ŞemdinliHaber

Celal Doğan: HDP projesi Antep'te kalıcılaşacak

Güncel

HDP'nin Antep'te kalıcı hale geleceğine dikkat çeken HDP Antep Adayı Doğan, AKP'nin yaşadığı düşüşü de, "Tayyip Erdoğan, AKP'nin düşmesi için elinden gelen gayreti sarf ediyor" diyerek yorumladı.

HDP'nin Antep'te kalıcı hale geleceğine dikkat çeken HDP Antep Adayı Doğan, AKP'nin yaşadığı düşüşü de, "Tayyip Erdoğan, AKP'nin düşmesi için elinden gelen gayreti sarf ediyor" diyerek yorumladı. Doğan, AKP'nin sandık hilelerine karşı da uyarıda bulundu.


HDP Antep Milletvekili Adayo Celal Doğan, aday olma sürecini, HDP'nin Antep'teki durumu ve AKP'nin yaşadığı düşüşü ANF'ye değerlendirdi...

'HDP BENİM SİYASİ GELENEĞİMİ TEMSİL EDİYOR'

Siyasi yaşamınıza değinerek başlamak gerekirse...

'68 Kuşağı  gençlik hareketi içerisinde yer alan bir siyasiyim. Yıllarda Türkiye'de yoğunlaşan öğrenci eylemlerinde hukuk fakültesi öğrencisydim. Geçmişe baktığımızda siyasi olarak CHP'nin daha ilerisinde bir sol siyaset yaptığım görülecektir. Türkiye'de örgütlenmek, sınıf ve emek  ağırlıklı  siyaset yapmak hem mevzuat hem de konjonktürel olarak mümkün değildi. Ben İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra 1971'de Antep'e geldim. O zaman da mensubu olduğum DEV-GENÇ örgütü adına Antep'te fıstık mitingleri düzenledik,bu tarihte Antep'te nüfus yoğun olmadığıu halde 30 bin kişi  ile dev bir miting yaptık. Antep'te daha avukatlık yaptığım sırada, '76 yılında CHP'den gelen teklif üzerine CHP'ye üye oldum. 77 yılında da milletvekili seçilerek Meclis'e gittim. 1980 Darbesi ardından siyasi yasaklılardan birisi oldum. Süleyman Demirel ve arkadaşları ile birlikte ben de Zincirbozan'da ikamete tabi tutuldum. 1986 yılında siyasi yasağın kaldırılması ile birlikte yeniden siyasi hayatıma döndüm. 1989'da SHP'den aday olarak Antep Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildim ve üç dönem Antep'te belediye başkanlığı yaptım. SHP'nin CHP'ye dönüşmesinin ardından CHP'de siyasete devam ettim.

Neden HDP?

HDP benim uzak olmadığım bir siyasi geleneği temsil ediyor. '68 Kuşağı'nın önderi, arkadaşımız Deniz Gezmiş, sınıf  mücadelesini halkların kardeşliği üzerine inşa ederek mücadele edilmesi gerektiğini açık açık deklare etmiştir. Nitekim Deniz, Hüseyin, Yusuflar asılırken de son sözleri olarak, halkların kardeşliği sloganını haykırdılar. Bu anlamda HDP'nin siyaset felsefesine yabancı bir tarafım yok. Daha evelden zaten 2004 seçimleri ardından bir Türkiye partisi kurma teşebbüslerimiz oldu. 5-6 aylık bir çalışma içerisinde girdik ve hareket düzeyinde kaldık. Bugün koşullar artık böyle bir partinin kurulmasına müsait. HDP'de olmamın nedeni parlamenter olmak değildir. Ben 33 yaşında milletvekili oldum, bana bu talepte bulunan arkadaşlarıma özellikle söyledim. HDP'nin Türkiye partisi olma çabalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğumu ama  milletvekili olmak istemediğimi söyledim. Ancak arkadaşların ısrarını kıramadım ve aday oldum. Yoksa örgütte bir sürü emek veren ve milletvekili olabilecek bir sürü arkadaşımız var. 

HDP projesi, ilkeleri size göre tüm halklara hitap edebilme yönündeki beklentileri karşılıyor mu?

Program ve seçim bildirgesi olarak mükemmel. Ama kadro olarak henüz işin başında, hak vermek gerekir çünkü henüz yeni bir oluşum. Bu sürecin tırmandırılması durumunda çok kısa zamanda bir Türkiye partisi olarak halklara hizmet eder.

'HDP PROJESİ ANTEP'TE KALICILAŞACAK'

Peki, HDP projesi Antep'te nasıl karşılanıyor?

Antep'te 13 sene avukatlık yaptım, 4 sene milletvekilliği ve 15  sene de belediye başkanlığı yaptım. Dolayısıyla Antep siyasetini bilen bir arkadaşınızım. HDP, daha işin başında ama ilk tepkilerinde çok olumlu olduğunu belirtmek de gerekiyor. Seçim startı verildikten sonra arkadaşlarımız çok iyi çalıştılar. Bir çok alanda henüz teşkilatımız bile yoktu. Bu süreçte buralarda teşkilatlarımız oluşturuldu. HDP Antep'te yadsınmıyor, tepki görmüyor, bu önemli bir aşama olarak ele alınmalı. Kısa sürede bu noktada olması önemlidir. Bu tepkilerden anladığımız, ileride bu partinin Antep'te kalıcılaşacağı yönünde.

'ERDOĞAN AKP'NİN DÜŞÜŞÜ İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR!'

AKP'nin Antep'te bariz bir düşüşü gözlemleniyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

AKP'nin başında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin yıpranması ve düşüş göstermesi konusunda azami gayret sarf  ediyor! Tayyip Erdoğan,13 yıl Başbakan olduktan sonra Cumhurbaşkanlığı makamına oturdu, bundan hemen sonra da tek adam olmak, Türkiye'deki bütün icrayı ele geçirecek bir başkanlık sistemi hevesine kapıldı. Başkanlık sisteminin çağdaş sistemlerdeki başkanlık sistemleri ile hiçbir alakası yok. Tayip Erdoğan, "Tek adamcılık" anlayışına dayanan bir başkanlık sistemini istiyor. Bu da toplumda açıkça tepki görmekte; toplumun büyük çoğunluğu bu anlayıştaki bir başkanlık sistemine karşı ve istemiyor. Daha da ötesi israf ve AKP'nin suistimalleri, hırsızlıklarının su yüzüne çıkması AKP'nin düşüşünü tetikleyen başlıca faktörler bana göre.

'AKP ÇALMAKTA TEREDDÜT ETMEYECEK'

AKP'nin yaşadığı düşüşü seçim sandıklarında hile yaparak engellemeye çalışacağı yönünde güçlü emareler var...

Bu kadar suistimaller yapan bir partinin "Milli irade'yi de çalması kadar tabi bir şey yok! Bütün gayretleri  HDP'nin  barajın altında bırakılmasına yöneliktir ve bunu gerçekleştirmek için de ellerinden geleni yapacaklar. Bu kadar meşru zeminde siyaset yapan bir partiyi barajın altında bırakmaya çalışan bir zihniyetin ellerinden geldiği takdirde hile yapması da mümkündür. HDP'nin aldığı oyları sandıkta yok etmeleri konusunda da etmeyeceklerini düşünüyorum. 

Buna karşı tedbirleriniz var mı?

Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Antep'te de gereken tedbirleri alacağız. Halkımızın iradesinin çalınmasına müsaade etmeyeceğiz. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.