ŞemdinliHaber

Çetiner ailesinden BDP’'ye özür, AKP'ye çağrı

Güncel

Amed’de çocuklarının gerillaya katılmasından BDP’yi sorumlu tutarak saldıran aileler, basın açıklaması yaparak BDP’den ve tüm Kürt halkından özür dilediklerini açıkladı.

Amed’de çocuklarının gerillaya katılmasından BDP’yi sorumlu tutarak saldıran aileler, basın açıklaması yaparak BDP’den ve tüm Kürt halkından özür dilediklerini açıkladı. Çetiner ailesi adına konuşan Murat Çetiner, “Sizleri üzdüğümüzü biliyoruz. BDP’den, halkımızdan ve kamuoyundan özür diliyoruz. Bu kirli ve kötü senaryolara daha fazla alet olmayacağız. Devlete çağrı yapıyoruz, gelişen anlamlı sürece bir an önce cevap olun ve süreci heba etmeyin” çağrısında bulundu.


Amed’de amca çocukları Özgür Çetiner ile Berat Çetiner’in aileleri geçtiğimiz gün, çocuklarının dağa gitmesinden BDP’yi sorumlu tutarak saldırıda bulunmuştu. Aileler, BDP İl binasında toplanarak açıklama yaptı. HDP Milletvekili Nursel Aydoğan ile birlikte basın açıklaması yapan aileler, önemli mesajlar verdi.

Basın toplantısında konuşan HDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, son günlerde yaşanan gelişmelerin Türkiye gündemini meşgul ettiğini hatırlatarak, “30 yıldan beri verilen büyük mücadeleye rağmen Kürt halkının barış ve özgürlük mücadelesine rağmen bununla ilgili sürdürdüğü görkemli mücadeleye rağmen bu sorun bu zamana kadar bir şekilde gelmiş ve halen çözümlememiştir. Gündemde Demokratik çözüm ve barış tartışmaları var. İmralı’da yapılan bu konuyla ilgili görüşmeler var. Fakat halen bir sonuca ulaşılmadı. Çözümün bir şekilde iktidar tarafından nasıl olacağıyla ilgili geniş bilgilendirme aydınlandırma kamuoyuna yapılmamıştır. Bu çözümsüzlükten dolayı PKK’ye gidişlerin arttığını söyleyebiliriz. 1,5 yıldan beri İmralı’da görüşmeler var. Bu süre içerisinde Demokratik çözümün ve barışın nasıl ilerleyeceğiyle ilgili ayrıntılı net açık bilgilendirmeler yapmış olsaydı belki şuanda PKK yoğun katılımların olmayacağını görecektir. Kürt gençleri AKP’nin politikaları karşısında sorunun bu şekilde çözülmeyeceğinden kaynaklı inançla bize göre HDP olarak, PKK’ye katılım sağlamaktadırlar” dedi.

ÇÖZÜM GECİKİRSE TÜRKİYE FARKLI NOKTALARA GİDEBİLİR

Kürt sorunun çözümü noktasında acele edilmesi gerektiğini ifade eden Aydoğan, şöyle konuştu: “Sorunun çözümünü zamana yaymayalım. Gerçekten bir oyalama politikası gütmeyelim. Çözüm ilgili ne yapılacaksa bunu Kamuoyuyla açık net bir şekilde paylaşalım. PKK’de değerlendirmelerini bunun üzerinden yapsın. Bundan sonra aynı tablolar aynı sıkıntılar yaşanmasın. Çözüm bir yol haritası çıkartılırsa, yol haritası konusunda bir hem fikirlik sağlanırsa durum şimdiki gibi olmayacaktı. Oturma eylemi yapan ailelerimiz yıllardan beri özgürlük mücadelesi yürüten kişilerdir. Bu parti bizim olduğu kadar ailelerimizin de partisidir. Ancak anne baba olmanın da ne olduğunu çok iyi biliyoruz. 1 haftadır gelişen bazı olumsuz durum ve tutumların duygusal bir düşünceden kaynakladığına inanıyoruz. 18 yaşın altındaki çocukların özgürlük saflarına katılması ailelerimizde tedirginlik yaratmıştır. Kaygı, üzüntü yaratmıştır. Bütün bunlardan kaynaklıda ne yapacaklarını bilemenin kaygısı içerisinde akıllarına gelen ilk şeyi çocukların gerilla saflarından getirmenin yoluna girerek oturma eylemi başlattılar. Ancak bu eyleme yaklaşım biçimi sorunun çözümü noktasında bir yaklaşım değildir. Ailelerimizin bu duygusallığından yararlanmak isteyenler var. Birileri Kürt sorunun çözümünü hızlandıracaklarına daha fazla BDP’yi ve PKK’yi yıpratma aracı haline getirmek istiyorlar. Bu sorun çözülmek zorundadır. BDP’yi, PKK’yi yıpratarak bu sorunun çözmek mümkün değildir. PKK ve Sayın Öcalan çözümün bir tarafıdır, taraflara da doğru yaklaşmak lazım. Doğru yaklaşılmazsa çözümün gecikmesi Türkiye’yi farklı noktalara götürebilir. Gelinen noktanın ailelerimiz tarafından doğru çözümlendiğine inanıyoruz.  Bu duygusal atmosferde yaşanan eksiklikler ve hataların anlaşıldığını düşünüyorum. Bundan böyle ailelerimiz ile böyle bir tablonun yaşanmayacağını inanıyorum."

SORUMLULARI YANLIŞ ADRESTE ARADIK

Daha sonra Çetiner ailesi adına konuşan Murat Çetiner ise, “Bilindiği gibi çocuklarımız gerillaya katılmıştır. Anne ve baları olarak bizler başta duygusal bir tepki içerisine girerek, bunun sorumlusunu yanlış adreste aradık. Çocuklarımızın dağa çıkmasının nedeni, Kürt sorunun çözmeyen, barış ve demokrasinin gelişmesi konusundaki atım atmayan, olayın, süreci boşa çıkaran sistemin sürdürücüsü olan AKP iktidarının ta kendisidir. 1 yıldır oyalama politikası sürdürmüştür. Barış ve çözüm sürece başladığında anne ve babalar olarak çok sevinmiştik. Çocukları olan bütün anne ve babalar aynı sevinci duymuştuk. Çünkü çocuklarımız artık ölmeyecekti. Bu kadar genç insanın artık ölmemesi lazım. Bu coğrafyada çok fazla can kaybedildi. Daha hayıtının baharında toprağın soğuk ve karanlığına karıştı. Hala topraktan gencecik insanların kemikleri fışkırıyor. Yeter artık, ölümleri istemiyoruz. Ölüm haberi duyacak takatimiz kalmadı. Bizim acılarımız üzerinden B ve C planlarını devreye sokmayın. Çocuklarınızı kurtaracağız diye dağları tekrar bombalamayın. Çocuklarımızı yeni ölümlerin gerekçesi yapmayın. Yapacağınız en hayırlı iş Kürt sorununa demokratik bir çözüm getirerek huzur ve barış içinde yaşamamızı sağlamaktır" şeklinde konuştu.

BDP VE HALKIMIZDAN ÖZÜR DİLİYORUZ

Aileler olarak sorunun kaynağını yanlış yerlerde aradıklarını ve bu sorunun en çok çözülmesini isteyen ve yıllardır bunun mücadelesini veren partileri BDP’ye yönelik duygusal bazı tutum ve tavırlar içerisinde olduklarını kaydeden Çetiner şunları söyledi: "Daha sonra bizim geliştirdiğimiz bu tavrın dışımızdaki çevreler tarafından partimizin aleyhine kullanıldığını üzülerek gördük. Oysa tarihi belleklerimizi biraz kurcaladığımızda bu sistemi çözmek için kahin olmaya gerek kalmayacaktır. Bu devlet 12 Eylül’de Diyarbakır zindanında daha 18’ine basmayan kardeşlerimizi, çocuklarımızı işkence hane tezgahlarında kaybetti, kimilerini ise yarım insan haline getirdiler. Daha sonra 90’lı yıllarda çocuklarımıza bunu reva görmeye devam ettiler. Bu ülkenin başbakanı daha düne kadar çocukta olsa kadında olsa gereken yapılacaktır dedikten sonra polisler 10’un üzerinde çocuğu katlederek, yüzlerce çocuğu da cezaevlerine göndermiştir. Ve bugün bu çocuklar üzerinde her türlü onarılmaz işkenceler ve onur kırcı uygulamalar yapılmıştır. Pozantı cezaevindeki uygulamalar insanlık dışı uygulamamalara tabi tutulmuştur. Uğur Kaymaz’a 12 yaşındayken 13 kurşun sıkıldı. Ceylan Önkol’u ise havan topuyla param parça ettiler. Sizleri üzdüğümüzü biliyoruz. BDP’den, halkımızdan ve kamuoyundan özür diliyoruz. Bu kirli ve kötü senaryolara daha fazla alet olmayacağız. Devlete çağrı yapıyoruz, gelişen anlamlı sürece bir an önce cevap olun ve süreci heba etmeyin. Aksi taktirde çocuklarımızın özgür yarınları için ve barış sürecinin hızla gelişmesi için daha büyük kitlelerle cezaevlerindeki ve dağlardaki çocuklarımıza kavuşmak için süresiz direniş tavrımızı göstereceğimizi belirtmek istiyoruz." / anf

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.