Türkiye’nin Rojava ve Suriye’ye yönelik politikalarının cezaevlerinde de devam ettiğine dikkat çeken Beştaş, "Kobanê’de IŞİD karanlık çetelerine karşı insanlığı, yaşamı ve onuru savunanlar Türkiye Ceza Evlerinde Türk devlet aklı tarafından “cezalandırılmaktadırlar”. Tüm Dünya kamuoyunun her yerden tepki gösterdiği, uluslararası koalisyon güçlerinin saldırılarla püskürtmeye çalıştığı IŞİD karanlık çetelerine karşı Kobanê’de insanlık ve yaşam mücadelesi verirken yaralananlar Türk adalet sisteminde tutuklu olarak yargılanmaktadırlar" dedi.
'YARALILARIN DURUMU AĞIR'
Kobanê'de DAİŞ saldırıları sonucu yaralanarak tedavi için Türkiye’ye getirilen yaralıların halihazırda tutuklanarak Osmaniye T Tipi Cezaevi’ne konulduklarını belirten Beştaş, tutuklanan kişilerin, Kobanê’de yaşamakta iken DAİŞ saldırıları neticesinde yaralanan Kobanêliler ile yine Kobanê’ye insani yardım amacıyla giden sivillerden oluştuğunu vurguladı. Beştaş, şunları kaydetti:
"Osmaniye Cezaevi’nde tutuklu bulunan yaralılar ile yapılan avukat görüşmesi neticesinde de, sayıları 10’a yakın yaralının cezaevinde tutulduğu, yaralıların durumunun ağır olduğu, cezaevi koşullarında durumlarının daha da kötüleştiği yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Yine tutuklulardan birçoğu ilgili olarak derhal tıbbi müdahalede bulunulmadığı takdirde kalıcı rahatsızlıkların meydana geleceği, mevcut rahatsızlıklarının ilerleyeceği ve telafisi mümkün olmayacak zararların oluşacağı da tespitler arasındadır.
Hasta tutukluların tedavisine yönelik hiçbir girişimde bulunulmadığı gibi cezaevinde insan haklarına aykırı pek çok kötü uygulama da dikkat çekmektedir. Örneğin hasta tutsaklara kelepçeli tedavi uygulaması dayatılmakta, tutuklular baskı ve şiddete maruz bırakılmakta ve pek çok tutuklu zorla ve darp edilerek başka cezaevlerine sürgün edilmektedir. Tutukluların cezaevine ilk getirilişte çıplak aramaya maruz bırakıldıkları, avukat ve aileleri ile görüşmelerine kısıtlamalar getirildiği, sürekli hakaret ve kötü muamele gördükleri, Türkçe bilmeyenler için tercüman imkanının sağlanmadığı, koğuşların olağanüstü kalabalık olduğu, koğuşların 24 saat kamera ile izlenmesi, yemeklerin az ve yenilemeyecek denli kötü olduğu da söz konusu cezaevinde yaşanan başlıca sorunlardandır."
'YAŞAM HAKKINI HİÇE SAYAN UYGULAMALARA SON VERİN'
Osmaniye Cezaevi özelinde yaşanan bu ihlallerin başta yaralı tutsaklar olmak üzere tüm hasta tutsaklar için de devam eden ihlaller olduğu vurgusunu yapan Beştaş, Adalet Bakanlığı'nı, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nü ve yargı mercilerini yaşam hakkını hiçe sayan bu siyasi uygulamalara son vermeye çağırdı.
HDP'li Beştaş, Bakan İpek'e şu soruları yöneltti:
"Kobane’de DAİŞ saldırıları neticesinde yaralanan ve Türkiye’ye tedavi için getirilen kaç kişi tutuklanmıştır? Kişilerin tutuklanma gerekçesi nedir? Tutuklanan kişilerin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden herhangi bir eylemleri olmadığı halde tutuklanmalarının nedeni nedir? Bu hususu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kobane’de yaralanan ve tedavi amacıyla Türkiye’ye getirilen kişilerin tedavileri neden yapılmamaktadır? Ağır hasta, sakat ve tedavi edilmez ise kalıcı zararlar ile karşılaşacak olan kişilerin tedavi imkânlarının sağlanması için halihazırda yürütülen bir çalışma var mıdır?
Yaralıların bulundukları Şanlıurfa ili dışında Osmaniye Cezaevinde tutulmalarının ve bu nedenle tutuklunun ailesi ile görüşme hakkının fiili olarak ihlali anlamına gelen bu uygulamanın nedeni nedir?
Yaralıların avukatları ile görüşme hakkı kısıtlanmakta olup savunma hakkının ihlali anlamına gelen bu uygulamanın nedeni nedir?
Çoğu Türkçe bilmeyen tutuklular için sağlık hizmeti almaları daha da güç olup bu tutuklular için tercüman desteği sağlanmamasının nedeni nedir? Tercüman desteği sağlanması hususunda bir çalışmanız olacak mıdır?
Yaralı tutukluların kelepçeli şekilde muayene edilmelerinin nedeni nedir? İnsan hakkı ihlali teşkil eden bu uygulamanın kaldırılmasına yönelik bir çalışmanız olacak mıdır?
Cezaevinde yaşanan çıplak arama, darp, işkence, 24 saat kamera ile izleme hakaret gibi hak ihlali teşkil eden uygulamalar için cezaevi yönetimi ve personeline yönelik başlatılmış herhangi bir soruşturma söz konusu mudur? Bu tür insanlık dışı uygulamaların kaldırılmasına yönelik hiçbir gelişme kaydedilmeyişinin nedeni nedir?"