Yeni anayasa paketi için Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) temsilcileri 12 Ağustos’ta bir araya gelecek.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Anayasa yapımı için başlayacak olan görüşmelerin dışında bırakılmasına gösteren Grup Başkanvekili İdris Baluken, 6 milyon oy almış bir iradenin yok sayıldığını belirterek, 1924 Anayasa’sı ruhunun 2016 yılı itibariyle AK Parti, MHP ve CHP tarafından güncellenmek istendiğini söyledi.
“HDP’nin dışlandığı bir tutum geliştirilirdi”
Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) haberine göre, darbe girişiminin ardından HDP olarak net ve kararlı bir tutum ortaya koyduklarını ifade eden Baluken, şunları söyledi.
“Buna rağmen milliyetçi bir blok tarafından HDP’nin dışlandığı bir tutum geliştirilirdi. Gerek liderler zirvesinde gerekse de Yenikapı’da siyasilerin verdiği fotoğraf önümüzdeki dönem açısından da HDP’nin dışlanacağının fotoğrafı idi.
“Milliyetçi cephenin toplumsal barış ve demokrasi temelinde değil 90 yıldır olduğu gibi imha, inkar ve asimilasyon temelinde bir tutum ortaya koyacağını göstergesiydi. Bugün de 1924 Anayasası ruhu 2016 yılı itibariyle MHP, AKP ve CHP tarafından güncelleniyor.”
“Milli Mutabakat Cephesi devleti bölüşme görüşmeleri yürütüyor”
HDP’nin bu sürecinin dışında bırakılması tavrının Kürtler ve Aleviler başta olmak üzere toplumun ezilen ve ötekileştirilen bütün kesimleri yok sayan bir tutum olduğunu belirten Baluken, şunları dile getirdi:
“Tekçi, statükocu, katı merkeziyetçi hegamonik bir anlayışın bir kez daha Türkiye halklarına dayatılması girişimidir. Buradan bir çözüm çıkmayacağını bütün barış çevreleri bilirler.
“HDP olarak bugüne kadar anayasal çalışmalarında en demokratik teklifi sunmuş parti olarak taktir edildik. Bu tutumlar gerilim ve kaosu artırma, çözümsüzlüğü derinleştirmeden öteye geçmez.
“Milli Mutabakat Cephesi devleti bölüşme görüşmeleri yürütüyor. Devlet hala bu üç siyasi parti tarafından bölüşülmesi gereken bir iktidar aygıtı olarak görülüyor.
“HDP bu yaklaşımların tamamını reddetmiştir. Devlet artı demokrasi formülü üzerinden bireyin ve toplumun özgürlüğünü esasa alan bir yaklaşımı ortaya konmadıkça yaşanan sorunlara çözüm geliştirilemez.”