yılında Yüksekova’da gözaltında kaybedilen Abdullah Canan’ın oğlu Tayyip Canan konuştu.
‘Barışın filmini çekmek istiyoruz’
Canan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın “Çözüm sürecinin ancak filmini çekersiniz” sözlerini hatırlatarak “biz çözüm sürecinin değil barışın filmini çekmek istiyoruz” dedi.
Canan, “’96’da Yüksekova çetesi tarafından babam katledildi. Kardeşim daha 10 yaşındaydı. Kalabalık bir gündü. Duyarlı insanlar kardeşimi teskin etti. Yıl 2015. Terzilik yapan Fettah Es, bombardımanda öldürüldü. Cenazesinde ikiz kızlarından birini kardeşim kucağına aldı, teskin etmeye çalıştı. O gün, o zamandan bugüne değişen bir şey olmadığını gördük” dedi.
1994 yılında gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci ise, “Biz Türkiye’de barış istiyoruz. Kayıplarımız bulununcaya kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Asker annelerine çağrı
Gözaltında kaybedilen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe de, “Asker ailelerine sesleniyorum. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde gelsinler birlikte barışı haykıralım” çağrısında bulundu.
Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak ise savaşın bir an önce durması çağrısında bulunarak “Bu savaşın yürütücüleri bile bu acı evlerine düştüğünde anladılar. Yarbay Mehmet’in acısını biz daha önce defalarca kez yaşadık. Artık savaş dursun” dedi.
‘Silahlar sussun, barış konuşsun’
Haftanın basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’u adına Cumartesi Anneleri’nden Leyla Kaya okudu.
30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü vesilesiyle Birleşmiş Milletler’in (BM) Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşmesi’nin imzalanması için tam dokuz yıldır ısrar ettiklerini belirten Kaya, buna rağmen söz konusu sözleşmenin imzalanmadığını söyledi.
“1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bu topraklarda yaşayan herkese karşı sesimizi yükseltiyoruz. 30 Ağustos Dünya Kayıplar Günü nedeniyle sesimizi yükseltiyoruz.
“Silvan’a, Lice’ye Hakkâri’ye, Yüksekova’ya Cizre’ye yağan bombalar hepimizin hayatına, geleceğine düşüyor.
“Hepimizin ortak çıkarı özgürlüğün, eşitliğin, adaletin ve halkların kardeşliğinin hâkim olduğu bir ülke için barış mücadelesi yürütmekten geçiyor. Unutmayın barış hepimizin işidir.
“9 yıldır tüm ısrarlara rağmen imzalanmayan BM Herkesin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Karşı Uluslararası Sözleşme’yi imzalayın. Kayıplarımız için, hakikat için, adalet için silahlar sussun, barış konuşsun.”