İsviçreli Anarşist gruplar ve Tatort Kürdistan grubu öncülüğünde İsviçre’nin Bern Kentinde “Rojava Devrimi” adli bir panel düzenlendi. Anarşistler tarafından işgal edilen Kino in der Reitschule konferans salonunda gerçeklesen panele konuşmacı olarak Alman Yazar Anja Flach ve Sosyal Pedagog Ellen Jaedicke katıldı. Çok sayıda İsviçrelinin hazır bulunduğu panelde Rojava devrimi üzerine yapılan sunumlar salondakiler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.
Rojava devriminin bir bütün olarak anlatıldığı panelde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ve PKK’nin “Demokratik, cinsiyet özgürlükçü ekolojik bir toplum” pradigması temelinde Rojava’da inşa edilmeye çalışılan sistemin basta kaos sürecinin yaşandığı Ortadoğu bölgesindeki halkların ve Kapitalizim bataklığında yok edilmek istenen dünya halklarının geleceği acısından taşıdığı öneme dikkat çekildi.
Panelin birinci oturumunda ilk olarak söz alan Sosyal Pedagog Ellen Jaedicke, Rojava’da inşası başlayan Demokratik Konfederalizm sistemin özünün nelere dayandığını ve öncelikli olarak bölge halkları açısından ne anlama geldiği noktalara dikkat çekti. Öcalan’ın demokratik Konfederalizm kitabından örnekler vererek konuşmasına devam eden Jaedicke Rojava’da bu sistemin savaş ortamında yaşanan zorluklara rağmen inşasının başlandığını vurguladı. Gelinen aşamada sistemin inşasının hangi boyutlara vardığını aktaran Jaedicke, “Kürtlerin bu sistemi inşa edebileceği gerçekliği herkes tarafından iyi bir şekilde görülmüştür” dedi.
Jaedicke ardından söz alan yazar Anja Flach ise geçtiğimiz aylarda Rojava bölgesine düzenlediği geziyi ve bu gezide bir bire tanıklık ettiği Rojava sistemini hazırladığı slayt gösterisiyle anlattı. Jaedicke gibi sistemin bölge halklarının geleceği açısından önemli olduğuna dikkat çeken Flach, Lozan anlaşmasıyla parçalanan Kürdistan’in bugün yeniden var olma umutlarına karşı güçlü saldırılar yapıldığını belirtti.
Flach, kültürel ve kimliksel bütün farklı değerlerin kendini eşit bir şekilde var ettiği bu sistem içerisinde sistemin en temel gereği olarak en büyük rolün kadınların elinde olduğuna değindi. Kadınların bütün alanlarda eşit bir şekilde yer aldığını belirten Flach “bu devrimin asıl yaratıcılarının kadınlar olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Flach, suriye’de başlayan iç savaşla birlikte herkesin bu bölgeye kendi çıkarları doğrultusunda baktığına değindi. Kürtlerin ise yaşanan bu karmasa içerisinde en doğal hakları gereği kendi topraklarında bütün halkların geleceği açısından yeni bir sistem inşasına gittiğini ifade eden Flach, gelinen aşamada bu sitemin Ortadoğu’da yaratılmak istenen köleci sistemlere karşı tek alternatif model olduğuna vurgu yaptı.
Flach’in konuşmasının sonra verilen aranın ardından panel ikinci oturumunda ise Kobanê direnişine destek amaçlı katılarak bir süre orada kalan Cahit Ucar’in katılımıyla DAIS saldırıları ve Kobanê direnişi anlatıldı. Panelistler bu bölümde DAIS çetelerinin bu bölgede yaptığı ve yapmak istediği katliamlara değinerek, Kobanê direnişiyle birlikte Rojava sistemine karşı olan basta Türkiye olmak üzere bütün güçlerin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını ifade ettiler.
Panel sunumların ardından panelistlere yöneltilen soru ve cevaplarla son buldu.