İki kardeşin Suriye'ye gitmesinden sonra anne Asiye Dündar, 9 Eylül 2013'te Adıyaman Fatih Polis Merkezi'ne başvurarak, şikayette bulundu. Ardından abla Fatma Dündar, 18 Eylül 2013'te Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BIMER) gönderdiği 789498 numaralı başvuru ve şikayette şöyle dedi:
"Adıyaman'da birçok genç kayıp. Kim olduklarını belli olmayan İslami bir grup tarafından dini eğitim verilerek, cihat çağrısı yapılarak, evlerinden alınıp Suriye'ye götürülüyor. Benim iki kardeşim bu şekilde 15 gündür yok. Emniyet güçlerine kayıp ihbarı yaptığımız sırada öğrendik ki bizim gibi 100'e yakın aile mağdur ve bu soruna kimse çözüm bulamıyor. Bu grup gençlerden para alıyor ve Suriye'de muhalif gruplara para karşılığı satılıyor. Hangi dinde, hangi anlayışta var bu, anlamış değilim. Bu grup imamlara kafir diyen, cuma namazlarını terk eden... Sebep ise dar ül harp. Devlette resmi kurumlarda çalışmayan, üniversite ve okul kapılarında azılı düşman gibi bekleyen gençleri ailelerinden koparan bu insanlara kim dur diyecek? Bir Adıyamanlı olarak başbakanımızın Adıyaman'a olan sevgisinden güç alarak önce Allah'a sığınarak yardım bekliyorum. Kardeşlerimizi geri almak için 1000 dolar teklif eden bu insanlar etrafımızda dolaşıyor. Bu şikayet yazısını yazarken bile korkularım ve endişelerim var ama çaresiz bir şekilde dua ederek bekliyoruz. Bu nasıl bir din anlayışı? Kimin için savaşıyor bu çocuklar? Neden yoksul ailelerin çocukları? Niye benim ikiz kardeşlerim? Bir savaşın içindeydik nerde devletin askerleri?"
‘CİHAT İÇİN GÖTÜRÜLDÜ’
Abla Fatma Dündar daha sonra da 24 Eylül 2013'te Cumhurbaşkanlığı'na ihbarda bulundu. Dündar, şunları yazdı:
"Sayın cumhurbaşkanım, 20 yaşında ikiz erkek kardeşlerim Suriye'ye cihat düşüncesi adı altında kaldırılıp götürüldü. Devletin bu olaya el atmasını bekliyoruz. Çaresiz durumdayız. Para karşılığı radikal İslam grupları Adıyaman'da kız erkek birçok öğrenci götürüyor. Ne emniyet güçleri ne de savcılık bu olaya el atmadı. Sizden yardım bekliyoruz. BIMER'e aynı şekilde yazdık, henüz geri dönen olmadı. Aileler perişan oldu. Eğer bir savaş durumu varsa bu ülkenin askerleri, siyasigüçleri nerede??? Yok değilse eline silah almayan bu çocukların suçu ne? Din adı altında beyinleri yıkanıp götürülen bu gençlerin günahı ne? Lütfen el atın."