Görüşmede Türkiye’nin ABD’deki büyükelçisisinin olmamasını “skandal” olarak nitelendiren Altay, Cumhurbaşkanlığı korumalarının ABD güvenlik güçleriyle çatışmaya girmesinin de itibar açısından kabul edilemeyeceğini söyledi. Altay, “Bir fotoğraf verme ihtiyacından kaynaklı bir ziyaretle karşı karşıyayız. Ziyaretin başarısı da bu fotoğrafla sınırlıdır” dedi.
‘CUMHURİYETİN KURUCU AYARLARINA DÖNÜLMELİ’
Dış politikayı eleştiren Altay, “Türkiye’nin dış politikasındaki zikzakları, bunun yarattığı güvensizlik Tahran, Şam ve Bağdat’ı Türkiye’ye karşı birleştirmiştir. Hükümetin dış politikada cumhuriyetin kurucu ayarlarına dönmesine acil ihtiyaç vardır” çağrısı yaptı.
OHAL’in bir an önce kaldırılması çağrısı yapan Altay, AK Parti Olağanüstü Kongresi’ni de değerlendirdi. Türkiye’nin kongre sonrası resmen parti devletine dönüşeceğini söyleyen Altay “Parti devleti ile demokrasi inşa edilemez” dedi.
CHP’li belediyelerin 19 Mayıs etkinliklerine getirilen yasaklamaları eleştiren Altay, geçmişte işgal altındaki İstanbul’da bile gösterilere izin verildiğini söyledi. Altay, “Beşiktaş’taki kutlamayı engelleyecek bir güç yeryüzünde yoktur. Asıl provakasyona, kaosa yol açan hükümetin bu yasakçı tutumudur. Böyle bir yasaklama varsa orada faşizm vardır. Buna direnmek haktır. CHP’nin olduğu yerde terör olmaz” dedi.
‘BÜTÜN KÜRTLERİ TERÖRİST GÖREN ANLAYIŞ BARIŞA HİZMET ETMEZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın YPG’yle ilgili açıklamalarını değerlendiren Altay, sorunun PYD/PKK çerçevesine sıkıştırmanın doğru olmadığını söyledi. Hükümete YPG ile Süleyman Şah türbesini taşıdıklarını hatırlatmak gerektiğini söyleyen Altay şöyle devam etti:
“Sınırlarımız dışında tüm Kürtlerin güvenliğini sağlama gibi de bir görevimiz vardır. Terörle mücadele ederken onların güvenliğini sağlama sorumluluğu da var. YPG ile ilgili ABD öncesi ve sonrası farklı şeyler söyleniyor. Yola çıkarken ki vites ile dönüşteki vites farklı, vites küçülmüş gibi. Burada zikzak çizmemek, ilkesel tutum almak önemli. Türkiye’nin hükümet olarak Kürtlerle kavgası olmaz olmamalı. Terör örgütleriyle kavga edilir. Türkiye’nin ısrarla Rakka’ya dahil olma arzusundan da kuşku duyuyorum. Senin bu ısrarının nedeni ne? IŞİD’e ‘öfkeli çocuklar” derken burada IŞİD’e çıkış kapısı mı yaratılmak isteniyor diye sormak gerek.
Bütün bölgedeki Kürtleri tehdit olarak gören, terörist olarak gören anlayış barışa hizmet etmez. Aslolan terör örgütlerinden gelen tehlikeyi minimize etmek. Suriye, Irak toprak bütünlüğüne hizmet edecek politikalar gerekli.” (DUVAR)