İstanbul Valiliği’nin araç trafiğini engellediği gerekçesiyle 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliğinin yasaklanmasını binlerce kişi protesto etti. Bir araya gelen binlerce kişi, barış sloganlarını haykırmak için Kadıköy’de buluştu. 1 Eylül Mitingi Tertip Komitesi adına bir açıklama yapan TTB İstanbul Şubesi Dr. Deniz Mardin, “Emperyalist güç odaklarının emellerini hayata geçirmek için IŞİD gibi çeteleri kullanıyor” dedi.
İstanbul’da 1 Eylül Dünya Barış Günü için Kadıköy Dört Yol’dan İskele Meydanı’na bir yürüyüş düzenlendi. HDP, DİSK, KESK, TTB, TMMOB, Halkevleri, ÖDP’nin düzenlediği etkinliğe Alevi Bektaşi Dernekleri ve LBGTİ de destek verdi.
“Şengal’den Gazze’ye dayanışmaya çağırıyor”, “IŞİD dostu, halkların düşmanı AKP’yi susturalım, akan kanı durduralım”, “Ortaoğu’daki katliam emperyalizmin eseridir”, “Gazze’den Şengal’e katliama sessiz kalma” pankartlarının taşındığı etkinlikte, IŞİD ve destekleyen AKP’ye lanet yağdı. Kitle yürüyüş boyunca Şengal’de göçe ve zulmün anlatıldığı fotoğraflar da taşıdı.
Toma, Akrepler ile OHAL manzaralarının oluşturulduğu Kadıköy’de toplanan binlerce kişi hep bir ağızdan emperyalistler eliyle Ortadoğu’yu kana bulayan IŞİD’i lanetledi.
Kitle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, KCK bayrakları, HPG flamaları taşıdı. Kürt gençleri sürpriz bir şekilde etkinlikte bir havai fişek gösterimi de yaptı.
Kürtçe müzik eşliğinde İskele Meydanı’na akın eden halk hep bir ağızdan “Kürdistan faşizme mezar olacak”, “Biji Serok Apo”, “Be serok jiyan nabe”, “Biji berxwedana Şengale”, “Disa disa serhildan, Seroke me Öcalan”, “Katil ABD, işbirlikçi AKP”, “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP” sloganları attı.
İskele Meydanı’nda halayların da çekildiği etkinlikte tertip komitesi adına açıklamayı, TTB İstanbul Şubesi Üyesi Dr. Deniz Mardin Okudu.
54 milyon insanın ölümüne yol açan İkinci Dünya Savaşı sona erince Hitler ordusunun Polonya’yı işgal ederek, savaşı başlattığı gün olan 1 Eylül’ün Dünya Barış günü olarak ilan edildiğini hatırlatan Mardin, “Bugün o savaşın üzerinden neredeyse 70 yıl geçti. Dünya halkları ve emekçileri olarak barış gününü kutlarken, dünyayı yöneten güçler savaştan, kan dökmekten barbarlıktan vaz geçmedi” dedi.
‘SAVAŞLARIN BEDELİ AĞIR OLUYOR’
Başta Ortadoğu olmak üzere, tüm dünyada silahlar konuştukça kadınlar, gençler, çocuklar ve yoksullar başta olmak üzere insanlığın ağır bedeller ödediğini söyleyen Mardin, emperyalistlerin etnik ve dini farklılıkları bir zenginlik değil, bir çatışma nedeni haline getirdiğini söyledi.
“Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Rojava’da, Şengal’de, tüm Ortadoğu’da insanlık kitlesel bir şekilde katledilirken, kanının kırmızısının göründüğü yerde birileri petrolün siyahlığını, doların yeşilini görüyor” diyen Mardin, emperyalist güç odaklarının emellerini hayata geçirmek için IŞİD gibi çeteleri kullandığına dikkat çekti.
Kadınların IŞİD tarafından savaş ganimeti olarak alındığını söyleyen Mardin, “Ortaçağ gericiliği, zulmü ile karşı karşıyayız” dedi. Kadınların şiddetin en ağır biçimine maruz kaldığını, köleler gibi pazarlarda satıldığını, göçe zorlandığını, adeta soykırım ile başbaşa kaldığını da vurguladı.
‘ACI ÇEKENLERİN ACISI, ACIMIZDIR’
“Bizim için, Filistin Rojava’dır, Rojava da Gazze’dir, Gazze de Şengal’dir” diyen Mardin, topraklarından sürülen Êzîdîlerin, Türkmenlerin, Arapların, Alevilerin, Şiilerin ve Hıristiyanların yüreğindeki acının kendi acıları olduğunu da ifade etti.
“Gelin bu dünya barış gününde Rojava’da, Gazze’de insanlık dışı saldırılar altında zulüm gören halklarımızla dayanışmamızı yükseltelim” çağrısında bulunan Mardin, insanlığın böyle büyük bir sınavdan geçerken, onurlu bir barış, kardeşlik ve özgürlük için el ele verme çağrısında bulundu.
Rojava devriminin, AKP hükümetinin açık desteğindeki katillerin saldırısı altında olduğuna da dikkat çeken Mardin, “Rojava halklarının ateş içinden çıkarıp, yarattığı eşit, özgür demokratik yeni yaşam daha büyümeden köklerinden sökülmeye çalışılıyor” diyerek konuşmasını sürdürdü.
‘DAVUTOĞLU IŞİD’E ‘TERÖRİST’ DİYEMEDİ’
AKP iktidarının ağırlığını çatışmadan, savaştan yana koyduğunu da söyleyen Mardin, akan gözyaşı ve kana rağmen, Türkiye’nin Ortadoğu’da ırkçı, ayrımcı, tekçi, mezhepçi bir siyasette ısrar ettiğini vurguladı.
Kürt sorununun çözümüne ilişkin barış ve müzakere sürecinde mesaj ve temennilere rağmen, AKP iktidarının çatışmacı dil kullandığı ve barış karşıtı bir tutumu sürdürdüğüne de işaret etti. Türkiye’de yaşanan gelişmelerin, barış için daha fazla mücadele etmek gerektiğine de işaret ettiğini de belirten Mardin, “IŞİD adı verilen kanlı çeteyi ‘hoşnutsuzluktan’ kaynaklanan reaksiyon olarak adlandıran Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu ülkenin başbakanı oluyor. Ne var ki, tecavüz, çocuk istismarı, kadınların köleleştirilmesi, kesilen kafalar, Türkiye’yi yönetenlerin uzun süre desteklediği ortada olan bu çetelerle arasını açılmıyor” dedi.
15 yaşındaki Berkin Elvan’ı öldürüp, ‘terörist’ ilan edenlerin, kendi konsolosluk çalışanlarını rehin alan barbarlara bir kere bile hak ettiği sıfatla hitap etmediğini de sözlerine ekledi.
GÜN ORTADOĞU’DA DİRENEN HALKLARIN YANINDA OLMA GÜNÜ
Mardin’in ardından ilk sözü Alevi Bektaşı Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün aldı. AKP'nin hükümetinin emperyalistlerle birlikte besledikleri gerici çetelerin Ortadoğu halklarını kana boğduğunu hatırlatan Düzgün, “Bu çetelerle mücadele etmekten başka bir şansımız yok” diyerek bütün halkların bu zulme karşı çıkmaya çağırdı.
Filistin aktivist Nicola Saffin ise, Filistin ve Kürt halkının mücadelesini selamladı. Filistin halkının 25 yıldır, emperyalist ve Siyonistlerin saldırısına karşı direndiğini hatırlatan Saffin, “Emperyalistlerin barışı değil gerçek barış için mücadele ediyoruz” dedi. Saffin, herkesi, zulme ve sömürgeciliğe direnen Ortadoğu halklarının yanında yer almaya çağırdı.
AVRUPA‘NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜNE SİTEM
Avrupa Parlamentosu eski milletvekili Feleknas Uca ise, barış mesajının verileceği mitingin yasaklanmasını kınadı.
"Ortadoğu katliam yerine dönmüşken İstanbul Valisi tarafından verilen bu keyfi yasağı kabul etmiyoruz” diyen Uca, Şengal’de IŞİD’in katliamı sonucu Êzîdîlerin kendi topraklarını bırakıp göç etmek zorunda kaldığını söyledi.
Şengal’de bu katliamlar yaşanırken Avrupa ve diğer ülkelerden ses çıkmadığına dikkat çeken Uca, “Sizin insanlığınız herkes için var da Êzidi halkı için yok mu?” diye sitem etti. “Bir insan olarak kalbim Êzidiler için atıyor” diyen Uca, yaşanan bu trajedinin kendisine Dersim soykırımını hatırlattığını söyledi. Şengal'de Êzîdîler saldırıya uğrarken oraya ilk olarak YPG güçlerinin yetiştiğini hatırlatan Uca tüm halkların el ele verip bu drama karşı mücadele etmesini istedi. Rojava ve Şengal halklarına sahip çıkmaya çağırdı. “Biz Ezidiler 72 katliam yaşadık. Ancak boyun eğmedik. Topraklarımızı savunduk ve sonuna kadar savunacağız.” diyen Uca, Ezidilerin bu toprakların esas sahibi olduğunu söyledi.
ORTADOĞU’DA DİRENEN HALKLAR BİZE UMUT OLDU
HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ise, mitingin valilik tarafından yasaklanmasını kınayarak konuşmasına başladı. Rojava, Şengal ve Filistin'de yaşananların, barışın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Tuncel, Filistin'de, Rojava'da, Şengal'de direnen halkların insanlığın geleceğine dönük umudu güçlendirdiğini söyledi. Ortadoğu’da halklar eşit olmadan dünyaya barış gelmeyeceğini vurgulayan Tuncel, herkesi Ortadoğu halklarının direnişine sahip çıkmaya çağırdı. Çözüm sürecine değinen Tuncel, Erdoğan ve AKP hükümeti kendini çözüm sürecinin mimarı gösterse de gerçek mimarının 30 yıldır kimliği ve hakları için direnen Kürt halkı ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu söyledi. Tuncel artık sürecin müzakereye evrildiğini, ancak bu müzakerelerin acilen barışa evrilmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmaların ardından kitle halaylar çekerek sloganlarla sona erdi.