'NEREYE TAŞINIRSA TAŞINSIN BU DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'
Duruşma öncesi görüştüğümüz Korkmaz ailesi, “Mahkeme nereye taşınırsa taşınsın bu davanın peşini bırakmayacağız” diyor.
Ali İsmail Kormaz’ın annesi Emel Korkmaz, evlerine her gün çok sayıda insanın geldiğini ve telefon ettiklerini belirterek, “Bu dava artık bizim kişisel davamız olmaktan çıktı. Bu dava Türkiye’nin davası oldu” dedi. Duruşmanın Eskişehir’den Kayseri’ye taşınmış olmasını eleştiren anne Korkmaz, faillerin hak ettikleri cezaya çarptırılana kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Anne Emel Korkmaz, “Bir insanın, evladını katledenlerin gözlerinin içine bakması çok acı” diye konuştu.
‘ASIL KATİL EMRİ VERENLER’
Baba Şahap Korkmaz ise oğlu Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne neden olanların sadece birkaç polis ve oradaki eli sopalı kişilerin olmadığını belirtti. Korkmaz, “Asıl katil onlara o emri verenlerdir” dedi. Ali İsmail Korkmaz’ı hastanede tedavi etmeyen doktor ve görevlilerin de yargılanmasını isteyen Şahap Korkmaz, “Çok sayıda insanla birlikte bu davayı takip edeceğiz. İnşallah gerçek bir yargı olur ve bu katiller cezasını bulur” dedi.
HUKUKSUZLUK VAR
Korkmaz ailesinin avukatı da davada tanıkların ayrı yerde, ana davanın farklı bir yerde görülmesinin yargılama açısından sıkıntı yarattığını vurguladı. Ailenin avukatı “Aynı yerde hem sanıklara hem de tanıklara sorular sorulamayacak. Normalde bir mahkemede bütünlük olur. Sanığı da tanığı da kararı verecek hakim dinler. Buradaki sıkıntı o. Tanıkları başka bir hakim dinliyor. Dava nakil olmasa böyle bir ayrım olmayacaktı. Bu büyük bir hukuksuzluk” dedi. Korkmaz ailesinin avukatı, başından itibaren delillerin karartılmaması için büyük çaba sarf ettiklerini de belirterek, bu nedenle vali tarafından hedef haline getirildiklerine de vurgu yaptı.
DAVA SKANDALLARLA DOLU
Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran 2013 tarihinde Eskişehir’de Gezi protestosuna yönelik polis saldırısından kaçarken, aralarında polislerin de bulunduğu sivil giyimli eli sopalı kişilerce ara sokakta feci şekilde darp edilmiş, 38 gün süren yaşam mücadelesinin sonucunda 10 Temmuz’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Korkmaz’ın öldürülmesinin ardından ise emniyet, yargı, vali üçgeninde birbiri ardına skandallar yaşandı.
İlk olarak Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne sebep olan saldırıyı görüntüleyen kamera kayıtları ya kayıp ya da hasarlı çıktı. Korkmaz’ın failleri hakkındaki soruşturma kapsamında savcı olay yerini gören üç iş yerinin güvenlik kamerasına ait görüntüleri istedi ancak kameralardan ikisinde kayıt olmadığı, polislerce alınan bir otel kamerasındaki görüntülerin bulunduğu hard diskin ise hasarlı olduğu söylendi. Yapılan incelemede söz konusu hard diskteki görüntülerde de, Korkmaz’ın dövüldüğü ana ait 18 dakikalık bölümün olmadığı ortaya çıktı. Ancak otel sahibi Erdoğan Gözseçen, “Ben hard diskteki o görüntüleri polislerle birlikte izledim, sonra da onlara teslim ettim. Ben teslim ederken sağlamdı” diyerek polisleri yalanladı. Bunun üzerine savcı görüntüyü alan emniyet görevlileri hakkında 1 Temmuz’da soruşturma açtı.
‘POLİS DEDİ YAPTIK’
Olaya dair kamera kayıtlarının bulunmaması, görüntülerin silindiği yönündeki iddiaları da beraberinde getirdi. Nitekim o geceye dair görüntü olmadığının söylendiği 3 kameradan biri Sanayi Sokak’taki Harman Ekmek Fırını’na ait güvenlik kamerasıydı. Ancak daha sonra saldırının faillerinden olduğu ortaya çıkan fırın sahibine ait kamera görüntülerinin silindiği ortaya çıktı. Ankara Jandarma kriminal laboratuvarının silinen görüntüleri kurtarmasıyla da saldırıda yer alan failler tespit edildi. Bunun üzerine kimliği tespit edilen 8 kişi gözaltına alınırken, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli M.S., fırının sahiplerinden İsmail Koyuncu, Koyuncu’nun amcasının oğlu Ramazan Koyuncu ve eniştesi Muhammet Vatansever, “kasten adam öldürme” suçuyla sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklandı. Dört kişi ise serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlardan otobüs şoförü Ebubekir Harman ise yapılan itiraz sonucu gözaltına alınarak tekrar tutuklandı. Fırın sahibi Koyuncu verdiği ifadede, polisin “sokağa girenleri çevirin” talimatı üzerine Ali’ye saldırdıklarını söyledi. Görüntülerin ortaya çıkmasının hemen ardından ise Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nden tayinler başladı.
VALİ AVUKATLARI HEDEF GÖSTERDİ
Davaya bakan Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, yargılamanın Eskişehir’de yürütülmesinin, ilde güvenlik riski oluşturup oluşturmayacağını değerlendirebilmek için, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazdı. Emniyet’e gönderilen yazıya, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın imzasıyla skandal bir yanıt gönderildi. Vali Tuna, Ali İsmail için yapılan eylemleri ve ailenin avukatlarının yaptıkları açıklamalarını illegal olmakla suçlayarak, davanın Eskişlehir’de görülmesi halinde avukatların Ali İsmail Korkmaz davasına katılarak provokatif davranışlarla adli sürecin normal işleyişini sabote edebileceğini ileri sürdü. Ardından Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başvurusu üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise davanın Kayseri’de görülmesine karar verdi. Bu nedenle 20 Kasım 2013 tarihinde Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi beklenen duruşma, Kayseri’deki heyetin dosyayı incelemesi için bugüne yani 3 şubat 2014 tarihine ertelendi.
DAVA DÖRDE BÖLÜNDÜ, ŞÜPHELİ TANIK OLDU
Aliİsmail’in davasının güvenlik gerekçesiyle Kayseri’ye taşınmasının ardından bu kez de dava dörde bölündü. Mahkeme tanıkların Eskişehir ve Ankara’da dinlenmesine, Korkmaz ailesinin de Hatay’da ifadesinin alınmasına karar verdi. Ancak skandal kararın ayrıntıları da sonra ortaya çıktı. Buna göre Ankara’da tanık sıfatıyla ifade veren kişi, kamera kayıtlarında Ali İsmail Korkmaz’ı kovaladığı tespit edilen polislerden S. B. tanıklar arasındaki tek polis memuru olan ve görüntülerde Ali İsmail Korkmaz’ı kovalayan polisler arasında görülen S. B.’nin verdiği dilekçe üzerine Ankara’ya tayin edilmiş. / Evrensel