Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Emek Büroları Koordinatörü Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kamuda işten atılmalara yönelik rapor hazırladı.
Cumhuriyet’ten İklim Öngel’in haberine göre, CHP’nin hazırladığı raporda şu bilgilere yer verildi:
* Devlet Personel Başkanlığı’nda çalışan bir kamu çalışanına 8 yıl boyunca ‘Sen solcusun’ denilerek vekâlet verilmiyor, aynı kişi 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü diye açığa alınıyor.
* Sinop’ta Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi, Nükleer Karşıtı Platform üyesi bir kişi FETÖ’den açığa alınıyor.
* Çanakkale’de Eğitimİş üyesi ve aynı zamanda Birleşik Haziran Hareketi’nden bir yurttaş hükümeti eleştiren sosyal medya paylaşımları gerekçesi ile açığa alınıyor.
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde TKP’li bir çalışan, ‘Gezi Direnişi’ne katıldı’ denilerek FETÖ kılıfına sokularak açığa alınıyor.
* Isparta’da dağda keçi güden CHP’li ve aynı zamanda KESK’li bir vatandaş FETÖ’den açığa alınıyor.
“FETÖ devlete sızmadı, AKP eliyle yerleştirildi”
Raporda ayrıca, şu ifadelere yer veriliyor:
“FETÖ’nün yerine başka tarikatlar yerleştiriliyor, yeni paralel yapılar inşa ediliyor. FETÖ devlete sızmadı, AKP eliyle yerleştirildi. Dolayısıyla AKP, kimin FETÖ’cü olup olmadığını herkesten daha iyi biliyor.
“FETÖ kapsamında darbeye bulaştığı iddia edilen kamu çalışanlarının açığa alınma ve işten çıkarılma süreci, bir cadı avına dönüştürülmeye başlandı. 40 bini aşkın kamu çalışanının işine son verildi.
“CHP olarak FETÖ üyelerinin, darbecilerin, devleti işlevsiz kılmaya çalışan herkesin ilk günden beri devletten temizlenmesinden yanayız. Ancak bu süreçte birçok masum yurttaşımız, bu örgütle alakası olmayan solcular, sosyal demokratlar, devrimciler, Atatürkçüler ve farklı inanç gruplarından vatandaşlarımızın, fırsat bu fırsat denilerek açığa alındığını ya da işsiz bırakıldığını görüyoruz. Elimizdeki örnekler bize durumun vahametini gösteriyor.
“Kayyum atanan şirketlerde emekçiler mağdur ediliyor. Atanan kayyumların bellerinde silahla çalışanları tehdit ettiği bize gelen duyumlar arasında. Yani OHAL süreci açıkça ‘AKP’yi desteklemezsen FETÖ’cüsün’ sürecine dönüştü.
“AKP kendi eliyle kurduğu FETÖ üniversitelerini kapatırken kendi eliyle akademiye yerleştirdiği örgüt üyelerini tasfiye ederken bu örgütle hiçbir ilişkisi olmayan bilim emekçilerini de aynı torbaya koymaktadır. Üniversitedeki demokrat ve devrimci kadroları tasfiye etmek için FETÖ yaftasını kullanan AKP, üniversite sistemini çökertti.
“AKP, 16 yıldır yaptığı gibi yine devleti öfke, kin ve intikamla yönetmeye devam ediyor. Kendi eliyle devlete yerleştirdiği FETÖ’cüleri bilmesine rağmen, kurunun yanında yaşı da yakıyor ve KHK’leri iktidarını ve baskıyı pekiştirmek için fırsata çeviriyor. AKP karanlığı KHK’lerle sürüyor. İnsanları, yıllarca kamu adına hizmet vermiş emekçileri bir gecede işsiz bırakıyor.”