Ağrı'da BDP'nin eş başkan adayları Mukaddes Kubilay ve Sırrı Sakık'ın kazandıkları 30 Mart yerel seçimlerinde oy pusulalarının bulunduğu torbanın yırtılarak BDP'ye ait oyların çalınmasının ardından itiraz edilmişti. İtirazların ardından 1 Haziran'da Ağrı ve Norşin'de yeniden yapılacak seçimlere ilişkin HDP Muş Milletvekili ve halihazırda BDP'nin 8 Haziran'daki olağanüstü kongresine kadar BDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı görevini de yürüten Demir Çelik, 30 Mart seçimlerinde yaşanan usulsüzlükleri, AKP ve devletin özellikle Kürdistan'da BDP'ye yönelik konseptini ve 1 Haziran'daki seçime ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.
Yerel yönetim seçimlerinin genel seçimler havasında bir seçime dönüştüğünü ifade eden Çelik, "AKP öncelikle CHP, MHP başta olmak üzere birçok partiyi kendi gündemi etrafında dönüp dolaşan bir seçim stratejis iyle değerlendirdi. Bu nedenle kutuplaştırdı toplumu. Bunun üzerinden kendisini mağdur, bu mağduriyet üzerinden toplumun duygularını oluşturarak yeni bir çıkış hamlesi yaratmaya çalıştı. Adına kurtuluş savaşı dedi. İstiklal mücadelesi dedi. Sivil darbeye karşı siyasetin mağduriyetini dile getirdi ve CHP bu oyuna geldi" dedi.
'LEHİMİZE OLAN GELİŞMELERDE EKSİK KALDIK'
17 Aralık 2013 tarihindeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından AKP'nin yıpranmışlığına ve kaybolan itibarına karşın CHP'nin bunu yeteri kadar değerlendiremediği gibi BDP'nin de eksiklikler yaşadığına dikkat çeken Çelik, "Hem konjonktür hem genel siyasal hava bizim lehimizeydi hem de bölgesel siyasi havada kendimize olan özgüvenimiz artmıştı. Bu üç parametreyi yan yana getirdiğimizde bugün sağladığımız başarıdan ileri bir başarıyı sağlama koşulları vardı. Bu koşulları yeterince örgütleyemediğimiz, organize edemediğimiz, yeterince propaganda dilini yeterince ifade edemediğimiz ve örgütsel yapıyı harekete geçirmediğimiz için beklentimize yanıt olabilecek başarıyı yakalayamadık" diye konuştu.
'YÜKLEDİĞİMİZ MİSYONU BAŞARISIZ KILMAK İSTEDİLER'
"Bu kriterlere rağmen devlet ve AKP, bizim yüksek misyon yüklediğimiz, Demokratik Özerkliğin referandumu olacak, Kürt statüsünün ve Kürt halk nderliğinin özgürlüğe kavuşacağı referandum olacak misyonunu yüklediğimiz yerel seçimlerde bizi başarısız kılmak adına da her türlü yolu mübah gördüler" diyen Çelik, şunları söyledi: "Öncelikle hazine yardımından mahrum bırakarak, bir kısım usülsüz seçim hilelerine başvurarak, kendine bağlı yargı vesayeti üzerinden sandıklara müdahale ederek, çıkması muhtemel halk iradesini çalarak, çöplüklere yakıp yırtarak başarımızı engellemeye, başarımızı gölgelendirmeye çalıştı. Bu yönüyle de sandıklara yeterince sahip olamadığımız, müşahit eğitimlerini doğru veremediğimiz gerçeğiyle karşı karşıya kaldık."
'YETERİNCE ANLATAMAMIŞTIK'
Kürdistan'da Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 50 bin oy aldığını anımsatan Çelik, BTP'nin BDP'yle olan isim benzerliğinden dolayı bu kadar oy aldığını belirtti. "Halkımız ilk göze çarpan o olduğu için mührü bastı. Aynı şekilde Büyük Birlik Partisi (BBP). Biz eğitim verirken bu konuda eksik kalmışız. BBP, BTP ve BDP kimdir diye anlatabilseydik bugün 101 belediyemiz 115 olabilirdi" diyen Çelik, 5, 10, 20 oyla kaybettikleri yerler olduğunu, bunun nedeninin de bazı yerlerde BTP'ye giden oylar olduğunu vurguladı.
AĞRI'DA OYLAR ÇALINDI
Ağrı'da 10 oyla seçimi kazanmış göründüklerini ancak 13 defa farklı sandıklar için itiraz eden AKP'nin sonucun değişmediğini görmesinden sonra 196 sandığın yeniden sayılması kararına vardığını dile getiren Çelik, "Bu kararın uygulandığı dönemde sandıkların birinde 13 santim uzunluğunda 7 santim genişliğinde oy pusulalarının olduğu torba yırtılmıştı. O torbada AKP'de olmaması gereken oy 4 artmıştı, BDP'de olması gereken 4 oy eksilmişti. 10 oy fark vardı ve 8 oy tolere edildi. Buradan seçimi kaybettireceğinden hareketle iptali kararına vardık. Kesin ve somut delil var. Bunu sağladık" dedi.
AKP'NİN BÜROKRASİSİNE KARŞI HALK
"Ama Ceylanpınar'ı başaramadık. Stratejik yaklaştıkları için Ceylanpınar'ı kaybettirdiler" diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Taşlıçay'ı 7 oyla kaybettik. Ama 17 engelli vatandaşın yerine ıslak imzayla oy kullandığını tespit ettik. Bunun gibi onlarca örnek sayabiliriz. AKP, hem bir yanıyla kendi başarısını azami noktada tutabilmek, hem de Kürdistan'da bizi başarısız kılmak adına her yola başvurdu. Maddi, manevi, ideolojik, siyasal, örgütsel, kaymakamları ilçe başkanı, valileri il başkanı gibi çalıştı. Başta yargı, hukuk olmak üzere tüm bürokrasi onlara çalışıyor. Buna rağmen halk yemedi içmedi dişiyle tırnağıyla mücadele etti. Önemli bir başarıdır, belki zafer değildir. Ama bu başarıyla da yetinmeyip tam da Kürt statüsü, Demokratik Özerklik statüsü, Kürt halk önderliğinin özgürlüğü misyonunu yüklediğimiz bu seçimde 1 Haziran'daki seçimde Ağrı'yı, Norşin'i de katarak 103'e çıkarmak istiyoruz."
'HALK İRADESİNİ SANDIKTA BU DEFA BOĞDURMAYACAĞIZ'
Çelik, Ağrı'yı neden önemsediklerini ise şu sözlerle açıkladı: "Öncelikle Ağrı, 3 dönemdir kazandığımız halde bizi sandıkta boğan bir irade var. Ona karşı çıkmak, halkın iradesine sahip çıkmak adına herşeyden çok önemsememiz lazım. Bununla birlikte kazandığımızı bize kaybettirmek gibi bir hakkı emanet ettiğimiz yargı sistemi, il seçim kurulu bizatihi sandıklara müdahaleye yol açmış, oyların saklandığı torbaların yırtılmasına göz yummuş. Bu manada halkımızın iradesini hırsızlara çaldırtmayacağız. Sahip çıkacağız irademize."
NORŞİN'DE 'MÜHÜR' OYUNU
Norşin'de de BDP'nin olması gereken 154 oyun "arkası mühürsüz" diye iptal edildiğine işaret eden Çelik, "Arkası mühürsüz olan oylar, birkaç sandıkta çıksa diyeceksiniz ki şüphe var. Sandık kurulu senin bürokratın, sandık kurulunu denetleyen hakim senin bürokratın. Tek tek oy pusulaları mühürlenme aşamasında birer atlanmış. Onlar BDP'nin oylarıdır diye çalınmak istendi. Yeni usulsüzlüklere, hırsızlıklara yol açmadan halkımızı oy nasıl kullanılır, BDP amblemi yerini öğreten yerden yaklaştık" diye belirtti.
HALKIN İRADESİNİN TECELLİ ETMESİ İÇİN
Seçimde görev alan müşahitler ve BDP'li görevliler konusunda yaşanan eksikliklere de değinen Çelik, buna dair şu değerlendirmede bulundu: "Sandık müşahitleri Ağrı'da, Norşin'de tutanaklarını bilgi işlem merkezlerimize vermeli. Bu tutanakları alıkoydu kendilerinde. İtiraz süreçlerini de tükettik. Bu nedenle birçok yerde itirazlarımız gecikti diye kabul edilmedi. Görünen o ki halk nezdinde kazandık. Ama sandıkta bize kaybettirdiler. Buna fırsat vermemek için sandığa giden halkın iradesinin tecelli etmesi noktasında çalışmalarımızı yüretmek zorundayız." / anf