DBP Amed İl Başkanlığı, Cizre’de son bir ayda çıkan olaylarda 5 çocuğun öldürülmesini bir yürüyüş ile protesto etti. DBP İl Binası’ndan DTK İl Binası’na kadar yapılan yürüyüşe DBP İl Eşbaşkanları Ali Şimşek, Hafize İpek, HDP Van Milletvekili Aysel Tuğluk, İl ve İlçe Belediye Eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu binlerce kişi katıldı. DBP İl Binası önünde toplanan kitle, ‘Cizîra Botan halkı yalnız değildir’, ‘Çocuk katillerinden hesap soracağız’ pankartı açıp, DBP otobüsü eşliğinde sloganlar atarak, DTK Binasına kadar yürüdü. Burada otobüs üzerinden kitleye seslenen DBP İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, Kürtçe yaptığı konuşmasında Cizre’de kirli bir oyun sahnelendiğini ifade etti. Kobanê’den Şengal’e, Maxmur’dan Kerkük’e bir direniş sergilendiğini ifade eden Şimşek, “Bu direnişi selamlıyoruz. Size müjdeler olsun ki Miştenur Tepesi kurtarıldı. Bu sabah özgürlüğüne kavuştu. DAİŞ’in hesabında Kürtlere saldıranların umut ettikleri boğazlarına düğümlendi” dedi.
‘KÜRT ÇOCUKLARININ KATİLLERİ BELLİDİR’
Kirli oyunlar oynandığına dikkat çeken Şimşek, “Kirli oyunlarla artık bir yere varılmayacağını AKP hükümeti anlamalıdır. Cizre’de Kürt çocukları katlediliyor. Yine kirli oyunlar sahneleniyor. Kürt çocuklarının kanına doymadınız mı? Roboski’de doymadınız mı? Cizre’de Kürt çocuklarını öldüren failler bellidir. Görgü tanıklarının ifadelerinden, çocukların başından çıkan mermilerden katiller ortaya çıkıyor. Katilleri AKP hükümetidir” şeklinde konuştu.
Şimşek’in ardından basın açıklamasını okuyan Hafize İpek, Cizre’de yaşananların ‘büyük bir oyun’ olduğunu ifade etti. “1990’lı yılların zulüm ve faili meçhul cinayetleri ve buna karşı yurtsever halkımızın geliştirdiği serhildanlarıyla anılan Cizre; yine faili belli olan cinayetlerle tekrar gündeme gelmiştir” diyen İpek, sözlerine şöyle devam etti: “Cizre’de büyük bir oyun oynanmak istenmektedir. Çocuklar Cizre’de herkesin gözü önünde kurşunlarla katledilmektedirler. Cizre’de son zamanlarda devlet eliyle 5 çocuk katledildi. DAİŞ çetelerine geçit vermeyen yurtsever Kürt halkından intikam mı alınmak isteniyor. Vicdan sahibi hiçbir insan bu durumu kabul etmez. Biz de asla bu durumu kabul etmiyoruz.”
‘BU CİNAYET AÇIK BİR DEVLET TERÖRÜDÜR’
DTK heyetinin halkla buluştuğu ve çözüm sürecine dönük Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uyarıları ve mesajının iletildiği bir zamanda, 12 yaşında Nihat Kazanhan'ın öldürülmesinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan İpek, “Süreci sabote etmek isteyenlerin devrede olduğunu göstermektedir.
Kazanhan'ın katledilme anına dönük tanık ifadeleri ve vücudundan çıkan mermi çekirdeğinin, bu cinayetin devlet güçleri tarafından işlendiği açıktır. Bu cinayetler açıkça bir devlet terörüdür. Bu baskı, zülüm ve katliamlar, Kürt halkının irade olmasını istemeyen güçlerle birlikte, barış ve çözüm sürecini sabote etmek isteyenler tarafından gerçekleştirilmiştir. Hükümet Cizre’de gerçekleştirilen katliamlardan sorumludur” dedi.
İpek sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Cizre’deki olaylar Hrant Dink’in katledilmesinden sorumlu görülen ve hakkında tutuklama talebi bulunan ve geçmişi şaibelerle dolu bir kişinin Cizre’ye Emniyet Müdürü olarak atanmasıyla olaylar hızlanmıştır. Bu atama ve Cizre’de ki gelişmelerden AKP hükümeti birinci dereceden sorumludur. Cizre’deki cinayetler ve özellikle çocuk katliamları, halka yönelik baskı, zulümler, plakasız ortalıkta dolaşan zırhlı araçlar aynı Emniyet Müdürü döneminde yaşanmıştır. Cizre’de emniyet müdürünün görevden alınmasının yanında emniyet müdürünün atanma sürecinde rol alan herkes hesap vermeli, yargının önüne çıkarılarak, hesap sorulmalıdır.”
Yaşanan olaylardan endişe duyduklarının altını çizen İpek, Cizre’yi 1990’lar dönemine çevirmeye çalışan bu hukuk dışı, insanlık dışı saldırılardan derin endişe duyduğumuzu, bu provokasyonların halkımızın örgütlü mücadelesiyle boşa çıkarılacağından ve amacına ulaşamayacağından herkes emin olmalıdır. Bunun için bütün halkımızı bu provokasyonlara karşı tepkisini ortaya koymaya çağırıyor, bu provokasyonları yapanları kınıyor, lanetliyoruz” şeklinde konuştu.