İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’nin Berkin Elvan’ın polisler tarafından vurulduğu noktada keşif yapılması talebi, İstanbul (Nöbetçi) 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde skandal bir gerekçeyle reddedildi. Mahkeme keşif talebini reddederken bunun hem zahmetli hem masraflı olduğunu, devletin zarara sokulmasının bir suç olduğunu belirtti. Bu kararı değerlendiren Halkın Hukuk Bürosu avukatları, keşif talebinde bulunan savcının da dosyadan alındığına dikkat çektiler.
Gezi Parkı eylemleri sırasında başından biber gazı fişeğiyle vurularak öldürülen 14 yaşındaki Berkin Elvan soruşturmasında aylardır niçin hiçbir adım atılmadığı ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici’nin Berkin’in vurulduğu noktada keşif yapılması talebi, daha önce hiç rastlanmadık bir şekilde mahkeme tarafından reddedilirken, gerekçe olarak da bu işin çok zahmetli ve masraflı olacağının, devletin zarara uğratılacağının ileri sürülmesi tepki yarattı.
Halkın Hukuk Bürosu avukatları, 21.04.2014 tarihinde Berkin’in polisler tarafından vurulduğu Mithatpaşa Caddesi ile Gaziler Sokağı’nın kesiştiği noktada keşif yapılması talebiyle İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Faruk Bildirici de, 16.05.2014 tarihinde İstanbul 2.Sulh Ceza Mahkemesi’ne keşif talebini sundu. Bu talebi 1 ay sonra verdiği kararla reddeden mahkemenin öne sürdürdüğü gerekçe ise çok dikkat çekici. Mahkeme, keşif yerinin mahkemeden uzak olduğu gerekçesiyle çok zahmet ve masrafa neden olacağını belirterek olay mahallinde keşif yapılmasını reddetti.
KEŞİF ÇOK MASRAFLIYMIŞ, YA CANIN BEDELİ?
İşte İstanbul 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar: “Keşfin soruşturma aşamasında yapılması, keşfin kovuşturma aşamasına bırakılması ve hükmü verecek mahkemenin keşif faaliyetlerinin yerine getirmesinin beklenmesi durumunda bazı delillerin kaybolması tehlikesinin bulanabilmesi yanında, hükmü verecek mahkemenin bulunduğu yerden uzak olan olay yerine duruşma sırasında keşif yapmak üzere gidilmesi muhakemeye katılanlar açısından hem çok zahmet, hem çok masraf gerektirilebilir olmasından kaynaklanmaktadır.”
Mahkemenin kararında devamında ise şöyle deniyor: “ Tanık beyanlarının Cumhuriyet Savcılığı makamında alınabileceği, bunun için ayrıca keşif yapılmasının soruşturma aşamasında zaruri olmadığı, yapılması talep edilen keşfin kovuşturma aşamasında asıl mahkemesince zaten yapılacak olması da göz önünde bulundurulduğunda; yapılması istenilen keşif uygulamasında hukuki yarar bulunmadığı gibi, gereksiz yere keşif yaparak haksız menfaat sağlama ve devleti zarara uğratma şeklinde ortaya çıkan davranışların görevde yetkiyi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı… dikkate alındığında talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.”
SAVCIYA ABA ALTINDAN SOPA GÖSTEREN KARAR
Kararı değerlendiren Halkın Hukuk Bürosu avukatları, Sulh Ceza Mahkemesi’nin bu red kararının hiç alışılmadık bir uygulama olduğuna dikkat çektiler. Soruşturmanın amirinin savcı olduğunu hatırlatan avukatlar, “Eğer bir suçlama hazırlamak için savcı keşif yapmaya ihtiyaç duyuyorsa Sulh Ceza Mahkemesi, bırak bunu mahkeme yapsın diyemez. Çünkü savcı olay yerinde karşılaştığı duruma göre suçun vasıf ve mahiyetine karar verecektir” değerlendirmesini yaptılar. Mahkemenin yalnızca red kararı vermekle kalmadığını, aynı zamanda savcıya yönelik tehdit manası taşıyan bir gerekçe yazdığını da belirten avukatlar, keşifle devletin zarara uğratılacağı ve bunun görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağını ifade eden mahkemenin aslında savcıya aba altından sopa gösterdiğini vurguladılar.
“Çok masraf olur zahmet olur diye keşif yapmıyorlar. Berkin’in vurulmasının üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen davanın niye hala açılamadığını bu durum gayet iyi izah ediyor” diye konuşan avukatlar, zaten savcı Faruk Bildirici’nin soruşturmadan alınmasının da bu kaygıları doğruladığını söylediler.