Lowen’ın analizi şöyle:
“Türkiye, referandumu ‘vahim bir hata’ diye niteledi ve iç savaşa yol açabileceği uyarısında bulundu. Türk tankları sınıra gönderildi; Meclis de Irak ve Suriye’ye asker gönderme yetkisini uzattı.
Fakat kamuoyu önünde yapılan açıklamaların amacı muhtemelen daha ziyade, hükümetin milliyetçi tabanını memnun etmek – Kürt ayaklanması 1980’lerden bu yana 40 binden fazla kişinin ölümüne yol açtı.
Ankara kapalı kapılar ardından bu kadar düşmanca davranmıyor:
Türkiye üzerinden her gün yüz binlerce varil petrol ihraç eden Kürdistan Bölgesel Yönetimi’yle güçlü bir ilişki inşa etti. Irak Kürdistanı’nda 1300 Türk şirketi faaliyet gösteriyor, ki Erbil Havalimanı’nı da onlar inşa etti.
Türkiye, Kürt hükümetinin, Irak’ın kuzeyinden faaliyet gösteren PKK’ye karşı muhalefetinden yardım alıyor. Ankara referandum nedeniyle yaptırım tehdidinde bulunmuş olsa da, petrol ihracatı durmadı ve Türk Havayolları’nın uçuşları devam ediyor.
Tüm bunlar, referandum sonucu ne olursa olsun, Türkiye’nin söylemlerinin kısmen şov amaçlı olduğuna, kapalı kapılar ardında esasında istikrar ve ikili ilişkileri sürdürmek istediğine işaret.” (Dış Haberler)