Türkiye’nin 2004 yılında taraf olduğu Ottawa sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini belirten BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, özellikle 1990’lı yıllarda askerlerin Kürdistan’da döşediği mayın ve ordu tarafından kullanılan patlamamış mühimatlara ne olacağını İçişleri Bakanı Muammer Güler’e sordu.
1990’lı yıllarda Kürdistan’da devlet ve PKK arasında yaşanan şiddetli çatışmaları hatırlatan Ata, “Bu süreçle birlikte, bölgede bulunan 4 binin üzerinde köyün güvenlik gerekçesiyle boşaltıldığı ve 4 milyonun üzerinde insanın da güvenlik gerekçesiyle yerinden göçertildiği ilgili STK’lar tarafından dile getirilmektedir. Bu dönemde askeri güçler tarafından bölgenin birçok noktasına güvenlik amacıyla döşendiği iddia edilen ve sayısı bilinmeyen mayın ve patlamamış askeri mühimmatlar bölge insanı için hayati tehlike arz etmektedir” dedi.
Ata, çatışmalı sürecin yaşandığı köyler ve meralarda bulunan savaş artıklarının aradan geçen yıllara rağmen temizlenmemesi ve bu konuda herhangi bir planlamanın yetkililerce açıklanmamış olmasının, bu tehlikenin gözardı edildiğini gösterdiğini belirtti.
Türkiye’nin 4 Aralık 1997’de uluslararası imzaya açılan ve “Ottawa Sözleşmesi” olarak bilinen “anti personel mayınlarının kullanımının, depolanmasının, üretiminin ve devredilmesinin yasaklanması ve bunların imhası ile ilgili sözleşmeye" 1 Mart 2004'te taraf olduğunu hatırlattı.
Sözleşmenin taraf devletlere stoklarındaki mayınları 4 yıl içinde imha etme, toprağa döşeli mayınları da en geç 10 yıl içinde temizleme yükümlülüğü getirdiğini kaydeden Ata, “Basına yansıyan haberlere göre Batman İli Kozluk İlçesi’ne bağlı, 1992 yılında güvenlik gerekçesi ile boşaltılan ve 2000 yılında köye geri dönüş kapsamında köylülerin topraklarına geri döndüğü Gümüşörgü (Timok) Köyü ve Hesenga Mezrası kırsalında patlamamış olduğu iddia edilen askeri mühimmat bulunmaktadır. Patlama tehlikesi bulunan mühimmatlar ile iç içe yaşamak zorunda bırakılan köylüler, yetkililerden savaş artığı olan ve bölgede yaşayan insanlar için hayati tehlike arz eden bu maddelerin temizlenmesini talep etmektedirler” dedi.
29 Ekim 2013’te Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı İncesu mezrasında hayvan otlatmaya çıkan iki çocuğun yerde buldukları ve muhtemelen askeri mühimmat olan cismi kurcalamaları sonucunda patlama meydana geldiğini belirten Ata, “Meydana gelen bu patlamada 8 yaşındaki Behzat Ö. isimli çocuk yaşamını yitirmiştir” dedi.
BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’nın soru önergesinde şu sorular yer aldı:
-Çatışmalı sürecin yaşandığı dönemlerden günümüze kadar güvenlik gerekçesi ile boşaltılan köy ve mezra sayısı kaçtır? Güvenlik gerekçesi ile boşaltılan köy ve mezraların bağlı oldukları illere göre dağılımları nasıldır, güvenlik gerekçesi ile boşaltılan köy ve mezraların yıllara göre sayıları kaçtır?
-Çatışmalı sürecin yaşandığı dönemden günümüze kadar güvenlik gerekçesi ile yerinden göçertilen insan sayısı kaçtır? Güvenlik gerekçesi ile yerinden göçertilen insan sayısının yıllara ve illere göre dağılımı nasıldır?
-Köy ve mezraların güvenlik gerekçesi ile askeri güçlerce boşaltılması ve burada yaşayan insanların yine güvenlik gerekçesi ile göçertilmeleri sonucu yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesine yönelik herhangi bir çalışmanız bulunmakta mıdır? Eğer bulunuyor ise, bu çalışmanın kapsayıcılığı ve şartları ne şekilde olacaktır?
-Güvenlik gerekçesi ile boşaltılan köy, mezra ve meraların, çatışmalı dönemin artığı olan ve halen çatışma alanında bulunan askeri mühimmat ve mayınlardan temizlenmesi için başlatmış olduğunuz bir çalışma var mıdır? Eğer herhangi bir çalışma bulunmuyorsa bunun gerekçesi nedir?
-1990-2013 yılları arasında bölgede, kırsal alanda bulunan askeri mühimmatın patlaması sonucu yaralanan ve yaşamını yitiren kişi sayısı kaçtır? Yaralanan veya yaşamını yitiren insanlardan kaçı sivil, kaçı güvenlik güçleri personelidir?